Rena Gani

Rena ve ailesi, 1.100 yıldan fazla zamandır Yunan şehirlerinde ve Balkanlar’da yaşayan bir grup olan Romanyot Yahudisiydi. İyonya kıyısında bulunan Preveze'de 300 Yahudi yaşıyordu. Rena’nın babasının küçük bir dokuma dükkânı vardı ve annesi Rena’ya, kız kardeşine ve üç erkek kardeşine bakmak için evde kalıyordu.

1933–39: İyonya’nın yakınındaki bir kasabaya taşınınca oradaki Yahudi ilkokulunu bitirdim. Okul bir Fransız örgütü olan Evrensel Yahudi Birliği tarafından destekleniyordu ve okulda matematik, tarih ve sosyal bilimlerin yanı sıra Fransızca, Yunanca ve İbranice öğrendim. 1933’te ortaokula başladığımda ailem tekrar Preveze’ye taşındı. Preveze’de Yunan devlet okulunda eğitim gördüm.

1940–44: Almanlar 1941’de Yunanistan’ı işgal etti ama Preveze, Mart 1943’e kadar işgale uğramadı. Bir yıl sonra Polonya’daki Auschwitz-Birkenau kampına sürüldük. Annem ve babam doğrudan gaz odasına gönderildi. Erkek kardeşlerim krematoryumda, ben de hendek kazma işinde çalışmaya başladık. Bir Pazar günü izinliyken Polonya Yahudisi olan blok şefinden yakındaki koğuşta bulunan erkek kardeşlerimi ziyaret etmek için izin istedim. Öfkeyle bağırdı ve yüzüme tokat attı. Birkaç hafta sonra bütün erkek kardeşlerim öldürüldü.

Rena, Ravensbrückd kadın toplama kampına gönderildi ve Mayıs 1945’teki bir ölüm yürüyüşü sırasında kurtarıldı. Daha sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti.