Lisa, dindar bir Yahudi ailenin üç çocuğundan biriydi. Oturduğu şehrin Almanlar tarafından 1939’da işgal edilmesinin ardından Lisa ve ailesi, önce Augustow’a, oradan da Slonim’e (Sovyet işgali altındaki Doğu Polonya) taşındı. Alman birlikleri, Sovyetler Birliği’nin işgali sırasında Haziran 1941’de Slonim’i ele geçirdi. Almanlar, Slonim’de 1941–1942 arasında açık kalan bir getto kurdu. Lisa, sonunda Slonim’den kaçarak önce Grodno’ya, ardından da direniş hareketine katıldığı Vilna’ya gitti. Naroch Ormanı’ndaki üslerinden Almanlarla savaşan bir partizan grubuna katıldı. Sovyet kuvvetleri, 1944’te bölgeyi özgürlüğüne kavuşturdu. Holokost’tan kurtulan Doğu Avrupa’dan 250.000 Yahudinin yaptığı Brihah (“göç”, “kaçış”) kapsamında Lisa ve kocası Aron da, Avrupa’dan ayrılmaya çalıştı. Filistin’e giremeyince sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleştiler.
Yirmi sekiz kişi kalmıştı. Aralarında kadınlar da vardı. Tek kadın ben değildim. En gençleri bendim, başka yoktu. Grubun en genci bendim. Fikri ortaya attığımız ilk gece çalışmaya giden bir grup gibi gettodan çıktık. Kasabanın dış mahallelerine geldik. Küçük bir ağaçlık alanda saklandık. Bizi göremeyecekleri kadar ağaç ancak vardı. Hayvan otlatan çobanlar vardı. Onları da yanımızda götürdük. Onları bütün gün alıkoyduk. Onlara zarar vermedik. Gözlerini bağlayıp onları orada tuttuk. O küçük ormandan çıktığımız gece evlerine gitmelerine izin verdik ve ne olursa olsun ormanda bir grup Yahudi ile beraber olduklarını söylememelerini tembihledik. Aksi durumda sert şekilde cezalandırılacaklardı. Onlara silahlarımızı gösterdik. Sonra ayrıldık. Bizi götüren, güya yolu bilen adamlarla birlikte gittik ve yolu kaybettiler. Pusulaları yoktu. Sadece bakarak yön tayini yapıyorlardı. Görülüp tanınmamak için yan yollardan gitmeye çalıştık. Ama yan yollardan giderken kaybolduk. Kaybolduk ve demiryolundan geçmek zorunda kaldık. Demiryolunun öteki tarafında Almanların gezdiği ana yola gitmeye karar verdik. Ve ne zaman farları açık, yaklaşan bir araba görsek bize hendeklere girip saklanmamızı söyledi. Alman askerleri nöbetteyken tek tek demiryolunu geçtik. Nöbetçi bize arkasını her döndüğünde aramızdan biri sessizce geçti. 28 kişi oradan geçmek zorunda kaldı. Tehlikeyi düşünün. Hepimiz sağ salim geçtik. Hava aydınlamaya başladığında yürümüyor, koşuyorduk. Saklanmak için koşuyorduk. Gündüz küçük bir ormanda saklandık. Sonra tekrar yürümeye başladık ve yeniden sorunlar yaşadık. Yolu çok net göremiyorlardı. Ormandan geri döndüler. Yolu aslında biliyorlardı ama herhalde değiştirmek zorunda kaldılar. Başka bir yola saptılar ve iki gece boyunca kaybolduk. Soğukkanlılıklarını hiç kaybetmediler. Bizi hep korudular. Bizi, ne yaptıklarını bildiklerine ve güvenli bir yere götüreceklerine ikna ettiler. O iki delikanlıya tam anlamıyla güveniyorduk. Nihayet, ikinci ya da üçüncü gün, bize yol göstermeleri, rehberlik etmeleri için yanımıza çiftçileri almaya karar verdiler. Çiftçiler, yolu biliyordu. Onlara bizi bir sonraki noktaya götürmelerini söyledik. Çiftçiler bizi dinledi ve bir sonraki noktaya götürdü. Yahudileri ele vermemelerini tembihlediler. Çiftçilerin çok iyi tanıdığı bir grup Yahudiydik. Ve bir şekilde başardık. İki nehir geçmek zorunda kaldık. Bir çiftçi bizi bir nehre soktu ve belimize kadar suyun içinde yürüdük. Bir kısmımız yüzmeyi bilmiyordu. Boğulmaktan korktular. Ama geçtik. Çiftçi nehrin çok derin olmadığını, geçebileceğimizi söyledi. Haklıydı. Başardık, geçtik. Büyük Viliya nehrine geldik. Köprülerde Almanlar vardı. Bir sürü insanın çıkardığı su sesini duyunca bize ateş etmeye başladılar. Neyse ki kötü nişancıydılar ve kimse ölmedi. Nehri geçtik ve nihayet iki rehber çiftçilerin kullandığı arabalara bindi ve bizi de bindirdiler. O arabalarla yolculuk etmeye başladık. Çok sayıda partizanın olduğu partizan bölgesine ulaştık ve güvendeydik. Orası partizan bölgesiydi ve güvenliydi.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.