<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 1676-1700 (2677 arasından); "" için | Sonraki >>
Gamalı haçın tarihi eskiye dayanır. Adolf Hitler’in Nazi bayrağını tasarladığı tarihten en az 5.000 yıl önce kullanılmaktaydı. Swastika (gamalı haç), Sanskritçe “iyi talih” ya da “iyilik” anlamına gelen svastika sözcüğünden türemiştir. İlk olarak Neolitik Avrasya’da görülen bu motifin (kancalı haç), güneşin gökyüzündeki hareketini temsil ettiği düşünülmektedir. Günümüze kadar Hinduizm, Budizm, Jainizm ve Odinizm gibi inanç sistemlerinde kutsal bir…
Naziler zihinsel engelli hastaların öldürülmesiyle (“ötenazi”) 1939'da zehirli gazları toplu cinayet amacıyla kullanmaya başladı. Nazi güzellemesi “ötenazi” sözcüğü Nazilerin zihinsel rahatsızlıkları ya da fiziksel engelleri nedeniyle “yaşamaya değer” bulmadığı Almanların sistematik olarak öldürülmesi anlamına gelir. Ötenazi Programı kapsamında 6 adet gaz odası tesisi kuruldu: Bernburg, Brandenburg, Grafeneck, Hadamar, Hartheim ve Sonnenstein tesisleri. Bu ölüm…
Naziler, 1939’un sonlarında zihinsel engelli hastaları saf, kimyasal olarak üretilmiş karbon monoksit gazı kullanarak öldürerek (“ötenazi”) toplu katliamlarda zehirli gazları kullanmayla ilgili deneyler yapmaya başlamıştı. Haziran 1941’deki Almanya’nın Sovyetler Birliği’nin işgalinden ve Mobilize Katliam Birlikleri’nin sivilleri toplu halde kurşuna dizmesinden sonra, Naziler toplu katliam amacıyla gaz kamyonlarıyla deneyler yaptı. Gaz kamyonları, motor egzozu iç bölmeye…
“Erkek ve kız bu çocuklar örgütlerimize on yaşında giriyor ve çoğunlukla ilk defa temiz bir hava soluyorlar; Genç Vatandaş’ta dört yıl geçirdikten sonra Hitler Gençliği’ne devam ederek orada da bir dört yıl geçiyorlar. . . Hâlâ tam bir Nasyonal Sosyalist olamadılarsa Çalışma Hizmeti’ne gidiyor ve altı, yedi ay orada eksiklerini tamamlıyorlar. . . Kafalarında hâlâ sınıf bilinci ya da sosyal statü kalmışsa . . Wehrmacht (Alman Silahlı Kuvvetleri) bunun…
Gettolar - Fotoğraf “Getto” terimi Venedik'te 1516'da oluşturulan, Venedikli yetkililerin şehrin Yahudilerini içinde yaşamaya zorladıkları bir Yahudi mahallesinin adından gelmektedir. Yerel kent yetkililerinden Avusturya İmparatoru V. Charles'a kadar çeşitli yetkililer, 16. ve 17. yüzyıllarda Yahudiler için Frankfurt, Roma, Prag ve diğer şehirlerde gettolar oluşturma emri verdiler. II. Dünya Savaşı sırasında gettolar, Almanların kentsel bazen de bölgesel Yahudi nüfusunu bir…
“Getto” terimi Venedik’te 1516’da oluşturulan, Venedikli yetkililerin şehrin Yahudilerini içinde yaşamaya zorladıkları bir Yahudi mahallesinin adından gelmektedir. Gettolar Holokost sırasında Nazilerin Yahudileri kontrol altına alma, insanlıktan çıkarma ve kitlesel olarak katletme sürecinde merkezî bir adım oluşturmuştur. Gettolar, Almanların Yahudi nüfusunu toplayıp korkunç koşullarda yaşamak zorunda bıraktıkları şehir bölgeleriydi (genellikle dışa kapalıydı).…
Gettolarda Hayat Gettolarda hayat genellikle dayanılmazdı. Aşırı kalabalık olması olağandı. Tek dairede birkaç aile birden yaşayabiliyordu. Sıhhî tesisat çökmüştü. Dışkılar çöplerle birlikte sokaklara atılıyordu. Bu tür sıkışık ve sağlıksız konutlarda bulaşıcı hastalıklar da hızla yayılıyordu. İnsanlar her zaman açtı. Almanlar sakinlerin sadece çok az bir miktar ekmek, patates ve yağ satın almasına izin vererek, onları kasıtlı olarak açlıktan öldürmeye…
İster Nazi propagandası simgeleri (gamalı haç gibi) olsun, ister artık soykırımla ilgisi iyice bilinen nesneler ya da yerler olsun (dikenli teller ya da Auschwitz-Birkenau ölüm merkezine giden tren rayları gibi) Holokost döneminden kalan birçok görüntü artık gayet kolayca tanınabilmektedir. Bu görsel simgelerin her yerde bulunabilmesi ve geçerliği şunları göstermektedir: 1) Holokost döneminde işlenen suçların neden olduğu dehşet 2) Nazi propagandası ve görüntülerine karşı…
Bir zamanlar gazetecilik yapan Joseph Goebbels savaş sırasında basının bağımsızlığını kaybetmesi hakkında günlüğüne (14 Nisan 1943) şunları yazmıştı: "İçinde biraz onur kırıntısı kalan herkes gazeteci olmamak için büyük çaba sarf edecektir".Hitler 1933’te iktidara geldiğinde, Almanya’da gelişmiş bir iletişim altyapısı vardı. Almanya’da bir yılda 4.700’ün üzerinde günlük ve haftalık gazete yayınlanıyordu, bu rakam sanayileşmiş diğer tüm ülkelerden…
Emin el-Hüseynî, on dokuzuncu yüzyılın son on yılı içinde Kudüs’te dünyaya gelmiştir. Ailesinin erkek üyeleri on sekizinci yüzyılın sonundan beri Kudüs Müftüsü makamını işgal etmekteydi. Bu makam görevli kişiye İslam hukukunu (Şeriat), gelenekleri ve teamülü temel alan bağlayıcı olmayan yasal görüşler (fetva) verme yetkisini sağlamaktaydı. 1918’de el-Hüseynî Arap birlikteliğini, Filistin ve Suriye birliğini ve Filistin’e olan Yahudi göçüne son vermeyi…
ÖZETMuhammed Emin el-Hüseynî (189?-1974), 1921’den 1937’ye kadar Filistin’deki İngiliz Mandası’nın siyasî otoritesi altında Kudüs Müftüsü (üst Müslüman İslamî yasal dinî makamı) idi. Başlıca siyasî amaçları şunlar olmuştur: 1) Bir pan Arap federasyonunun ya da devletinin kurulması, 2) Yahudilerin Filistin’e daha fazla göç etmesine ve Yahudilerin Filistin’deki ulusal emellerine karşı koyulması, 3) Kendisinin bir pan Arap ve Müslüman dinî lideri olarak terfi…
MİHVER İLE İŞBİRLİĞİSavaş sırasında Nazi rejimi, dünyanın her yerinde kendi siyasî hedeflerini ileriye taşımanın ve Mihver nüfuzunu genişletmenin yollarını arayan çok sayıda hevesli işbirlikçi bulmuştur. Hindistan milliyetçisi Subhas Chandra Bose, Suriye gerillasından isyancı Fawzi al-Qawuqji, eski Irak Başbakanı Reşit Ali Geylani ve Kudüs’ün Büyük Müftüsü Hacı Emin el-Hüseynî (Arap milliyetçisi ve önde gelen Müslüman dinî lideri) gibi sürgüne…
189?Emin Muhammed el-Hüseynî, Kudüs’te dünyaya gelir. 2 Kasım 1917İngiliz Dışişleri Sekreteri, Balfour Deklarasyonu’nu yayınlayarak İngilizlerin Filistin’de bir Yahudi ulusal yuvası kurulmasına izin verme niyetini ilan eder. 1918İngiliz birlikleri Filistin’i işgal eder. Şubat-Nisan 1920El-Hüseynî ve diğerleri, Kudüs’te gösteriler düzenleyerek Arap bağımsızlığı ve Suriye ile birlik çağrısında bulunur. Gösteriler şiddete dönüştükten sonra el-Hüseynî…
“Sağduyu on binlerce, yüz binlerce Yahudinin yok edilebilmesinin mümkün olduğunu anlayamadı”. Yitzhak Zuckerman, Varşova’daki Yahudi direnişinin liderlerinden biri Propaganda, Alman halkının Adolf Hitler’i desteklemeyen çoğunluğunu kazanmak ve geniş halk kitlelerinin kabulünü, desteğini ve katılımını gerektiren radikal Nazi programının öne çıkmasını sağlamak için önemli bir araç olarak hizmet etti. Razı olmayanlara göz dağı vermek için terör kullanımıyla…
Hayatta Kalanlar Hayatta kalanlar için, Holokost’tan önceki hayatlarına geri dönmek imkânsızdı. Artık Yahudi cemaatleri Avrupa’nın çoğu yerinde kalmamıştı. İnsanlar kamplardan ya da gizlendikleri yerlerden evlerine dönmeye çalıştıklarında, çoğunlukla evlerinin yağmalandığını ya da başkaları tarafından alındığını görüyordu. Aynı zamanda eve dönüş de tehlikeliydi. Savaştan sonra Polonya’daki birkaç şehirde Yahudi karşıtı isyanlar çıktı. En büyük…
Holokost döneminde, özellikle çocuklar savunmasızdı. Naziler “ırk kavgasının” bir bölümü olarak ya da önleyici güvenlik önlemleri kapsamında, kendi ideolojik görüşleri uyarınca “istenmeyen” ya da “tehlikeli” çocuk gruplarının öldürülmesini destekledi. Almanlar ve işbirlikçileri söz konusu ideolojik nedenlerle ve gerçek ya da sözde partizan saldırılara karşı misillemelerde çocukları öldürdü. Almanlar ve işbirlikçileri 1 milyondan fazla Yahudi ve on…
Nazi rejimi, zulüm ve sonrasında kadın erkek demeden tüm Yahudileri öldürmeyi hedefledi. Ama rejim, sık sık Yahudi ve Yahudi olmayan kadınları, bazen kurbanlarının cinsiyetine özel bir biçimde, şiddetli zulme maruz bıraktı. Nazi ideolojisi Roman (Çingene) kadınları, Polonyalı kadınları ve kurumlarda yaşayan engelli kadınları da hedef aldı. Kişi ve toplama kamplarındaki kimi alanlar özellikle kadın mahkumlar için düzenlendi. Mayıs 1939'da, SS, kadınlar için kurulan en…
II. Dünya Savaşı'nın ardından kurulan savaş mahkemelerinin en ünlüsü öndegelen Alman savaş suçlularının yargılandığı Almanya, Nuremberg'deki mahkemedir. Nazi rejiminin öndegelen yetkilileri Büyük Krallık, Fransa, Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletlerin hazır bulunduğu Nuremberg'deki Uluslararası Askerî Mahkeme'de yargılandı. Uluslararası Askerî Mahkeme vatana ihanet, barışa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ve insanlık suçları iddialarıyla savaşın…
BİLDİKLERİMİZİ NEREDEN BİLİYORUZ? “Nürnberg davasının amacı, sadece ve hatta özellikle de Nazi Almanyası liderlerini mahkum etmek değildir... Çok daha önemlisi, daha en başından beri bana, tarihin sınamasına karşı koyacak bir Hitler rejimi sicilinin tutulması gibi görünmüştür.” —Robert Storey, ABD kovuşturma ekibi başkanı Uluslararası Askerî Mahkemenin (IMT) amaçları mahkeme kararı ve cezalandırmanın ötesine geçmiştir. Mahkemeyi kuranlar, Yahudi…
ARKA PLAN Holokost sırasında en az 1,1 milyon Yahudi çocuk öldürülmüştür. Nazilerin ve onların Mihver ortaklarının elinde zulüm gören milyonlarca çocuktan yalnızca çok küçük bir kısmı günümüze ulaşan günlükler ve anı defterleri yazmıştır. Genç yazarlar bu anlatılarda deneyimlerini belgelemiş, duygularını dile getirmiş ve bu kabus yılları süresince katlandıkları travmayı yansıtmışlardır. MIRIAM WATTERNBERG’İN GÜNLÜĞÜ Miriam Wattenberg’in (“Mary…
Holokost döneminde özellikle çocuklar savunmasız bir durumdaydı. Almanlar ve işbirlikçileri 1 milyondan fazla Yahudi ve on binlerce Roman (Çingene) çocuğu, kurumlarda yaşayan fiziksel ve zihinsel engelli Alman çocuklarını, Polonyalı çocukları ve işgal altındaki Sovyetler Birliği’nde yaşayan çocuklarla birlikte, yaklaşık 1,5 milyon çocuğu katletmiştir. Gettolarda Yahudi çocuklar giysi ve barınak yetersizliği kadar, açıklıktan ve kötü koşullara maruz kalmaktan da…
Nazi rejimi, Yahudi olan ya da olmayan kadınları sıklıkla, bazen de kurbanlarının cinsiyetine has bir şekilde, şiddetli bir zulme maruz bıraktı. Tek tek bazı kamplar ve toplama kamplarındaki bazı alanlar özellikle kadın mahkûmlar için düzenlendi. Mayıs 1939’da, SS, kadınlar için kurulan en büyük Nazi toplama kampı olan Ravensbrück’ü açtı. Sovyet birliklerinin 1945’de kampı özgürlüğe kavuşturduğu 1945 yılına dek 100.000’den fazla kadın Ravensbrück’te…
Nazilerin gerçekleştirdiği Holokost, Avrupa’daki Yahudi halkına büyük zarar vermişti ve yüzlerce yıllık kültürlerini neredeyse yok etmişti. Holokost, Avrupa’da yaşayan Seferad (Judeo İspanyol) Yahudi nüfusunu neredeyse ortadan kaldırarak eşsiz dillerini ve geleneklerini de tamamen yok olmanın eşiğine getirmiştir. Kuzeybatıdaki Fransa ve Hollanda’dan güneydoğudaki Yugoslavya ve Yunanistan’a kadar olan bölgedeki Seferad Yahudileri, neredeyse kaybolmuştur. II. Dünya…
30 Ocak 1933: Başkan Hindenburg’un Adolf Hitler’i Almanya Şansölyesi olarak ataması 20 Mart 1933: SS’in Münih yakınlarında Dachau toplama kampını açması 1 Nisan 1933: Yahudilerin Almanya’daki dükkân ve işletmelerinin boykot edilmesi 7 Nisan 1933: Profesyonel Kamu Hizmetleri’nin yeniden tesis edilmesi kanunu 14 Temmuz 1933: Kalıtsal Hastalıklı Çocukların Doğumunun Engellenmesi Kanunu 15 Eylül 1935: Nuremberg Irk Kanunları 16 Mart 1935: Almanya’nın zorunlu askerliği…
Holokost’tan Önce Avrupa’da Yahudilerin Hayatı Naziler 1933’te Almanya’da iktidara geldiğinde Yahudiler Avrupa’nın her ülkesinde yaşıyordu. II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen ülkelerde toplamda yaklaşık dokuz milyon Yahudi yaşıyordu. Savaş sonunda her üç Yahudi’den ikisi ölecek ve Avrupa’daki Yahudi hayatı kalıcı bir biçimde değişecekti. 1933’te en büyük Yahudi nüfusu Polonya, Sovyetler Birliği, Macaristan ve Romanya’da olmak…
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.