Almanya, Belçika’yı Mayıs 1940’da işgâl etti. Almanların annesini, kız ve erkek kardeşini tutuklamasının ardından, Lilly saklanmaya başladı. Arkadaşlarının ve ailesinin yardımıyla Lilly, iki yıl boyunca Yahudi kimliğini gizledi. Ancak Lilly, 1944’te bazı Belçikalılar tarafından ele verdiği için Mechelen kampı yoluyla Auschwitz-Birkenau’ya gönderildi. Auschwitz’den başlayan ölüm yürüyüşünden sonra Lilly, İngiliz kuvvetler tarafından Bergen-Belsen’de serbest bırakıldı.
Auschwitz’e gitmek üzere tahliye edileceğimiz söylentileri kulağımıza gelmişti. Auschwitz’i neden tahliye ediyorduk? Ruslar yaklaştığı için. Hepimiz Auschwitz’den çıktık ve yürümeye başladık. Yürümeye başladık ve günlerce yürüdük. Hiç unutmayacağım. Kaç gün yürüdük, bilmiyorum. Yürüdük ve sığır vagonlarına bindik. Sonra tekrar yürüdük. Yürürken silah sesleri duyduk ve bize yürümeye devam etmemizi söylediler. Silah sesleri duymaya devam ettik. Yürüyenlere yetişemeyip arkada kalanları vuruyorlardı. Buna ölüm yürüyüşü adı verildi. Çünkü dağ geçitleri ve hendekler kandan kıpkırmızı olmuştu. Polonya’dan geçiyorduk, Lehçe konuşan insanlar vardı. Kaçabileceğini düşünen bazı kişiler kaçmayı başardı. Yürüyenlere ayak uyduramayanlar güçsüz düştü, çıkınlarını attılar ve artık öndekilere yetişemeyecek duruma gelene kadar yürüdüler. Geride kaldılar ve Almanlar onları vurdu. İnsanların göğüslerinden ve sırtlarından vurulduğunu gördük. Tepelerin üzerinde ve ağaçların arkasında yatıyorlardı. Tam anlamıyla savaş alanı gibiydi. Bergen-Belsen adındaki kampa bu şekilde vardık.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.