Almanlar, David’in daha önce Macaristan himayesinde olan kasabasını 1944’te işgal ettiler. David, Auschwitz’e sürüldü ve babasıyla Plaszow’a yollandı. David, Gross-Rosen kampına ve Reischenbach’a gönderildi. David, daha sonra Dachau’ya yolculukta 150 kişilik katır arabasında sağ kalan 3 kişi arasındaydı. ABD ve Alman birlikleri arasındaki ön cephe hattı çatışması boyunca bir ölüm yürüyüşünün ardından David, Innsbruck’tan serbest bırakıldı.
Muhafızlar ortalıktan kaybolmuştu. Tek başımıza kalmıştık. Sonra kalan gücümü toplayıp en yüksek dağa yürüdüm ve gece bir ahırda uyudum. Dağın zirvesinde bir ahır bulmuştuk. Sabah olunca orada on kişi kadar toplanmıştık. Dağın zirvesinden baktık ve araçların geldiğini gördük. Ama Alman araçları mı, yoksa Amerikan araçları mı olduklarını anlayamadık. Hiç yiyeceğim yoktu. Çok açtım. Birinin yiyeceği vardı. “Aşağı inip kim olduklarına bakarsan sana yiyecek veririz” dediler. Şöyle düşündüm: “Amerikalılarsa kurtulurum. Değillerse her halükârda açlıktan öleceğim ya da tekrar yakalanacağım.” “Giderim” dedim. Hayatımın en endişeli dağ inişi oldu. Aşağı inip kim olduklarına bakmak için yavaş yavaş yürüyordum. Amerikan araçlarının nasıl göründüğünden haberim yoktu ama Alman olmadıklarını biliyordum. Amerikan olabileceklerini tahmin ettim. Aşağı inerken Alman olmadıklarını gördüm. Diğerlerine de gelmeleri için işaret ettim. Bunu yaptığım için hiç yiyecek almadım çünkü tekrar yukarı tırmanmadım. Yoldan geçen askerî araçları gördüm ve bana göre hayatımın etkileyici deneyimlerinden biriydi. Çünkü kudretli Alman ordusunun teslim olduğunu görmüştüm.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.