Susan Strauss

Susan, ailesinin 400 küsür yıldan beri yaşadığı küçük bir Türingiya kasabası olan Vacha’da büyüdü. Babası Herman’ın bakkal dükkânı vardı. Annesi Bertha ev ve çocuklarla ilgileniyordu. Susan’ın Brunhilde adında bir kız kardeşi vardı. Strauss’lar Vacha’da yaşayan yaklaşık 25–30 Yahudi ailesinden biriydi.

1933–39: Naziler’in iktidara geçmesinin hemen ardından Susan’ın arkadaşlarının çoğu onunla oynamayı bıraktı. 1938’de devlet okulunu bırakmaya zorlandı. O Kasım Naziler, Almanya’nın her yerinde Kristallnacht (“Kristal Gece”) olarak bilinen bir katliam dalgası yarattı. Vacha’da yerel parti üyeleri aile dükkânına zarar verdi ve Susan’ın babasını Buchenwald toplama kampında hapsetti. Hızla göç etmesi koşuluyla dört hafta sonra serbest bırakıldı. 1939’da Belçika’ya kaçtı. Susan, annesi, anneannesi ve kız kardeşi büyük bir Yahudi cemaatinin bulunduğu Berlin’e taşındı.

1940–44: Savaş sırasında Susan, zorunlu işgücü olarak çalıştırıldı ve denizaltılar için radyo alıcıları üretti. Babası 1940’ta Amerika Birleşik Devletleri’ne ulaştı. Ancak ailesini Almanya’nın dışına çıkaramadı. Ocak 1942’de Susan ve ailesi, işgal altındaki Latvia’da bulunan Riga gettosuna sürgün edildi. Buraya getirildiklerinde anneannesi Jettchen yakındaki ormana götürülüp öldürüldü. Susan, annesi ve kız kardeşi, gettoda ve Kaiserwald toplama kampında zorunlu işgücü olarak görevlendirildi. 1944 sonbaharında Sovyet ordusu yaklaşırken Stutthof kampına gönderildiler. Susan, Stutthof’tan mahkûmların yol yapımında çalışmaya zorlandığı Sophienwalde’in yan kampına nakledildi.

Şubat 1945’te SS subaylar mahkûmları ölüm yürüyüşüne çıkardı. Susan Sovyet birlikleri tarafından 10 Mart 1945’te özgürlüğüne kavuşturuldu. Annesi Thorn (Torun) çalışma kampında, kız kardeşi ise Stutthof’ta can verdi. Savaştan sonra Susan evlendi. Eşi ve ailesiyle birlikte babasıyla bir araya geldiği Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.