Ivo, Zagreb’de yaşayan orta sınıf bir Yahudi ailede büyüdü. Almanlar ve müttefikleri Nisan 1941’de Yugoslavya’yı istila edene ve Hırvatistan’da faşist bir Ustaşa hükümeti kurana kadar daha az Yahudi karşıtlığına maruz kaldı. Ustaşa rejimi Yahudileri, Sırpları ve Çingeneleri öldürmeye başladı. Ivo’nun ailesi, İtalyanların Yahudi mültecileri korumaya çalıştığı İtalya işgâli altındaki bölgeye kaçtı. Ivo, 1944’te İtalya anakarasına taşınmadan önce Rab adası kampını da içeren bir İtalyan gözaltı kampında yaşadı. Bir süre Ortak Dağıtım Komitesi’nde çalıştı ve daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne taşındı.
Üç ya da dört İtalyan askeri gördük. Çok az İtalyanca biliyordum. Lise yıllarında İtalyanca dersi aldığı için babam da biraz biliyordu. Bize yardım edebilecekleri ümidiyle o askerlere yaklaştık. Ve onlara iki kelime söyledik: “Ebrei” yani Yahudi. “Paura” yani korku. Hemen anladılar. Çünkü neler olduğunu biliyorlardı ve bize bir an önce eve dönmemizi söylediler. “Sakin olun” dediler ve çavuşlarını çağırdılar. Çavuşları geldi. Biraz Fransızca biliyordu. Biz de biliyorduk. İletişim kurmak daha kolay oldu. “Burada kalın. İtalya’ya girmeniz için size geçiş evrakı bulmaya çalışacağım” dedi. Sonra ayrıldı. Ona inanmadık. Sadece bizi rahatlatıcı şeyler söylediğini düşündük. Kimdi bu adam? Para istememişti. Bizi hiç tanımıyordu ama geri döndü. Bize geçiş evrakı alamadığını söyledi ama gece yarısı birkaç askerle birlikte gelip biz İtalyan askerî trenine bindirecektik ve o trene binmemiz İtalya’ya sorunsuzca girmemiz için yeterli olacaktı. Oldukça kuşkuluyduk. Bunu neden yapıyordu? Ama yaptı. Unutulmaz bir şeydi. Geceleyin İtalyan askerleri geldi ve o çavuşla birlikte bizi koruyup çantalarımızı taşıyarak İtalyan askerî trenini beklediğimiz tren istasyonuna götürdüler. Tren gelince bize binmemizi söyledi ve kendisi de bindi. Tren İtalyan askerleriyle doluydu. Anneme ve gruptaki yaşlı kadınlara hemen yer verdiler ve bize yiyecek ikram ettiler. Galiba onlara “Bunlar mülteciler” dedi. İtalyanlara “mülteci” kelimesini söyler söylemez anında yumuşadılar. İster İtalyan, ister Yahudi mülteci olsun fark etmiyordu. Hiç karşı çıkmadılar. Çünkü bizler sivildik, o trene binme hakkımız vardı.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.