Miru Alcana

Miru, Rodos adasında yaşayan ve İspanyol Yahudisi soyundan gelen bir ailenin dört çocuğundan en küçüğüydü. Rodos, 1912'den itibaren İtalya'nın işgali altındaydı. Bu nedenle Miru okulda Fransızca'nın yanı sıra İtalyanca da öğrendi. Alcana ailesi evde İspanyol İbranicesi konuşuyordu. Miru, haftada üç kez İbranice eğitim aldığı bir Yahudi okuluna gidiyordu.

1933–39: Çok sevdiğimiz adamız Rodos'ta hayat güzeldi ve komşularımızla yakındık. Aramızda bir kan bağı olmamasına karşın onlara Rivka hala ve Giuseppe amca derdim. Onlarca kuzenim ve yeğenimle vakit geçirmeyi severdim. Ortaokulu bitirdikten sonra ebelik okumaya başladım. Derslerimi çok seviyordum. Ayrıca düzenli olarak siyonist Menorah örgütünün toplantılarına katılıyordum.

1940–44: Naziler, 1943 Eylül'ünde ve 23 Temmuz 1944'te Rodos'u işgal ettiler. Ben ve ailem tutuklandık ve Auschwitz'e gönderildik. Oraya vardığımda ailemden ayırıldım. Bana bir numara verildi ve saçım kesildi. Annemi ve babamı daha sonra görebileceğim söylendi. Yoklamayı beklerken biz yeni gelenler uzakta bir orkestranın klasik müzik çaldığını duyduk. Burnumuza yanan et kokusu gibi bir koku geliyordu. Kokunun krematoryumlardan geldiğini ve o yanan et kokusunun arkadaşlarımıza ve akrabalarımıza ait olduğunu öğrenince dehşete düştük.

Miru, Auschwitz'ten sağ çıkan 57 aile üyesinden ve Holokost'tan sağ kurtulmayı başaran 161 Rodos Yahudisinden biriydi. 1950 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.