Ludmilla, Romanya’nın Kişinev şehrinde yaşayan, asimile olmuş Yahudi bir ailede dünyaya geldi. Doktor olan annesiyle birlikte Polonya’da yaşıyordu. 1 Eylül 1939’da Almanya Polonya’yı işgâl edince Krakov’a götürüldüler. Ludmilla, zorunlu olarak Krakov gettosunda yaşamaya başladı. Annesi ise Varşova gettosuna gönderildi. Alman sanayici Oskar Schindler’in arkadaşı olan bir işadamının, Plaszow çalışma kampında bulunan fabrikasında çalışmaya başladı. Schindler, Ekim 1944’te Yahudi işçilerin bir kısmını kurtarmak için onları Südet’teki Bruennlitz kampında bulunan mühimmat fabrikasına getirdi. Ludmilla gönderilecek işçilerin arasında, Schindler’in listesinde yer alıyordu. O ve yaklaşık 300 kadın Bruennlitz’e varmadan Auschwitz’de tutuklanmıştı. Bazı işçiler mühimmat üretimini sabote etmeye çalışıyordu. Ludmilla, Mayıs 1945’te serbest bırakıldı.
Kasım ayının başlarıydı. Kocam ve ben isimlerimizin listede olduğunu öğrendik. Sevinmiştik. Bizi neyin beklediğini bilmiyorduk ama o dönemde hayal edebileceğimizden daha iyi bir yere gideceğimizi biliyorduk. Erkekler, kadınlardan bir hafta önce ayrıldı, sonradan öğrendiğimize göre doğrudan Bruennlitz’e gitmemişler. Gross-Rosen’e gitmişler. Sanırım birkaç gün orada kalmışlar. Orası kötü, çok çok kötü bir kamptır ama sonunda Bruennlitz’e varmışlar. Diğer yandan kadınlar bir hafta sonra yola çıktı. Tabii ki sığır vagonlarına balık istifi gibi doldurulmuştuk. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk, doğrudan Bruennlitz’e gideceğimizi sanıyorduk. Bir anda kendimizi Auschwitz istasyonundaki o meşhur peronda bulduk, SS’ler deli gibi koşuşturuyor, köpekler durmadan havlıyordu. Bizi trenden ite kaka indirmeye başladılar ve içimizden bazılarını seçmeye başladılar. Çok kötü bir durumdu. Bizi tamamen soyundurdular. O yıllardan beri gözlük takıyordum, onlar olmadan hiçbir iş yapamayacağımı bildiğim için gözlüklerimi elimde tuttum. İyi göremiyordum. Gözlükler elimdeydi ve Tanrı’ya şükür kimse fark etmedi. Bazı kadınların kafalarını kazıdılar. Benimkini kazımadılar, sadece kısa şekilde kestiler. Bunu neye göre yaptıklarını bilmiyorum herhalde belirli kişileri seçtiler. Almanlar bize gülüyor ve iğrenç şakalar yapıyordu. Çok kötüydü. Bu duruma hiç hazır değildik, Bay Schindler’in kampına gideceğimizi sanıyorduk.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.