Pek çok Yahudi gibi Lewent ailesi de, Varşova gettosunda hapsedildi. 1942’de küçücük bir alanda saklanırken Almanlar, bir baskında annesini ve kız kardeşlerini tutukladı. Öldürüldüler. Abraham da yakınlardaki bir zorunlu çalışma kampına götürüldü. Ancak gettodaki babasına dönmek için buradan kaçtı. 1943’te babasıyla birlikte Majdanek’e sürgün edildiler. Babası, burada hayatını kaybetti. Abraham, daha sonra Skarzysko, Buchenwald, Schlieben, Bisingen ve Dachau’ya gönderildi. Almanlar esirleri tahliye ederken Amerikan kuvvetleri, Abraham’ı serbest bıraktı.
İnsanlar, öğrendiklerini unutmasınlar diye, üç-dört çocukluk bir okul yaptı. Kütüphanelerimiz vardı. Kütüphanelere giderdik. Kitaplar okurduk. Yine de bir gün her şeyin düzeleceğini düşünürdük. Aynı zamanda da Polonyalı bir gazetemiz vardı. Aslında Almanların Polonya dilinde bastığı bir gazeteydi. Gettoya girerdi ve biz de okurduk. Yalnızca, Almanların savaşı kazandığını ve her cephede galip geldiklerini duyardık. Hiçbir şey bilmiyorduk. Radyo dinleyemezdik. Çünkü Yahudilerin elindeki bütün radyoları almışlardı. Bir gece hepsini toplardılar ve bir emir yayınladılar: Radyosu, kürk mantosu ve kaliteli kıyafetleri olan herkes bunları teslim edecek. Dünyanın öteki tarafında neler olup bittiğinden haberimiz yoktu. 1942 yılına kadar böyle devam etti.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.