Pek çok Yahudi gibi Lewent ailesi de, Varşova gettosunda hapsedildi. 1942’de küçücük bir alanda saklanırken Almanlar, bir baskında annesini ve kız kardeşlerini tutukladı. Öldürüldüler. Abraham da yakınlardaki bir zorunlu çalışma kampına götürüldü. Ancak gettodaki babasına dönmek için buradan kaçtı. 1943’te babasıyla birlikte Majdanek’e sürgün edildiler. Babası, burada hayatını kaybetti. Abraham, daha sonra Skarzysko, Buchenwald, Schlieben, Bisingen ve Dachau’ya gönderildi. Almanlar esirleri tahliye ederken Amerikan kuvvetleri, Abraham’ı serbest bıraktı.
Annemin elinde, kocasının Almanlar için çalıştığını gösteren bir evrak vardı. O yüzden “Endişelenme” diyordu. Ben de “Ama 17 yaşından büyük olduğum için endişelenmem gerek. Ve beni görürlerse yakalarlar” diyordum. O da “Endişelenme. Git saklan” diyordu. Ben evde saklanıyordum ve annem üç kız kardeşimle birlikte alt kata indi. Hepsinin sırtında içinde ekmek bulunan bir bez parçası vardı. İçinde ne vardı bilmiyorum. Ve o şekilde alt kata indiler. Bu onları son görüşüm oldu. Çünkü Almanlar, evrağı görmüş olmalarına karşın alıp yırttılar ve onları yakaladılar. O zamanlar yaklaşık on bin kişiyi Umschlagplatz’a oradan da Treblinka’ya götürdüler. Tavan arasındaki bir odada yere uzanmış saklanıyordum. Kör oda gibi yapmışlardı. Tanımasanız bir oda olduğunu bilmezsiniz. Ama aslında tavan arasındaki bir saklanma yeri gibiydi. Orada uzanıyordum ve Almanların eve girip alt katta onları götürdüğünü duydum. Orada uzanıyordum. Ne yapacağımı, ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Evrak geldi aklıma. Evrağı okuyup “neyse” diyecekti ve evde kalmalarına izin verecekti. Ve onlara aşağı inmelerini söyledi. Avluda zaten yüzlerce kişi vardı ve onları götürdüler.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.