Guta ve ailesi Starachowice, Polonya’ya kaçtı. Burada Almanlar, onlara ve diğer Yahudilere gettolara girmelerini emretti ve onları zorunlu çalışma fabrikalarına yerleştirdi. Majowka kampındaki direniş eyleminde Guta, bir toplu mezarda kendisini ve diğer mahkumları vurmaya hazırlanan bir Nazi muhafızına saldırdı. Mermi sıyırdı ama Guta ölümcül şekilde yaralanmış numarası yaptı. Guta birkaç gün sonra Auschwitz’e, daha sonra da kurtarıldığı Ravensbrueck’e sürüldü. Annesi, özgürlüğe yalnızca haftalar kala öldü.
Getto, çalışma ya da toplama kamplarına nazaran çok kötü durumda değildi. Diğer bir deyişle hâlâ özgürdük ama Almanların kurallarına uymak zorundaydık. Ama hapsedildiğimiz bölgede serbestçe dolaşabiliyorduk. Anne babam, erkek kardeşim ben hâlâ birlikteydik ki bu en önemli şeydi. Hayatlarımız normal sayılırdı. Çünkü arkadaşlarla, akrabalarla bir araya gelebiliyorduk. Gettoda hapsedildiğimiz bölgelerde ya da çalışma kampında, hatta toplama kampında bile, Yahudi nüfusunun hep bir bilgi edinme isteği oluyordu. Hiç durmadık. Gettoda anaokulundaki çocuklara ders vermeye devam ediyordum örneğin. Benden fazla eğitimli başkaları da bana ders veriyordu. Tabii hepimiz ücretini ödüyorduk. Almanca ile birlikte cebir de öğreniyordum. Gerçi Almancam iyiydi ama yazmayı geliştirmem gerekiyordu. Latince dersi bile aldık. Fransızca dersi de aldım. Bir araya gelip İbranice şarkılar söylüyorduk. Hâlâ birlikte olduğumuz için önemliydi bu.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.