<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 176-200 (236 arasından); "" için | Sonraki >>
Ölüm Merkezlerindeki İsyanlar Varşova gettosundaki ayaklanma, diğer gettolardaki ve ölüm merkezlerindeki isyanlar için yol açtı. Birçok mücadeleci ezici derecede güçlü olan Alman güçlerine karşı kaybetmeye mahkûm olduklarını bilseler de savaşarak ölmeyi tercih etti. Mayıs 1943’te Treblinka’ya son gönderilen Yahudi grubu gaz verilerek öldürüldükten sonra, kampta yaklaşık 1.000 Yahudi mahkûm kalmıştı. Yakında öldürüleceklerinin farkında olan mahkûmlar isyan…
Ölüm Yürüyüşleri Savaşın sonuna doğru Almanya’nın askerî gücü çökerken, Müttefik orduları Nazi toplama kamplarını kuşatıyordu. Sovyetler doğudan, İngiliz, Fransız ve Amerikalılar batıdan yaklaşıyordu. Almanlar çılgın bir şekilde cepheye yakın yerlerdeki kamplardan mahkûmları çıkarıyor ve çalıştırmak üzere Almanya içlerindeki kamplara götürüyorlardı. Mahkûmlar önce trenle, ardından "ölüm yürüyüşleri" adıyla bilinen yöntemle yaya olarak…
1944 yazında Doğu Belarus’a yapılan yoğun bir saldırı, Sovyet Kuvvetleri’nin büyük bir Nazi toplama kampı olan Lublin/Majdanek’e girmesine ilk kez imkan verdi. Sovyetler’in hızlı ilerleyişi dolayısıyla, SS birlikleri kampı tahliye edecek zaman bulamadı. Sovyet ve batı medyası, hem kurtulma görüntülerini hem de sağ kalan esirlerle yapılan röportajları kullanarak Majdanek’teki vahşeti kamuoyuna duyurdu. Kısa bir süre sonra SS şefi Heinrich Himmler, tüm toplama…
Oskar Schindler (1908–1974), o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun vilayeti olan Moravya’da Svitavy’de (Zwittau) doğdu. Etnik açıdan Alman ve Katolik olan Schindler, II. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 1200 Yahudiyi Auschwitz’e gönderilmekten kurtarmıştır. Schindler 1936 yılında Alman Askerî Dış İstihbarat Ofisi ile çalışmaya başladı. Şubat 1939’da Nazi Partisi’ne katıldı. Hayatın güzelliklerinden zevk almayı bilen fırsatçı bir iş adamı olan…
“Ötenazi” terimi (kelime anlamı olarak “iyi ölüm”), genellikle, uygulanmadığı takdirde acı çekecek kronik ya da ölümcül hastalığı olanlar için acısız ölüm rızası anlamına gelmektedir. Ancak Nazi kavramında “ötenazi”, Almanya ve Almanya’nın ilhak ettiği bölgelerdeki hastanelerde bulunan engelli hastaların, gizli kapaklı bir şekilde öldürülmesi programının kılıfıydı. Program, Nazi Almanyası’nın ilk toplu katliam politikasıydı. Avrupalı Yahudilere…
Pogrom (Katliam), Rusçada “zulmetmek, şiddet kullanarak yok etmek” anlamına gelen bir kelimedir. Terim, tarihsel olarak, Rus İmparatorluğu'nda ve diğer ülkelerde bulunan Yahudi karşıtlarının Yahudi topluma şiddet eylemleri için kullanılır. Bu şekilde pogrom olarak adlandırılabilecek ilk örneğin 1821'de Odessa'daki Yahudi karşıtı ayaklanma olduğuna inanılmaktadır. Tanımlayıcı bir terim olarak “pogrom” (katliam), 1881–1884 yıllarında, Çar II. Alexander suikastının…
Pogrom, “çok zarar vermek, şiddet kullanarak yok etmek” anlamına gelen Rusça bir kelimedir. Terim, tarihsel olarak, Rus İmparatorluğu’nda yerleşik Yahudi olmayan toplulukların Yahudilere karşı yaptıkları şiddet eylemlerini ifade eder. Nazi Almanyası’nda Yahudilere karşı yürütülen sokak şiddetine tolerans gösterilmiş, hatta Nazi liderlerince bunun sert Yahudi karşıtı tedbirler için halkı “hazırladığı” hesap edildiğinde desteklenmiştir. Örneğin, Eylül 1935’te…
Polonya’daki Gettolar Doğu Avrupa’da milyonlarca Yahudi yaşıyordu. Almanya 1939’da Polonya’yı işgal ettikten sonra, iki milyondan fazla Polonya Yahudisi Alman kontrolü altına girdi. Almanya 1941 Haziranı’nda Sovyetler Birliği’ni işgal ettikten sonra, birkaç milyon Yahudi daha Nazi yönetimi altına girmiş oldu. Almanlar bu oldukça büyük Yahudi nüfusunu, Nazilerin "getto" ya da "Yahudi yerleşim birimleri" olarak adlandırdıkları, kasaba ve şehirlerin belirlenmiş…
Nazi rejimi, Alman halkını fetih savaşlarını desteklemek üzere seferber etmek için propaganda yöntemlerini kullandı. Avrupalı Yahudilere soykırım uygulayanları motive etmek için ırkçı ve antisemitist propaganda şarttı. Milyonlarca insanın ırka dayalı zulmü ve toplu katliamı kabullenmesini sağlamak için de propaganda yöntemleri kullanılıyordu. Adolf Hitler, Nazi Partisi’nin 1933’te iktidarı ele geçirmesini takiben, başında Joseph Goebbels’in bulunduğu, Halkı…
Nuremberg mahkemeleri sırasında, hukukî anlamda bir “soykırım” kavramı mevcut değildi. 2 Eylül 1998’de, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (Birleşmiş Milletler tarafından kurulan bir mahkemedir) uluslararası bir mahkeme huzurunda gerçekleştirilen yargılama sürecinden ardından, dünyada ilk kez tanımlanmış soykırım suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verdi. Jean-Paul Akeyesu adında bir adam Ruanda'nın Taba kasabasının belediye başkanıyken, iştirak ve idare ettiği…
Savaş Mültecileri Kurulu Savaşın son zamanlarına kadar Amerika Birleşik Devletleri Yahudileri Holokost’tan kurtarma girişiminde bulunmadı. Ocak 1944’te, Hazine Bakanı Henry Morgenthau, Jr. Başkan Franklin D. Roosevelt’i Savaş Mültecileri Kurulu’nu kurmaya ikna etti. Yahudi kitle katliamlarına ilişkin doğrulanmış raporlar ABD Dışişleri Bakanlığına 1942’de ulaşmış olsa da yetkililer suskun kalmıştı. Savaş sırasında, Dışişleri Bakanlığı Nazi Almanyası…
Almanya’da ve hatta tüm Avrupa’da Romanlara (Çingeneler) yapılan zulüm, Nazilerin 1933’te iktidara gelmesinden önce de devam ediyordu. Bavyera, Almanya’daki polis 1899 yılında bile Romanların merkezi kaydını tutuyordu ve daha sonra Münih’teki Romanlara karşı polis operasyonlarını koordine edecek bir komisyon kurdu. 1933 yılında Almanya’da polis, Nazi öncesi yasaları “Çingene” yaşam tarzını izleyenlere karşı daha sert bir şekilde uygulamaya başladı. Naziler,…
Yahudi düşmanlığı ve Yahudilere yapılan zulüm Nazi ideolojisinin temel ilkesini göstermekteydi. 1920'de yayınlanan 25 maddelik Parti Programlarında, Nazi parti üyeleri Yahudileri “Aryan” toplumundan ayırma ve politik, kanunî ve medenî haklarını ellerinden alma niyetlerini açıkça bildirdi. Nazi liderleri, iktidarı ele geçirdikten hemen sonra, Alman Yahudilere zulmetme konusunda verdikleri sözü iyi bir şekilde yerine getirmeye başladılar. Yahudi vatandaşların haklarını…
II. Dünya Savaşı’nın ardından, savaş suçlusu sanıklar hem uluslararası, hem de yerel mahkemelerde yargılandı. Önde gelen Alman yetkililerin duruşmaları, yargıçları Müttefik güçlerden (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa) oluşan Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi (IMT) nezdinde Almanya Nürnberg’de yapıldı. 18 Ekim 1945 ile 1 Ekim 1946 arasında, IMT, 22 “önemli” savaş suçlusunu barışa karşı işlenen suçlardan, savaş suçlarından,…
“Eğer bir yazı parçası kitlesel nefreti üretebilseydi, bu o olurdu. Bu kitap yalanlar ve iftiralar hakkındadır”.Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel Protocols of the Elders of Zion (Siyon Liderlerin Protokolleri [Kısaca Protokoller olarak bilinir]), modern zamanların en kötü ününe sahip ve en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayınıdır. Yahudiler hakkında defalarca çürütülen yalanları günümüzde özellikle internette dolaşmaya devam etmektedir. Protokolleri…
Bu zaman çizelgesi, modern zamanların en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayını The Protocols of the Elders of Zion’un (Siyon Liderlerin Protokolleri [kısaca Protokoller olarak bilinir]) kronolojisidir. Yahudi liderlerin gizli toplantılarının kaydı olduğu varsayılan Protokoller, sözde dünyayı yönetme komplosunu anlatır. Komplo ve Siyon Liderleri denilen liderler asla var olmamıştır. Protokoller, birçok kez aldatma oldukları kanıtlanmasına karşın, Yahudi nefretini yaymaya…
Alman SS ve polis yetkilileri, 1942 baharında günümüz Polonya’sının doğu sınırı yakınlarında bulunan bataklık ve seyrek nüfuslu bir bölgede Sobibor ölüm merkezini kurdu. Kampın en geniş bölgesi 400 metreye 600 metrelik bir alanı kaplıyordu. Etrafına dikilen ağaçlar mıntıkayı kamufle ediyordu ve tüm kamp 15 metre genişliğinde mayın tarlalarıyla çevriliydi. Sobibor ölüm merkezindeki yetkililer, küçük bir Alman SS subayı ve polis memuru grubundan ve eski Sovyet savaş…
İngilizcedeki “soykırım” terimi, 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçları ifade eden çok spesifik bir terimdir. İnsan hakları, 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde belirtildiği gibi, bireylerin haklarını konu alır. 1944’te Raphael Lemkin (1900–1959) adındaki Polonyalı bir Yahudi avukat, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik…
“Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir. 1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil,…
Bu, “soykırım” kavramının gelişiminde ciddi kavramsal ve hukukî ilerlemenin kaydedildiği bir zaman sürecini kapsar. Soykırım olarak kabul edilebilecek bütün olayların detaylandırılmasına kalkışmaz. Daha ziyade soykırım teriminin nasıl şiddet karşıtı grupların yaygın tehditlerine yanıt veren siyasî, hukukî ve etik sözlüğün bir parçası hâline geldiğini açıklamaya çalışır. 1900: Raphael Lemkin“Soykırım” sözcüğünü üreten Raphael Lemkin, 1900…
SS Polis Devleti Nazi terörünün önemli bir aracı, Adolf Hitler ve diğer parti liderleri için özel muhafız birliği olarak kurulan Koruyucu Takım ya da SS’di (Schutzstaffel). Siyah gömlekli SS üyeleri, yardımcı polis gücü ve daha sonraları toplama kampı muhafızları olarak da hizmet gören, daha küçük, üst düzey bir grubu oluşturuyordu. Sonunda Fırtına Birlikleri’ni (SA) önem açısından gölgede bırakan SS, 1934’ten sonra Nazi Partisinin özel ordusu hâline geldi. SS…
St. Louis’in Yolculuğu Bir Alman transatlantiği olan St. Louis’in yolculuğu, Nazi teröründen kaçmaya çalışan çok sayıda insanın karşılaştığı zorlukları dramatik bir şekilde vurgulamaktadır. Mayıs 1939’da çoğu Yahudi mülteci olan 937 yolcu Almanya’nın Hamburg şehrinden Küba’ya doğru yola çıktı. Çoğu sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne iltica etmeyi planlıyordu ve kabul için bekleme listesindeydi. Tüm yolcularda Küba’ya giriş izni veren karaya…
Romanya’nın Karadeniz’deki Constanta limanı, Avrupa’dan Filistin’e geçmeye çalışan Yadudiler için gemiye binmenin çok önemli bir noktasıydı. İngiliz göçmenlik kısıtlamalarına karşın, can havliyle Almanlardan kaçabilmenin yollarını arayan binlerce Yahudi Constanta, Türkiye, Filistin rotasını takip etmek üzere gemiye bindi. Aralık 1941’de 767 Yahudi, Constanta’da Struma adındaki bir gemiye bindi. İstanbul’a vardıktan sonra Filistin vizesi başvurularını yaparak…
“Nazilerin muhaliflerine vermediklerini biz Nazilere verdik… yasaların korumasını”. —Eski ABD Savaş Bakanı Henry Stimson Almanya’nın Nuremberg şehrinde düzenlenen Uluslararası Askerî Mahkeme’yi anlatıyor Sözlerle eylemler arasında doğrudan bir bağ gerçekten var mı? Söylemler ve imajlar insanları soykırım yapmaya yönlendirebilir mi? Avrupa’daki savaş Mayıs 1945’te bittiğinde, Müttefikler 12 yıllık Nazi yönetimi ve sürekli pompalanan bir nefret…
Sürgünler Wannsee Konferansı’nı izleyen aylarda, Nazi rejimi "Nihai Çözüm" planlarını uygulamaya devam etti. Yahudiler "sürgün edildi"—trenlerle ya da kamyonlarla işgal altındaki Polonya’da bulunan altı kampa götürüldü: Chelmno, Treblinka, Sobibor, Belzec, Auschwitz–Birkenau ve Majdanek–Lublin. Naziler bu altı kampa "imha" kampları diyorlardı. Sürgün edilenlerin çoğu büyük gruplar hâlinde zehirli gazla hemen öldürülüyordu. Naziler "daha temiz" ve daha "etkili"…
We would like to thank Crown Family Philanthropies and the Abe and Ida Cooper Foundation for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.