İmha kampları soykırımın gerçekleştirilmesi için tasarlanmış ölüm merkezleriydi. 1941–1945 arasında, Naziler eski Polonya sınırında 6 adet imha kampı kurdu: Chelmno, Belzec, Sobibor, Treblinka, Auschwitz-Birkenau (Auschwitz kompleksinin bir parçası olarak) ve Majdanek. Chelmno ve Auschwitz 1939'da Almanya topraklarına katılan bölgelerde kuruldu. Diğer kamplarsa (Belzec, Sobibor, Treblinka ve Majdanek) Polonya Generalgouvernement (Merkezî Hükümeti) bünyesinde oluşturuldu. Auschwitz ve Majdanek ölüm merkezleri olmanın yanı sıra, toplama ve zorunlu çalıştırma kampı olarak da kullanıldı. İmha kamplarındaki kurbanların ezici çoğunluğu Yahudilerden oluşuyordu. 3,5 milyon Yahudi'nin “Nihai Çözüm”ün bir parçası olarak öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Diğer kurbanlar ise Romanlar (Çingeneler) ve Sovyet savaş esirleriydi.
Başka OkumalarBir mahkûm grubu Belzec imha kampına varıyor. Belzec, Polonya, 1942 civarı.
Başka OkumalarAuschwitz–Birkenau (2. Auschwitz) imha kampındaki gaz odaları ile 2 ve 3 numaralı krematoryumun havadan çekilmiş fotoğrafı. Auschwitz, Polonya, 25 Ağustos 1944.
Başka OkumalarAuschwitz’de, Almanların kamptaki kurbanların elbiselerini depoladığı ambarlardan biri. Bu fotoğraf, kampın azat edilmesinden sonra çekilmiştir. Auschwitz, Polonya, Ocak 1945 sonrası.
Başka OkumalarPolonya, Lublin yakınındaki Majdanek ölüm merkezindeki gaz odası kapısının dökümü, Birleşik Devletler Holokost Anı Müzesi tarafından getirildi. Majdanek, bir toplama kampı, zorunlu çalışma kampı ve ölüm merkezi olarak kullanıldı. Majdanek'de bulunan gaz odalarının her biri, hava sızdırmayan metal bir kapı ile kaplanmış ve gaz, içerideki odaya girmeden, söz konusu metal kapı sıkıca kapatılmıştır. SS subayları öldürme sürecini, kapının üst kısmında bulunan delikten izleyebiliyorlardı.
Başka OkumalarAbraham çocukluğunu Polonya Czestochowa'da geçirdi ve berber oldu. Ailesiyle birlikte 1942'de Czestochowa gettosundan Treblinka imha kampına gönderildi. Treblinka'da Abraham zorunlu işçi olarak seçildi. Gaz odasına alınmalarından önce kadınların saçlarını kesiyordu ve gelenlerin giysilerini seçiyordu. Abraham kamptan 1943'te kaçtı ve Czestochowa'ya gitti. Haziran 1943'ten, Sovyet Kuvvetleri tarafından serbest bırakıldığı, 1945'e kadar kadar zorunlu çalıştırma kampında çalıştı.
Başka Okumalar1939’da Chaim’in Polonya ordusundaki görev süresi sona ermek üzereyken Almanya Polonya’yı işgal etti. Almanlar Chaim’i tutuklayarak zorunlu işgücü olarak Almanya'ya gönderdi. Chaim daha sonra Yahudi savaş esiri olarak Polonya’ya geri döndü. Son olarak ailesinin geri kalan bireylerinin öldüğü Sobibor kampına sürüldü. 1943 Sobibor ayaklanması sırasında Chaim gardiyanlardan birini öldürdü. Daha sonra evlendiği, kız arkadaşı Selma ile birlikte kaçtı. Haziran 1944'te Sovyet güçleri özgürlüklerine kavuşturana kadar bir çiftçi onları gizledi.
Başka OkumalarAlmanlar Polonya'yı Eylül 1939'da işgal etti. Leo ve ailesi Lodz'daki gettoda tutuldu. Leo üniforma fabrikasında terzi olarak çalıştırılmaya zorlandı. Lodz gettosu 1944'te tasfiye edildi ve Leo Auschwitz'e gönderildi. Ardından zorunlu çalıştırılma için Gross-Rosen'e sevk edildi. Sovyet ordusu ilerken, esirler Avusturya'daki Ebense kampına götürüldü. Ebensee kampı 1945'te dağıtıldı.
Başka OkumalarYedi çocuktan biri olan Sarah, Orta Polonya’da bir üretim kasabası olan ve 5.000 gibi büyük bir Yahudi nüfusu barındıran Sokolow Podlaski’de Yiddiş konuşulan dindar bir Yahudi evde büyüdü. Annesi ve babası hububat işi yapıyordu. 1930’da, Sarah Sokolow Podlaski’de devlet ilkokuluna gitmeye başladı.
1933–39: 1937’de 14 yaşındayken orta dereceli okuldan mezun olduktan sonra dul kalan annesine ailenin hububat işlerinde yardım etmeye başladı. İki yıl sonra Almanya Polonya’ya saldırdı. Alman uçakları Sokolow Podlaski'nin pazarını ve diğer sivil hedefleri bombaladı. Alman birlikleri kasabaya 20 Eylül’de girdi ve üç gün sonra ana sinagogu yaktı. Almanlar daha sonra ailenin hububat işine el koydu.
1940–42: Almanlar sonraki iki yıl boyunca Yahudilere çeşitli kısıtlamalar getirdi ve en sonunda elbiselerine belirlenmelerini sağlayan Yahudi yıldızı takmaları emredildi. 28 Eylül 1941’de, Almanlar bir getto kurdu ve şehirdeki Yahudileri burada topladı. Bir yıl kadar sonra Yahudi dinindeki en kutsal bayram olan Kefaret Günü’nde Almanlar gettodaki insanları toplamaya başladı. Direnenler ya da saklanmaya çalışanlar vuruldu. Sarah, annesi ve küçük erkek kardeşi diğer insanlarla birlikte bir trenin yük vagonuna kondu.
22 Eylül 1942’de Sarah ve ailesi Treblinka imha kampına sürüldü. Buraya geldikten kısa süre sonra gaz verilerek öldürüldü. On dokuz yaşındaydı.
Başka OkumalarFrimit, Yiddiş konuşan dindar bir Yahudi ailenin sekiz çocuğundan biriydi. Bursztyn ailesi, Varşova’da Yahudi semtinin merkezinde oturuyordu ve Frimit'in babasının buradaki Zamenhofa Caddesi’nde işlettiği bir fırını vardı. 1920’de Bursztyn ailesi aynı semtte Mila Caddesi No. 47 adresinde, iki yatak odalı, konforlu bir daireye taşındı. Frimit Varşova’daki devlet okullarına gitti.
1933–39: 1939’a kadar erkek ve kız kardeşlerimden altısı çoktan taşınmıştı. Evde sadece küçük erkek kardeşim ve ben kalmıştık. Anne ve babamızın tüm ilgisinin bizim üzerimizde olmasından hoşnuttuk. Okulu bitirmiştim ve pek çok arkadaşım vardı. Babam kendi işini bırakmış, Varşova’daki muhteşem Kagan Fırını’nda çalışıyordu. Eylül 1939’daki Alman işgali aklımızın ucundan bile geçmemişti. Şehrimiz 28 Eylül’de teslim oldu.
1940–44: Oturduğumuz bina Almanlar tarafından Kasım 1940’ta kapatılan, Varşova gettosunun merkezindeydi. 1 Mayıs 1943’te Majdanek toplama kampına gönderildim. Kampta krematoryumdan gelen dumanlar mahkûmların üzerinde, gökyüzünde bulutlar oluşturuyordu. Ben her gün beş kadınla birlikte gübre ile dolu ağır bir vagonu kampın etrafındaki tarlalar boyunca iterek götürdükçe, günden güne parmaklarım kırılıp şekilsizleşiyorlardı. Fazla yavaş çalışırsak, kırbaçla dövülüyorduk. Bütün o tarlaları çıplak ellerimizle gübreledik.
Frimit sonraki iki yıl içinde başka yedi Nazi kampına daha gönderildi. 27 Nisan 1945’te Turkheim çalışma kampında özgürlüğe kavuştu. 1949’da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.
Başka OkumalarSelma, Wijnberg ailesinin dört çocuğundan en küçüğü ve tek kızıydı. Yedi yaşındayken ailesi Hollanda’nın Zwolle şehrinde bir iş kurmak üzere Groningen’den ayrıldı. Bölgede seyahat eden Yahudi iş adamları arasında popüler olan küçük bir otel işletiyorlardı. Her Cuma günü bir sığır pazarı kuruluyordu ve pek çok sığır tüccarı kahve içmeye ve iş görüşmesi yapmaya Wijnberg’in oteline geliyordu.
1933–39: Evde Yahudi geleneklerini uyguluyorduk. Çünkü annem dindar bir kadındı. Otelimizde Yahudi beslenme usulleri uygulanıyordu. Cuma akşamı duaları bittikten sonra evde masanın etrafında toplanır, İbranice şarkılar söylerdik. Ayrıca her Cumartesi sinagoga gider, eve döndüğümüzde de harika bir yemek yerdik. Siyonist faaliyetlerinde çok aktiftim ve her yaz Siyonist kamplarına katılırdım.
1940–44: Mayıs 1940’ta Almanlar Hollanda’yı işgal etti. 1943’te Sobibor ölüm kampına sürüldüm. Orada çalışmak üzere sağ bırakılan az sayıda kişiden biriydim. Sobibor’daki ilk günümün sonunda, 1 numaralı kampın açık alanında yoklama için toplandık. 3 numaralı kampta ateş vardı. Yoğun bir yanık et kokusu geliyordu. Birisi bana "Şu ateş ne biliyor musun?" diye sordu. Başımı salladım. Beraber getirildiğimiz insanların cenaze ateşi olduğunu söyledi. Sonra Almanlar, bir mahkûm keman çalarken çiftler hâlinde dans etmemizi istedi.
Bildiği kadarıyla Selma Sobibor imha kampından sağ kurtulan tek Hollandalı mahkûm. Savaştan sonra evlendi. 1957’de kocasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleşti.
Başka OkumalarWe would like to thank Crown Family Philanthropies and the Abe and Ida Cooper Foundation for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.