Rachel Kolbuszowa'da yaşayan Hasidik Yahudi bir ailenin sekizinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Lehçe ve Yidcenin yanı sıra İngilizce, İbranice ve Almanca konuşuyordu. Yahudi öğrencilere seyrek olarak rol verilse de Rachel, güzel sesi sayesinde okulda başrolleri alıyordu. Rachel ve erkek kardeşi Naftali, Ha-No'ar ha-Zioni adlı siyonist bir izci örgütünde etkindi.
1933–39: 1933'te Rachel her hafta Filistin'deki erkek kardeşine kartpostal göndermeye başladı. Kartlar Filistin'e ulaştığında Kolbuszowa göçmenleri, aileleri ve arkadaşlarından haber almaya geliyordu. Ağustos 1939'da Rachel'ın erkek arkadaşı Amerika'ya göç için vize aldı. Nişan töreninden sonra Rachel yeni nişanlısından ayrıldı. Bir hafta sonra Almanya Polonya’yı işgal etti. Rachel nişanlısına katılamadığı gibi Filistin'e kartpostal da gönderemedi.
1940–42: Almanlar 1941'de Kolbuszowa'da bir getto kurdu. Rachel, Alman getto yetkilisinin sekreteri olarak iş bulacak kadar şanslıydı. Ancak 1942 yazında tüm Kolbuszowa Yahudileri daha büyük bir getto olan Rzeszow gettosuna nakledildi. Rachel, burada Kolbuszowa'da emrinde çalıştığı Alman yetkiliyle karşılaştı. Alman yetkili Rachel'ı yeniden işe almayı önerdi. Ancak Rachel, ailesinin geri kalanını sürgünden kurtaracak kâğıtları sağladığı takdirde işi kabul edeceğini söyledi.
Temmuz 1942'de Rachel, annesi ve dört kız kardeşi, onların eşleri ve çocukları [Rzeszow'dan] öldürüldükleri Belzec imha kampına gönderildi.
Başka OkumalarShulim, Güney Polonya'nın merkezinde bir kasaba olan Kolbuszowa'da yaşayan dindar bir Yahudi ailesinin üç çoğundan en büyüğüydü. Babasının kasabada toptancı dükkânı vardı ve bölgede etkileyici gücüyle bilinen bir adamdı. Shulim'in annesi evle ilgileniyor, Shulim ve kardeşleri Shlomo ve Rozia'ya bakıyordu.
1933–39: Almanlar Polonya'yı işgal ettiklerinde Shulim 9 yaşındaydı. Atlı Polonyalı askerler, Alman ordusuna karşı savaşmaya çalışsalar da tanklar karşısında yetersiz kaldılar. Kısa süren bir savaştan sonra sokaklar at ölüleriyle doldu. Shulim'in babası ve amcası Naftali atların gömülmesine yardımcı oldular. Almanlar, Yahudi çocukların okula gitmesini yasakladı. Shulim evde annesi ve kardeşleriyle kaldı.
1940–42: Haziran 1941'de Almanlar, tüm Kolbuszowa Yahudilerini kasabanın küçük bir bölümünde yaşamaya zorladı. Shulim'in büyükanne ve büyükbabası, bir amcası ve iki halası, apartmanı çok kalabalık bir hâle getirerek ailesinin yanına taşındı. Shulim'in on ikinci doğum günü bir dönüm noktasıydı. Artık diğer erkekler gibi, Davut Yıldızlı bir kol bandı takması gerekiyordu. Bundan gurur duyuyordu. Amcası Naftali'den kol bandını takarken fotoğrafını çekmesini istedi. Shulim diğer erkekle beraber çalışma ekibinde görevlendirildi. Kar temizledi ve yolları onardı.
Shulim, 25 Haziran 1942'de Rzeszow gettosuna ve ardından Temmuz’da Belzec kampına sürüldü. Shulim, annesi ve kardeşleriyle birlikte gaz odasında can verdi. 12 yaşındaydı.
Başka OkumalarHenoch'un dindar birer Yahudi olan ebeveynleri 1937'de evlendi. Babası Moishe Kornfeld ve annesi Liba Saleschutz Henoch'un annesinin çocukluğunu geçirdiği Kolbuszowa'ya yerleşti. Kolbuszowa'da Liba'nın babası yeni evli çifte ev satın alarak damadı için toptan tekstil işletmesi kurdu
1938–1939: Henoch 1938'in sonunda dünyaya geldi ve hala ve teyzeleriyle, amca ve dayılarıyla, kuzenleriyle bir arada büyüdü. Henoch'un ilk doğum günü yaklaşırken, Almanlar Polonya'yı işgal etti ve kısa sürede Kolbuszowa'ya ulaştı. Atlı Polonyalı askerler Alman ordusuna karşı savaşmaya çalıştıysa da, tanklarla karşılaştırıldığında güçleri yetmedi. Kısa süren bir savaştan sonra, sokaklarda at cesetleri vardı. Henoch'un kasabası Alman egemenliğine girdi.
1940–1942: Kasabadaki herkes, çocuklar bile Kolbuszowa'da buldok suratlı acımasız Alman polis komutanı Hafenbier'i biliyordu. Hafenbier Yahudi kasabada terör estirdi ve kasabalı Yahudilerin çoğunu öldürdü. Henoch kasabadaki diğer çocuklarla genellikle Hafenbier'i canlandırdığı bir oyun oynardı. Arkadaşlarına dönüp: “Yahudiysen ölüsün demektir” derdi. Ardından tahtadan yapılmış tüfeğiyle arkadaşlarına “ateş etmeye” başlardı. Arkadaşları ise yere düşer ve öldürülmüş numarası yapardı.
Henoch ve ailesi 25 Haziran 1942’de Rzeszow gettosuna, 7 Temmuz'da ise gaz odasında öldürülecekleri Belzec imha kampına sürgün edildi. Henoch üç buçuk yaşındaydı.
Başka OkumalarBlimcia'nın ailesi dindar Yahudilerdi. Babası Shaya David ve annesi Malcia Saleschtz, Blimcia'nın annesinin büyüdüğü Kolbuszowa'da oturuyordu. Kolbuszowa’da Malcia’nın babası yeni evli çifte ev satın alarak damadı için toptan un işletmesi kurdu.
1933–39: Blimcia, 1938’de dünyaya geldi ve bir çok teyze, amca ve kuzen arasında büyüdü. Blimcia'nın ilk doğum günü yaklaşırken Almanlar, Polonya'yı işgal etti ve kısa sürede Kolbuszowa'ya ulaştı. Atlı Polonya askerleri, Alman ordusuna karşı savaşmaya çalışmış olsalar da tanklar karşısında çaresiz kaldılar. Kısa süren bir savaştan sonra sokaklar at ölüleriyle doldu. Blimcia’nın kasabası, Alman egemenliğine girdi.
1940–42: Çocuklar, Kolbuszowa'da görevli olan acımasız Alman komutan Hafenbier'den korkuyordu. Hafenbier, kasabada terör estirip kasabadaki Yahudilerinin çoğunu öldürdü. Blimcia, sıklıkla 3 yaşındaki kuzeni Henoch'un Hafenbier'ı canlandırdığı bir oyun oynardı. Henoch ona ve arkadaşlarına "Sen Yahudi misin?" diye sorardı. "Evet," diye yanıtlardı. Henoch "Yahudiysen, sen öldün." diye taklit yapardı. Tahtadan tüfeğiyle Blimcia ve diğerlerini "vururdu". Onlar da yere düşer ve öldürülmüş numarası yapardı.
Blimcia ve ailesi, 25 Haziran 1942'de Rzeszow gettosuna, ardından 7 Temmuz’da gaz odasında öldürülecekleri Belzec imha kampına sürüldü. Blimcia üç buçuk yaşındaydı.
Başka OkumalarRozia, Kolbuszowa kasabasında Yahudi bir ailede dünyaya geldi. Ailesi kasabanın dışında amcalarına yakın yaşıyordu. Susskind'lerin un değirmeni ve kereste kesme yeri vardı. O bölgede elektriği olan az sayıdaki evlerden birinde yaşıyorlardı. Elektrik değirmenlerinde üretiliyordu. Rozia'nın Hanka adlı bir ablası ve Yanek adlı bir ağabeyi vardı.
1933–39: 1930'ların başında Susskind'lerin un değirmeni ve kereste kesme yeri yandı. Hanka, üniversitede okumak için Krakov'a taşındı ve evlendi. Yanek, Kolbuszowa'nın Yahudi bankasında çalışıyordu. Rozia'nın okul masraflarını karşılamaya Susskind'lerin gücü yetmiyordu. Böylelikle Rozia bir kadın terzisinin yanına çırak olarak girdi. 1939'da Almanya Polonya'yı işgal ettiğinde Hanka ve kocası Kolbuszowa'ya döndü. Yanek ve Rozia'nın babasıyla birlikte SSCB'ye kaçtılar. 17 yaşındaki Rozia kanserli annesiyle Kolbuszowa'da kaldı.
1940–42: Ocak 1940'ta annesi öldü. 1941'de Almanlar Kolbuszowa'da bir Yahudi gettosu kurdu. Rozia ve amcaları buraya taşındı. Gettodaki birçokları gibi Rozia'ya sokakları süpürme, kürekle kar atma ve Almanlar'ın evlerini temizleme işleri verildi. 20 Haziran 1942'de Almanlar bir kararname çıkardı: Kolbuszowa Yahudilerinin evlerini terk etmeleri ve 32 kilometre uzaktaki Rzeszow gettosuna yerleşmeleri için üç günleri vardı.
7 Temmuz 1942'de Rozia ve amcaları, Rzeszow gettosundan öldürülecekleri Belzec imha kampına gönderildi.
Başka OkumalarKaethe, Yahudi bir ailenin dokuz çocuğundan beşincisiydi. Ortaokuldan mezun olduktan sonra fırında babasının yanında çalıştı. 1918 yılında Samson Reichstein ile evlendi ve çift, Samson'ın tüccarlık yaptığı Hannover'a yerleşti. Oğulları Herbert 1920 yılında dünyaya geldi. Kaethe resmî olarak eşinin vatandaşlığına geçmek zorundaydı.
1933–39: 1938'de Kaethe ve eşi, 18 yaşındaki oğulları Herbert'ın Polonya'dan göçmen alan Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmesi için vize alabildiler. Herbert, Ekim ayında Amerika'ya doğru yola çıktı. O yıl daha sonra Kaethe ve Samson, Hannover'daki diğer 1.000 Polonyalı Yahudi ile birlikte Polonya'daki “evlerine” sürüldü. Reichstein ailesi, Samson’ın doğduğu kent olan Tarnopol’e gitti.
1940–44: Haziran 1941'de Sovyetlerin Tarnopol'ü istila etmelerinden üç ay sonra Almanlar bir getto oluşturdu. 31 Ağustos 1942'de, gece saat 4:30'da, Kaethe ve Samson dışarıdan gelen çığlık sesleriyle uyandı. Gettodaki insanlar toplanıp meydana götürülüyordu. Samson, Kaethe'ye onunla birlikte kaçıp bir sığınakta saklanması için yalvardı fakat Kaethe onu reddetti. Kaethe, saklanıp daha sonradan yakalanırlarsa neler olabileceğinden korkuyordu. Evde yalnız kalmaya karar verdi. On dakika sonra yakalandı.
Kaethe Reichstein, Polonya'daki Belzec toplama kampına gönderildi. 1942 yılının Eylül ayında orada hayatını kaybetti.
Başka OkumalarChaim ve Scheindel Schaerf çiftinin kızı olan Mina, ailesiyle beraber birçok etnik grubu içinde barındıran Vinnitsa kasabasında yaşıyorlardı. Mina dindar bir Yahudi ailede büyümüştü. 19 yaşındayken Polonya'daki Dolina kasabasında bankacı olarak çalışan Josef Litwak ile evlendi. Sanayi şehri Lviv'de yaşayan çiftin beş çocuğu oldu. Evlerinde Lehçe, Rusça, Almanca ve Yidce olmak üzere dört dil konuşuluyordu.
1933–39: Litwak ailesinin en küçük iki çocuğu Fryda ve Adela, ortaöğrenimlerini tamamladıktan sonra üniversiteye gitmek istiyorlardı. Ancak Polonya hükümetinin üniversitelere getirdiği Yahudi kotası yüzünden gidemediler. 1 Eylül 1939'da Polonya Almanya tarafından batıdan, 16 gün sonra da Sovyetler tarafından doğudan işgal edince ülke ikiye bölündü. Lviv Sovyet tarafında kalmıştı.
1940–42: 30 Haziran 1941'de Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgalinden sekiz gün sonra Alman birlikleri Lviv'e girdi. Sene sonuna doğru Lviv'deki Yahudi nüfusun çoğu bir gettoda toplanmıştı. Gettoda çok az yiyecek bulunabiliyordu ve orada yaşayan Yahudiler, sürekli olarak toplamalara ve sürgünlere maruz kalıyordu. Ağustos 1942'de gettoda gerçekleşen en büyük toplamada Almanlar Mina'yı da götürmek için geldiklerinde kocası da onunla gitmek için ısrar etti.
Mina ve kocası Belzec imha kampına götürüldü. Mina, 1942 yılının Ağustos ayında o kampta hayatını kaybettiğinde 59 yaşındaydı.
Başka OkumalarMoses ve Sarah Litwak çiftinin oğlu olan Josef, Güneydoğu Polonya'daki Dolina kasabasında dünyaya geldi. Dindar bir Yahudi ailede büyüyen Josef, yirmili yaşlarının başında Polonya sınırının hemen ötesinde Vinnitsa kasabasında yaşayan Mina Schaerf ile evlendi. Josef'in çalıştığı ve ailesine ait olan bankanın bulunduğu sanayi kenti Lviv'de yaşamaya başlayan çiftin beş çocukları oldu.
1933–39: Litwak ailesinin en küçük iki çocuğu Fryda ve Adela, ortaöğrenimlerini tamamladıktan sonra üniversiteye gitmek istiyorlardı. Ancak Polonya hükümetinin üniversitelere getirdiği Yahudi kotası yüzünden gidemediler. 1 Eylül 1939'da Polonya Almanya tarafından batıdan, 16 gün sonra da Sovyetler tarafından doğudan işgal edince ülke ikiye bölündü. Lviv Sovyet tarafında kalmıştı.
1940–42: 30 Haziran 1941'de Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgalinden sekiz gün sonra Alman birlikleri Lviv'e girdi. Sene sonuna doğru Lviv'deki Yahudi nüfusun çoğu bir gettoda toplanmıştı. Gettoda çok az yiyecek bulunmasına karşın Josef, Yahudi beslenme usullerine göre hazırlanmamış hiçbir şeyi yemiyordu ve giderek de zayıflıyordu. Ağustos 1942'de gettoda gerçekleşen en büyük toplamada Almanlar, Josef'in eşi Mina'yı da götürmek için gelmişlerdi. Josef onunla gitmek için ısrar etti.
Josef ve karısı Belzec imha kampına gönderildi. Josef Belzec'te öldüğünde 61 yaşındaydı.
Başka Okumalar
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.