1939’da Gerda’nın erkek kardeşi, zorunlu işçi olarak çalıştırılmak üzere sürüldü. Haziran 1942’de Gerda’nın ailesi, Bielsko gettosundan götürüldü. Annesi ve babası Auschwitz’e götürülürken Gerda, Gross-Rosen kamp sistemine gönderildi ve savaş bitene dek tekstil fabrikalarında zorunlu işçi olarak çalıştırıldı. Gerda, babasının hayatta kalmasına yardımcı olacağı için ısrarla giymesini istediği kayak botlarıyla yaptırıldığı ölüm yürüyüşünden sonra özgürlüğüne kavuşturuldu. Kendisini kurtaran Amerikalıyla evlendi.
Eğitmek üzere Almanca konuşanlara ihtiyaçları vardı. Bu yüzden hepimizi Bolkenhain adında bir yere götürdüler. Burası Oberschlesien’deki yeni bir dokumacılık kampıydı. Oraya gittik. Doğruyu söylemek gerekirse o kamp muhtemelen sonrakilerin çoğundan daha iyiydi. Çünkü yeniydi. Orada sadece on beş kızdık. Kamp liderimiz olan kişi, ilk bakışta buldog köpeğine benziyordu ve bizi lime lime edeceğini sandım. Ama çok kibar biri çıktı. Muhtemelen görünüşü yüzünden seçilmişti ama onun gözetimi altında hepimizin ona gönül borcu vardı. Bence nezaketi nedeniyle başka seçeneği olmadığını söyleyenlerin dudaklarına birer yalan iğnelerdi. Bizi özellikle severdi demiyorum. Bir kere hayatımı kurtardı ve bu yüzden ona sonsuza kadar minnettar kalacağım. Bildiğim kadarıyla orada ve onunda bulunduğu Landeshut denilen yerde kaldığımız sürece kampımızdan, o iki kamptan hiç kimse Auschwitz’e gönderilmedi. İnsanların her birinin yardım edebileceğini gösterdi. Nazilerin esaretinde kaldığım altı yıl boyunca çok kibar olan iki kişiyle tanıştım. Onları ayrı tutmak gerek. Adı, Frau Kuegler’di.
We would like to thank Crown Family Philanthropies and the Abe and Ida Cooper Foundation for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.