Çok büyük engellere karşın Almanya tarafından işgal edilmiş Avrupa'daki Yahudilerin çoğu, Almanlara karşı silahlı direnişte bulundu. Tek başlarına ya da gruplar hâlindeki Yahudiler, Almanlara ve müttefiklerine karşı planlı ya da plansız direnişlerde gerçekleştirdi. Yahudi partizanlar, orman ve gettolarda cephe hatlarının gerisinde kurdukları üsler sayesinde özellikle doğuda aktif olarak faaliyet gösterdi. Antisemitizm doğuda yaygın olduğundan, çevredeki halktan çok fazla destek bulamadılar. Bu durumda dahi 20.000 kadar Yahudi Doğu Avrupa ormanlarında Almanlarla savaştı.
Başka Okumalar1942–1944 yılları arasında Vilna yakınlarındaki Rudniki ormanında bulunan bir grup Yahudi partizan.
Başka OkumalarVarşova yakınlarındaki Wyszkow Ormanı’nda üç Yahudi partizan. Polonya, 1943–1944 arası.
Başka OkumalarLisa dindar bir Yahudi ailenin üç çocuğundan biriydi. Oturduğu şehrin Almanlar tarafından 1939’da işgal edilmesinin ardından Lisa ve ailesi önce Augustow'a, oradan da Slonim'e (Sovyet işgali altındaki Doğu Polonya) taşındı. Alman birlikleri Sovyetler Birliği’nin işgali sırasında Haziran 1941'de Slonim’i ele geçirdi. Almanlar, Slonim’de 1941–1942 arasında açık kalan bir getto kurdu. Lisa sonunda Slonim’den kaçarak önce Grodno’ya, ardından da direniş hareketine katıldığı Vilna’ya gitti. Naroch Ormanı’ndaki üslerinden Almanlarla savaşan bir partizan grubuna katıldı. Sovyet güçleri 1944'te bölgeyi özgürlüğüne kavuşturdu. Holokost’tan kurtulan Doğu Avrupa’dan 250.000 Yahudinin yaptığı Brihah (“göç”, “kaçış”) kapsamında, Lisa ve kocası Aron da Avrupa’dan ayrılmaya çalıştı. Filistin’e giremeyip sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne yerleştiler.
Başka OkumalarAlmanlar 1941’in sonlarına doğru Dokszyce’de bir getto kurmuştu. Rachel 1942’de gettonun tasfiyesi sırasında saklandı ve annesiyle birlikte başka bir gettoya kaçtı. İkinci getto da tasfiye edilirken oradan da kaçtılar. Rachel ve annesi ormanda bir partizan grubuna katıldı. Rachel annesine yemek pişirmede yardım ediyor, ayrıca silahları temizliyordu. Savaş bittiğinde annesiyle birlikte Avrupa’dan ayrılmaya çalıştı. Sonunda 1947’de Amerika Birleşik Devletleri’ne gittiler.
Başka Okumalar"Compagnie Reiman" adlı bir Yahudi Fransız yeraltı grubuna ait grup portresi. Bu fotoğraf, Fransa özgürlüğüne kavuştuktan sonra çekilmiştir. Paris, Fransa, 1945.
Başka OkumalarAlmanlar 1938’de Avusturya’yı ilhak ettikten sonra Leo kaçmayı denedi. Sonunda Belçika’ya vardı. 1940’ta Fransa’daki St.-Cyprien kampına sürüldü. Ancak kaçtı. Leo 1942’de gizlice İsviçre’ye kaçırıldı. Ancak tutuklanarak tekrar Fransa’ya, bu sefer Rivesaltes ve Drancy kamplarına gönderildi. Trenle Polonya’daki Auschwitz’e götürülürken bir arkadaşıyla birlikte trenden kaçtı. Leo 1943’te Fransız yeraltı örgütüne katıldı. 1947’de Amerika Birleşik Devletleri’ne geldi.
Başka OkumalarYugoslav partizanlar, Filistinli Yahudi paraşütçülerle birlikte. Yugoslavya, 1944.
Başka OkumalarChaja, Polonya’nın kuzey doğusundaki Iwie kasabasında yaşayan orta sınıf bir Yahudi ailesinin dört çocuğundan en büyüğüydü. Babası demirciydi. Chaja önce hem dinî hem de dindışı konularda eğitim veren özel bir Yahudi okuluna gitti. Dördüncü sınıfta devlet okuluna geçti ve aynı zamanda öğleden sonraları bir İbrani okuluna da gitmeye başladı.
1933–39: Iwie’deki Siyonist gençlik örgütlerinden birine katıldım. Çoğunlukla Filistin (Yishuv) üzerine verilen dersleri dinliyorduk ve pek çok spor etkinliklerimiz vardı. 1937’de liseden mezun oldum ve kadın terziliği eğitimi almaya başladım. Sovyetler 1939’da Polonya’da bölgemizi ele geçirdiğinde, Slonim’de hemşirelik okuluna girdim. Sovyetlerin ele geçirmesinden önce böyle bir eğitimi karşılayamazdım. Ancak devlet yüksek eğitime destek sağlamaya başlamıştı.
1940–42: Almanya Sovyetler Birliği’ni işgal ettikten sonra Iwie’ye geri döndüm. 1942’de arkadaşım Ruben’in katıldığı bir partizan grubu, Iwie gettosundan kaçmama yardım etti. Ve ormanda yerin içinde kamufle edilmiş bir mağara şeklindeki partizan hastanesinde çalışmaya başladım. El konulan Alman mağazalarından tıbbî malzemeler "çalıyor" ve gaz yağı lambası ışığında ameliyatlar yapıyorduk. Aletleri kaynatarak sterilize ediyorduk. Anestezi için alkol, yaraları temizlemek için tuz kullanıyorduk. Ampütasyonlarda tıbbî testere bulamadığımız zaman marangoz testeresi kullanıyorduk.
Chaja ve Ruben 1942’de partizanlarla birlikteyken evlendi. Temmuz 1944’te özgürlüklerine kavuştular ve 1949’da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç ettiler.
Başka OkumalarOlga, o zamanlar Rus İmparatorluğu’na dâhil olan Bessarabia ilinde yaşayan geniş bir Yahudi ailesinde dünyaya geldi. 1918’de il Romanya tarafından ilhak edildi. Olga ilk defa 12 yaşındayken, çalıştığı şilte fabrikasında yapılan greve katıldığı için tutuklandı. Yaşı küçük olmasına rağmen hapse atıldı ve dövüldü.
1933–39: Olga yerel işçi birliğinin etkin ve sesi çokça duyulan bir üyesiydi. O kadar sık tutuklanıp hapsediliyordu ki artık bunu sadece bir iş tehlikesi olarak görüyordu. 1938’de Fransa’ya gitti ve Fransız solcularla birlikte çalışarak faşizme karşı mücadelelerinde İspanyol Cumhuriyetçilere silah sevkiyatına yardım etti. Almanların 1939’da Polonya’yı işgal etmesinden hemen önce, küçük kızı Dolores doğdu.
1940–44: Fransa 1940’ta Alman ordusuna teslim oldu. Olga kızının güvende olacağı bir Fransız aile bularak, Almanlarla savaşmak üzere silahlı direniş grubu Franc-Tireurs et Partisans’a katıldı. Bombalar yaptı ve Alman birlikleri ile malzemelerini taşıyan trenleri raydan çıkarmak için kullanılan patlayıcıların ulaştırılmasına yardım etti. 6 Kasım 1943’te bir Gestapo toplaması sırasında tutuklandı. İşkence gördü. Ancak hiçbir bilgi vermedi. Ölüme mahkûm edildikten sonra dahi onu sorgulamaya ve işkence etmeye devam ettiler.
Olga Stuttgart’ta bir hapishaneye nakledildi. Burada tekrar yargılanarak bir kez daha ölüm cezasına çarptırıldı. 10 Mayıs 1944’te, 32. doğum gününde başı kesilerek infaz edildi.
Başka OkumalarFranco, Kuzey İtalya’daki Bologna şehrinde yaşayan bir Yahudi ailede doğdu. İtalya’da 1922’de faşist lider Benito Mussolini iktidara geldikten sonra dahi Bologna'daki Yahudiler güvenlik içinde yaşamaya devam ediyordu. Çoğu İtalyan Yahudisi gibi, Franco'nun ailesi de İtalyan toplumuyla iyi kaynaşmıştı. Franco devlet ilkokuluna gidiyordu.
1933–39: 7 yaşındayken, Mussolini Yahudilere karşı "ırkçı" yasaları yürürlüğe soktu: Franco okuldan atıldı ve bunun yerine, Bologna'daki sinagoglardan birindeki eğreti bir meskende alelacele oluşturulan bir Yahudi okuluna devam etmeye başladı. Neden sadece Yahudi olduğu için arkadaşlarından ayrılması gerektiğini anlayamıyordu. Babası 1939’da ölünce, annesi ve ağabeyi Lelio ile birlikte Turin’e taşınarak, orada bir din okuluna başladı.
1940–44: Mussolini 1943’te iktidardan düştü. İki ay sonra, Alman güçleri İtalya’yı işgal etti ve Franco'nun ailesi ile birlikte pek çok İtalyan Yahudisinin yaşadığı kuzey bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. İtalyanlar Yahudileri korumuştu, ama artık İtalya’yı Almanya kontrol ediyordu. Cesana ailesi dağlara gizlendi. Almanlardan kaçmak için bir kulübeden diğerine taşınıyorlardı. Lelio, Adalet ve Özgürlük partizan grubuna katıldı. Sadece 12 yaşında olmasına karşın, Franco da onlara katıldı. İtalyan direnişinde bu kadar çok Yahudinin mücadele vermesinden gurur duyuyordu.
Franco dağlarda bir keşif görevi sırasında Almanlar tarafından vuruldu. 13. doğum gününde cesedi annesine teslim edildi. İtalya’nın en genç partizanıydı.
Başka Okumalar
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.