Sandor Braun

Sıklıkla Sanyi diye çağrılan Sandor, Transilvanya'da küçük bir şehirde yaşayan dindar Yahudi bir ailede dünyaya geldi. Bu bölge 1918'e kadar Macarlar tarafından yönetiliyordu. 1930'larda ise yaşadığı şehrin adı öldürülen Romanyalı bir liderin anısına I.G. Duca olarak değiştirildi. Sandor altı çocuktan dördüncüsüydü ve ayrıca Yahudi adı olan Yitzhak diye de çağrılırdı. Braun ailesi Yidce, Macarca, Romence ve İbranice biliyordu.

1933–39: Dördüncü doğum günümden önce bakıcılarımdan biri beni ormana gezintiye götürdü. O uyurken ben yürüyerek ondan uzaklaşmıştım. Orada gezinen bir grup Çingene beni buldu ve bana baktılar. Müziklerini sevmiştim. Kendi kemanımın olmasını istiyordum. Üç gün sonra beni korkudan çılgına dönmüş aileme geri götürdüler. Doğum günümde hediye olarak küçük bir keman aldım ve müzik derslerine başladım. Her fırsatım olduğunda çalıştım. Annem çok fazla keman çalıştığımı söylerdi.

1940–45: 1944'te Almanlar tarafından Kochendorf'tan Auschwitz'e gönderildim. En son ise Dachau'ya gönderildim. Burada bir SS muhafızı bir kemanla benim bulunduğum barakalara girerek keman çalabilene fazladan yiyecek vereceğini söyledi. Üç kişi gönüllü oldu. İlk kişi güzel çalmıştı. Ancak işçilerden sorumlu olan asker kafasını demir bir boruyla parçaladı. İkinci kişi çalamayacak kadar korkmuştu. Onu da ölene kadar tekmelediler. Ardından keman bana verildi. Yetkili asker elini demir çubuğa uzattığında bir an duraksadım. Hiç düşünmeden "Mavi Tuna"yı çalmaya başladım. SS muhafızının hoşuna gitmişti. Fazladan yiyecek aldım.

Sandor, 29 Nisan 1945'te Dachau kampındayken Amerikan birlikleri tarafından kurtarıldı. 1950'de Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti ve orada bir besteci ve profesyonel bir kemancı oldu.