Zofia Rapaport

Zofia, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Varşova’da dünyaya geldi. Zofia’nın babası kendi kendini yetiştirmiş ve üniversiteyi girmeyi başarmış, başarılı bir bankacıydı. Rapaport ailesi bahçeli, müstakil evlerinin bulunduğu bir sokakta yaşardı. Zofia’nın odası sarı vernikli mobilyalarla döşenmişti.

1933–39: Çocukken köpeğim Chapek’le oynamayı severdim. Bazen annemle şehir merkezine alışverişe giderdik. Her sene Yahudi Hamursuz bayramında Lviv’deki büyükannem ve büyükbabamı ziyaret ederdik. 1939 Ağustos’unun sonlarında ben 6 yaşındayken babam askere çağırıldı ve bundan iki gün sonra da savaş çıktı. Babam, Kasım’da askerden döndü ve Sovyetlerin işgali altında olan Lviv şehrine kaçmamız gerektiğini söyledi.

1940–44: Lviv’de babam muhasebeci olarak çalışıyordu. Ben de bir Ukrayna okulunda birinci sınıfa başlamıştım. 1941’te Almanlar Lviv’i işgal etti. O zamanlar 8 yaşındaydım. Ailem, babamın eski bir çalışanının yanında saklanmak için Varşova’ya dönmeyi başardı. Ben ise çok fakir bir çiftçi ailenin yanında yaşamak üzere bir köye gönderildim. Birkaç ay sonra komşular şüphelenmeye başlayınca çiftçiler beni Varşova’daki aileme geri götürdü. İki sene boyunca ufacık bir odada tıkılı kalarak fısıltıyla konuştuk ve pencerenin yanına gitmeye bile cesaret edemiyorduk.

1944 Varşova ayaklanmasından sonra Zofia ve annesi Krakow’a kaçarak Sovyetler 1945’te şehri kurtarana kadar orada kaldılar. Babası bir Nazi kampında hayatını kaybetti.