<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 1571-1580 (2677 arasından); "" için | Sonraki >>
28 Ekim 1940’ta Faşist İtalya, Arnavutluk’taki üsleri üzerinden 1939 Nisan’ında İtalya’nın ilhak etmiş olduğu Yunanistan’ı işgal etti. Ancak birkaç gün içerisinde Yunan ordusu, İtalyanları Arnavutluk Dağları’na kadar sürdü ve çatışma burada çıkmaza girdi. Hitler, 22 Haziran 1941’de yapılması planlanan Sovyetler Birliği’ne karşı saldırının Balkan kanadından gerçekleşmesini güvence altına almak için Yugoslavya ve Yunanistan’ın işgali emrini verdi. 6…
Özgürlüğe kavuşturduktan sonra Müttefikler, zorla göç ettirilmiş Yahudileri evlerine geri göndermeye hazırlandılar. Ancak bu kişilerden pek çoğu bunu reddetti ya da geri dönmeye korktu. 1945 ile 1952 arasında 250.000’den fazla zorla göç ettirilmiş Yahudi Almanya, Avusturya ve İtalya’da kamplarda ve kent merkezlerinde yaşadı. Bu tesisler, Müttefik yetkililerce ve Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi tarafından yönetiliyordu. Hayatta kalanlar ailelerini…
Naziler, Yahudiler ve diğer hedef gruplardan milyonlarca kişiyi çok ağır koşullarda çalışmaya zorladı. Nazi toplama kamplarının ve tutuklama tesislerinin kurulmaya başlandığı 1933 kışından itibaren, zorunlu çalıştırma—genellikle yararsız ve aşağılayıcı nitelikte, ekipman, giysi, gıda ve gerisi olmadan—toplama kampı rejimlerinin önemli bir parçasını oluşturuyordu. Savaşın başlamasından önce bile Naziler, Yahudi sivil halkını toplama kamplarının içinde ve…
Zorunlu İşgücü Almanların işgal ettiği bölgelerde, Naziler Yahudi işçileri zalimce muamele etmek üzere seçiyordu. Yahudi işçiler aynı zamanda aşağılayıcı muamelelere de tabi bırakılıyor, SS görevlileri dindar Yahudileri sakallarının kesilmesine boyun eğmeye zorluyordu. İşgal altındaki Polonya’da Yahudilere ait zorunlu çalışma kampları gibi, gettolar da Yahudi iş gücünden yararlanmada üs olarak kullanılıyordu. Örneğin, Lodz gettosunda Naziler 96 fabrika…
Kitlesel mezalim ve soykırım suçları, çoğu zaman savaş bağlamında işlenir. Ermeni soykırımı, Yakın Doğu ve Rusya Kafkasyası’nda I. Dünya Savaşı ile yakından ilişkili olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu, İttifak kuvvetlerin (Almanya ve Avusturya-Macaristan) yanında ve İtilaf kuvvetlerine (Büyük Britanya, Fransa, Rusya ve Sırbistan) karşı savaşmıştır. I. Dünya Savaşı, Jön Türk diktatörlüğüne (İttihat ve Terakki Cemiyeti, İTC) milliyetçi amaçlarını…
I. Dünya Savaşı’nın yol açtığı yıkımın ardından galip gelen Batılı Kuvvetler, mağlup ülkeler üzerinde bir dizi ağır antlaşmalar uyguladı. Bu antlaşmalar, zengin bölgeleri İttifak Devletleri’nin (Osmanlı Türkiyesi ve Bulgaristan’a katılan Almanya ve Avusturya-Macaristan) elinden aldı ve ağır savaş tazminatı ödetti. Avrupa’nın siması daha önce çok az kez bu kadar köklü bir değişikliğe uğramıştı. Savaşın doğrudan sonucu olarak Alman,…
I. Dünya Savaşı’ndan sonra dayatılan ağır savaş tazminatları, 1920’lerde Avrupa’da yaşanan genel enflasyon dönemiyle (maddî yönden yıkıcı bir savaşın diğer bir doğrudan sonucu) birlikte 1923 yılına kadar Alman Reichsmark‘ında gittikçe artan hiperenflasyona neden oldu. Büyük Buhran’ın (1929’da başlayan) etkileriyle birleşen bu hiperenflasyon dönemi, orta sınıfın kişisel birikimlerini yok ederek ve kitlesel işsizliğe yol açarak Alman ekonomisinin istikrarını…
II. Dünya Savaşı sırasında muharip devletler iki önemli ittifakın birer tarafı olarak savaştı: Mihver Devletleri ve Müttefik Devletler. Mihver ittifakının üç büyük ortağı Almanya, İtalya ve Japonya’ydı. Mihver devletlerinin iki ortak menfaati vardı: 1) bölgesel genişleme, askerî zafere dayalı imparatorluklar kurma ve I. Dünya Savaşı sonrası uluslararası düzeni yıkma, 2) Sovyet komünizmini yok etme ya da etkisizleştirme. Almanya ve İtalya, dostluk anlaşması…
Irkçılar doğuştan gelen, katılımla geçmiş özelliklerin biyolojik olarak insan davranışını belirlediğine inanan kişilerdir. Irkçılık doktrini, insanın taşıdığı kanın ulusal-etnik kimliğinin belirleyicisi olduğunu iddia eder. Irkçı bir çerçevede insanın değeri bireyliğiyle değil, sözde “ırka özel toplu ulus”un üyeliğiyle tanımlanır. Bilim adamları da dahil olmak üzere, birçok aydın ırkçı yaklaşımı desteklemek için bilimsel olmayan dayanaklar ortaya…
Irkçılar doğuştan gelen ve kalıtımla geçmiş özelliklerin biyolojik olarak insan davranışını belirlediğine inanan kişilerdir. Irkçılık doktrini, insanın taşıdığı kanın ulusal-etnik kimliğinin belirleyicisi olduğunu savunur. Irkçı Yahudi karşıtlığının (gerçek dışı biyolojik teorilere dayanarak Yahudilere karşı önyargı beslemek ya da nefret etmek) da dâhil olduğu ırkçılık, Alman Ulusal Sosyalizmi’nin (Nazizm) her zaman ayrılmaz bir parçası olmuştur.…
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.