Dora Eiger

Dora, silah endüstrisiyle tanınan sanayi şehri Radom’da büyüdü. Yidiş konuşan anne babası koyu birer Yahudi olmalarına rağmen, annesi, Siyonist İşçi Partisi’nin ateşli bir üyesi olan ve dininin gereklerini fazla yerine getirmeyen babasından farklıydı. Yahudi adıyla D’vora olarak da bilinen Dora, Yahudi okullarına gitti ve Siyonist gençlik örgütüne katıldı.

1933–39: 1936 yılında Alman sınırı yakınında yaşayan amcamı ziyaret edince ilk dikkatimi çeken şey, Yahudi karşıtı pankartlar ve nefret mesajları olmuştu. Okulda öğretmenlerimiz, bize insanlığın daha modern bir hâle geldiğini anlatıyordu. Ancak 8 Eylül 1939 günü Alman işgali başladı. Bana verilen yeni kimlik kartında Yahudi olarak tanımlanmıştım. O yıl sona ermeden giysime kimliğimi gösteren bir rozet takmak zorunda kaldım.

1940–44: Evimizde bir Alman subayı kalıyordu ama hiç değilse onun varlığı, evimizi Nazi zorbalarının yağmalamasından koruyordu. Mart 1941’de zorla bir gettoya (Radom) gönderildi. Almanya savaşı kazanacak gibi görünüyordu. Gençtik ve mümkün olduğu kadar çok yaşamaya karar verdik. Eğlenmek için sokağa çıkma yasağını bile çiğnedik. Almanlar için çalışanların ve Almanların işine yarayanların yaşama şansı daha yüksekti. Ben silah fabrikasında çalışıyordum. Almanlar 1942 ve 1943 yıllarında gettoyu yok ettiğinde sürgüne gönderilmekten o sayede kurtuldum.

Dora, Temmuz 1944’te Auschwitz’e sürüldü. İngiliz birlikleri tarafından 15 Nisan 1945 günü Bergen–Belsen kampından kurtarıldı. 1950 yılında Amerika’ya göç etti.