Romanya’nın Karadeniz’deki Constanta limanı, Avrupa’dan Filistin’e geçmeye çalışan Yadudiler için gemiye binmenin çok önemli bir noktasıydı. İngiliz göçmenlik kısıtlamalarına karşın, can havliyle Almanlardan kaçabilmenin yollarını arayan binlerce Yahudi Constanta, Türkiye, Filistin rotasını takip etmek üzere gemiye bindi.

Aralık 1941’de 767 Yahudi, Constanta’da Struma adındaki bir gemiye bindi. İstanbul’a vardıktan sonra Filistin vizesi başvurularını yaparak Filistin’e seyretmeyi planlamışlardı. Struma güvenli olmayan, aşırı derecede kalabalık ve sağlık tesislerinden fazlasıyla yoksundu. Motor arızalarına karşın 16 Aralık 1941’de İstanbul’a vardı. Orada yolculara Filistin’e giriş yapabilmek için zorunlu olan vizeleri alamayacakları söylendi. Dahası, Türkiye’ye girmelerine bile izin verilmeyeceği bildirildi.

Gemi, iki aydan daha fazla bir süre İstanbul limanında karantinaya alındı. Türk makam ve mercileri, İlgiliz mutabakatı olmadan, yolcuların Filistin’e seyahatlerine izin vermedi. 23 Şubat 1942’de Türk polisi, gemiyi denizin açıklarına doğru çekip terk etti. Ertesi gün, 24 Şubat’ta, gemi battı. Geminin batmasının nedeni kesin olarak bilinmese de bir Sovyet denizaltısı tarafından yanlışlıkla torpillendiği düşünülüyor. Sadece bir yolcu, David Stoliar, hayatta kalmayı başardı. Struma’nın batması, Britanya’nın Filistin’e göç etme politikasına karşı geniş çaplı uluslararası protestolara yol açtı.