Mourners and local residents shovel dirt into the mass grave of the victims of the Kielce pogrom during the public burial.

Kielce Pogromu: Holokost’tan Sağ Çıkanlara Atılan Kan İftirası

“Kielce Pogromu,” 4 Temmuz 1946’da Polonya’nın güneydoğusunda bulunan Kielce kasabasında Yahudilere karşı gerçekleştirilen katliama verilen addır.

GİRİŞ

Pogrom, Rusçada “altüst etmek, tahrip etmek” anlamına gelir. Terim, tarihsel olarak Rus İmparatorluğu’nda yerleşik Yahudi olmayan toplulukların Yahudilere karşı gerçekleştirdikleri şiddet eylemlerini ifade eder. Kielce olayı sırasında bir grup Polonyalı asker, polis yetkilileri ve siviller, en az 42 Yahudiyi öldürmüş ve 40’tan fazlasını da yaralamıştır. Kielce Pogromu, Polonya’da savaştan sonra gerçekleşen en büyük Yahudi karşıtı olaydır.

Toplu şiddet, bölgenin tarihinden gelen antisemitizm (özellikle Yahudilerin, dinî ibadet amacıyla Hıristiyan çocukların kanlarını kullandığına dair iftiralar; bu iftira, “kan iftirası” olarak bilinir) nedeniyle Holokost’tan sağ çıkan Yahudilerin Polonya’ya dönmesini engellemek amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu pogrom, savaş sonrası Polonya’da gerçekleşen Yahudi karşıtı ilk şiddet olayı değildi. Ancak Kielce katliamı sonrasında çoğu Polonyalı Yahudi, Holokost’tan sonra artık Polonya’da bir gelecekleri olmadığını ve ülkelerine dönmeleri gerektiğini düşündü. II. Dünya Savaşı’nın sona ermesinden yalnızca bir sene sonra ortaya çıkan katliam, dünyanın dört bir yanından herkesi şok etti.

1939 yılında Kielce’de yaklaşık 24.000 ya da kasaba nüfusunun üçte biri kadar Yahudi vardı. Holokost sırasında neredeyse hepsi katledildi. 1946 yazında Holokost’tan sağ çıkan yaklaşık 200 Yahudi Kielce’ye dönmüştü ya da orada yaşıyordu. Bunların çok azı Alman işgali sırasında Yahudi olmayanlar tarafından el konulan mülklerini geri alabilmişti.

POGROM

1 Temmuz 1946’da dokuz yaşındaki bir Yahudi çocuk olan Henryk Blaszczyk, Kielce’deki evinden ailesine haber vermeden ayrıldı. Henryk 3 Temmuz’da evine döndüğünde iki gündür dışarıda olduğu için ceza almaktan korkuyordu. Bu nedenle ailesine ve polise kaçırıldığını ve 7 Planty Caddesi’ndeki yerel Yahudi Komitesi binasının bodrumuna saklandığını söyledi. Komite binası, 180 Yahudi’ye ev sahipliği yapmasının yanı sıra o tarihte Kielce’de etkin olan çeşitli Yahudi kuruluşlarını da barındırıyordu. Yerel polis iddia edilen suçu incelemek için söz konusu binaya gitti. Henryk’in yalan söylediği yavaşça anlaşılmasına karşın (örneğin, binanın bodrumu yoktu) Polonyalı öfkeli bir grup Ludwikow çelik fabrikasından gelen 1.000 işçiyle birlikte binanın dışında toplandı.

Polonyalı askerler ve polis, binaya girerek Yahudi sakinlere silahlarını bırakmalarını söyledi. Kimliği belli olmayan biri ateş açınca yetkililer ve siviller binadaki Yahudilere ateş açarak bazılarını öldürdü. Dışarıda bekleyen öfkeli kalabalık çatışmadan kaçan Yahudileri yakalayarak ya da onları binanın içinden zorla çıkararak dövdü ve bazılarını öldürdü. Gün sonunda siviller, askerler ve polisler, 42 Yahudiyi öldürerek 40 kişiyi de yaralamıştı. Yahudi olmayan iki Polonyalı da hayatını kaybetti. Bunlardan biri bina içindeki Yahudi sakinler tarafından, diğeri de kendi gibi Yahudi olmayan Polonyalılar tarafından, Yahudi kurbanlara yardım etmeye çalıştığı için öldürüldü.

POGROM SONRASI

Pogromun gerçekleşmesinden üç gün sonra hayatta kalan Yahudiler ve yerel sakinler, kurbanları Yahudi mezarlığındaki toplu bir mezara gömdü. Devlet yetkilileri askerî birliklere ve yerel sakinlere, kurbanlara saygı göstermek için cenazeye katılmalarını emretti. Hızlı bir adlî incelemenin ardından Polonya hükümetinin 14 Temmuz’da saldırganlardan dokuzunu idam etmesine karşın, Kielce Pogrom’u savaş sonrasında zaten büyük acılar çekmekte olan Polonyalı Yahudi topluluğunu daha da korkutmuştu. Pogromdan sonraki üç ay boyunca 75.000’den fazla Yahudi, Polonya’dan ayrıldı. Holokost’tan sağ kalanların batıya doğru yaptıkları bu toplu göç, Brihah (İbranicede: Kaçış) olarak bilinir.

1946 yılının Eylül ve Ekim aylarında Kielce’deki Polonyalı yetkililer, pogroma katılan ve katliama suç ortaklığı yapan tüm sivil, asker ve polis memurlarına dava açtı. Sanıklar arasında Güvenlik Servisi Kielce Müdürlüğü komutanı Binbaşı Wladyslaw Sobczynski, Emniyet Amiri ve Albay Wiktor Kuznicki ve yardımcısı Binbaşı Kazimierz Gwiazdowicz de bulunuyordu. Bu kişilerden yalnızca Kuznicki bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer ikisi suçsuz bulundu.

Kielce Pogromu, Holokost’tan kısa bir süre sonra Doğu Avrupa’daki güvencesiz Yahudi yaşantısının bir sembolü hâline geldi.

Daha fazla bilgi için:

Brass, Paul R., editor. Riots and Pogroms. New York: New York University Press, 1996.

Engel, David, “Patterns of Anti-Jewish Violence in Poland, 1944–1946,” Yad Vashem Studies Vol. XXVI, Jerusalem 1998, pp 43–85.

Gross, Jan T. Fear: Anti-Semitism in Poland After Auschwitz: An Essay in Historical Interpretation. New York: Random House, 2006.

Kielce, July 4, 1946: Background, Context and Events. Chicago: The Polish Educational Foundation in North America, 1996.

Klier, John D., and Shlomo Lambroza, editors. Pogroms: Anti-Jewish Violence in Modern Russian History. Cambridge: Cambridge University Press, 1992.

Meducki, Stanislaw. “The Pogrom in Kielce on 4 July 1946.” Polin: Studies in Polish Jewry 9 (1996): 158–169.

Thank you for supporting our work

We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.

Sözlükçe