<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 301-350 (2649 arasından); "" için | Sonraki >>
Nuremberg’deki Uluslararası Askerî Mahkemesi’nde sanık listesinin üçüncü sayfası. Bu materyal, IMT’de dağıtılan, teksir makinesinde çoğaltılmış bir program kitapçığında görülüyor. Bu sayfada bulunanlar: Julius Streicher, Wilhelm Keitel, Walter Funk ve Hjalmar Schacht ve her biri hakkında kısa biyografik bilgiler.
Nuremberg’deki Uluslararası Askerî Mahkemesi'nde sanık listesinin dördüncü sayfası. Bu materyal, IMT’de dağıtılan, teksir makinesinde çoğaltılmış bir program kitapçığında görülüyor. Bu sayfada bulunanlar: Hjalmar Schacht, Karl Dönitz, Baldur von Schirach, Fritz Sauckel ve Albert Speer ve her biri hakkında kısa biyografik bilgiler.
Nuremberg’deki Uluslararası Askerî Mahkemesi’nde sanık listesinin beşinci sayfası. Bu materyal, IMT’de dağıtılan, teksir makinesinde çoğaltılmış bir program kitapçığında görülüyor. Bu sayfada bulunanlar: Albert Speer, Franz von Papen, Alfred Jodl, Konstantin von Neurath, Artur Seyss-Inquart, Erich Raeder ve Hans Fritzsche ve her biri hakkında kısa biyografik bilgiler.
Polonya, Stopnica'da gettoda bulunduğu zaman içinde Dina Offman'ın 1939'dan 1941'ye kadar taktığı beyaz üzerine mavi iplikle işlenmiş Davut Yıldızlı kolluğu.
Polonya, Stopnica'da gettoda bulunduğu zaman içinde Dina Offman'ın 1939'dan 1941'ye kadar taktığı beyaz üzerine mavi iplikle işlenmiş Davut Yıldızlı kolluğu.
Burada gösterilen tabelaya benzer, Yahudileri dışlayan tabelalar, Nazi Almanya'sı genelinde (parklar, tiyatrolar, sinemalar ve restoranlar da dahil olmak üzere) kamuya açık yerlere koyuldu. Tabelanın üzerine Almanca şu ifade yer almaktadır: “Yahudiler burada istenmiyor”.
Yona Wygocka Dickmann, bu çakıyı SS subayları tarafından Kasım 1944'te Auschwitz'den Almanya Freiburg'a uçak fabrikasında zorla çalıştırılmak üzere götürülmesinden sonra, alüminyum ve bir testere parçasından yaptı. Bıçağı günlük tayın olarak verilen ekmeği ikiye bölerek çoğaltmak için kullandı.
Yona Wygocka Dickmann, bu alüminyum tarağı, SS subayları tarafından Kasım 1944'te Auschwitz'den Almanya Freiburg'a uçak fabrikasında zorla çalıştırılmak üzere götürülmesinden sonra uçak parçalarından yaptı. Bu tarağı Auschwitz'de kesilen ve yeniden uzamaya başlayan saçlarını taramak için kullandı.
Biri Viyana'daki, diğeri Marburg'daki bir sinagogdan getirilen bu Tevrat parşömenleri, o zamanlar hem Avusturya'yı hem de Çekoslovakya'nın Sudentenland bölgesini kapsayan tüm Almanya'ya yayılan, 9 ve 10 Kasım, 1938'deki Yahudi karşıtı vahşi katliam gecesi Kristal Gece'de (Kırık Camlar Gecesi) zarar gördü. Burada resimleri olan parşömenler, Alman vatandaşları tarafından geri alınmış ve savaşın sonuna kadar korunmuştur.
Nuremberg’deki Uluslararası Askerî Mahkemesi’nde ziyaretçi salonu için giriş kartı. Bu tür giriş kartları, çoğu zaman birkaç kişi arasında paylaşılıyor ve insanlar tarihî yasal kovuşturmaları sırayla gözlemliyordu.
Avrupa’daki Yahudilere yapılan zulmün ve toplu katliamın lideri ve temel faili, Nazi Almanyası idi. Ancak Avrupa’daki diğer Mihver kuvvetleri (İtalya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Slovakya ve Hırvatistan) Almanya’yla ittifak yaparak Holokost’a belirli ölçüde katkı sunmuştur. Japonya katılmadığı için Avrupa’daki bazı Yahudiler, Japonya kontrolündeki bölgelere sığınmıştır.
Mihver ittifakının üç büyük ortağı Almanya, İtalya ve Japonya’ydı. Bu ülkeler, Kıta Avrupası’nda Alman ve İtalyan hâkimiyetinin yanı sıra Doğu Asya’da Japon hâkimiyetini kabul etmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında beş Avrupa ülkesi daha Mihver ittifakına katılmıştır. Almanya’nın Avrupa’da bulunan Mihver müttefiklerinin tamamı, Holokost sırasında Yahudilere yapılan zulüm ve katliamlara belirli ölçüde katılmıştır.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra galip gelen Müttefik kuvvetler, eşi benzeri görülmemiş bir adım atarak Alman yöneticilerini uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle bireysel olarak yargılamak üzere bir Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi (UACM) kurmuştur. Nürnberg duruşmaları, günümüzde de gelişmeyi sürdüren yeni bir uluslararası ceza hukuku sisteminin ve hesap verme zorunluluğunun temelini oluşturmuştur.
Nazi Irkçılığı Nazi Almanyası’ndaki günlük yaşamın ve siyasetin tüm boyutlarını, ırk konusundaki Nazi inançları ve düşünceleri biçimlendirdi. Özellikle, Naziler Yahudilerin “ayrı” ve “aşağılık” bir ırk olduğunu savunan düzmece bir düşünceyi benimsedi. Bu inanç, ırksal antisemitizm olarak bilinir. Irk konusundaki Nazi inanç ve düşüncelerinin tamamına, kimileyin “Nazi ırkçılığı” ya da “Nazi ırk ideolojisi” denir. Diğer ırkçılık…
Günümüzdeki mülteci krizi, kitlesel mezalimleri ve insan hakları ihlallerini barındıran çatışmaların bir sonucudur. Her ne kadar II. Dünya Savaşı’nın ardından benimsenen uluslararası mülteci koruma politikalarında mültecilerin içinde bulunduğu zor durumun uluslararası topluluğun bir sorumluluğu olduğu kabul edilse de dünya genelinde pek çok ülkenin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmek için kat edecekleri çok yol vardır.
1930 ve 1940’lar boyunca zulümden kaçmak için güvenli bir liman arayan pek çok kişinin bu çabaları, Amerika Birleşik Devletleri’nin sıkı göçmen kotaları ve karmaşık, zorlu vize alma süreci engellerine takılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde kamuoyu, artan göçü desteklemediği için göç politikalarının değişmesi yönünde ciddi bir siyasi baskı oluşmamıştır. Bu politikalarda ekonomik endişelere ve milli güvenliğe öncelik verilmiştir.
“Görgü tanığı” sözlüklerde “bir olaya şahit olan kimse,” “bir olayın gerçekleştiği yerde bulunan ancak olaylarda yer almayan kimse” olarak tanımlanır.
1941’de Nazi liderleri, Avrupa’daki Yahudilerin sistemik bir şekilde toplu olarak katledilmesini hedefleyen “Nihaî Çözüm” planını uygulamaya karar vermiştir. Öldürme merkezlerinde (genellikle “imha kampları” ya da “öldürme kampları” olarak da adlandırılır) yalnızca “Nihaî Çözüm” kapsamında Yahudilerin toplu olarak katledilmesine odaklanılmıştır. Bu merkezler, asıl işlevi tutuklama ve çalışma merkezi olarak kullanılmak olan toplama kamplarından…
Nazi Ötanazi Programı’nın hedefi, zihinsel ve fiziksel engeli olan kişilerin öldürülmesiydi. Nazi bakış açısına göre “Aryan” ırkı, böylece topluma maddi açıdan yük olan genetiği bozuk kişilerden temizlenecekti.
Meraklı bir okuyucu ya da öğrenci, “iyi tarih bilgileri” ile sorgulanabilir ya da tamamen temelsiz beyanları ve iddiaları birbirinden nasıl ayırt edebilir? Sorumlu bir şekilde gerçekleştirilen tarih araştırmalarında hangi özellikler vardır, ne tür yöntemler uygulanır ve nasıl yaklaşımlar benimsenir?
Nazi Almanyası ve müttefikleri, 22 Haziran 1941 tarihinde Sovyetler Birliği’ni işgal etmiştir. Almanlar, Sovyet topraklarının büyük bir bölümünü hızla ele geçirmiştir. Alman birlikleri, Sovyetler Birliği’ne ve Sovyet halkına karşı bir “imha savaşı” yürüterek milyonlarca sivili öldürmüştür. Ancak Sovyet Silahlı Kuvvetleri, en nihayetinde Alman ordusunu geri püskürterek 1945 baharında Berlin’i ele geçirmiştir. Genellikle “Doğu Cephesi” olarak adlandırılan…
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi liderleri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Öğretmenler ve üniversite profesörleri, Yahudilerin kendi alanlarından ihraç edilmesine etkin olarak dâhil olmanın ya da destek vermenin yanı sıra, ırkçı politikaların uygulanmasında Nazi rejimiyle…
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi liderleri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Bu kişiler arasında şirket sahipleri de bulunmaktaydı.
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi yöneticileri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Hükûmet yetkililerinden yargıçlara uzanan devlet memurları Yahudilerin haklarından, geçim kaynaklarından ve varlıklarından yoksun bırakılmasına yönelik yasaların yazılmasında, yürürlüğe…
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi yöneticileri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Kamuoyu üzerinde etki sahibi bir konumda olan kilise liderleri ve diğer muhafazakâr seçkinler, Yahudilere yapılan zulme sessiz kaldı.
1933–1945 yılları arasında Nazi Almanyası ve müttefikleri, 44.000’den fazla kamp ve başka hapis yerleri (gettolar dâhil) kurdu. Failler, bu yerleri çeşitli amaçlar için kullandı. Bu amaçlar arasında zorla çalıştırma, “devlet düşmanı” sayılan kişileri tutuklama ve toplu katliamlar yer alıyordu. Milyonlarca insanın acı çektiği, öldüğü ya da öldürüldüğü bu merkezler arasında en uzun süre faaliyette kalan kamp, Dachau oldu.
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Adolf Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi liderleri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Alman tıbbı, birçok Nazi politikasının şekillenmesinde ve uygulanmasında önemli bir rol oynadı. Çok sayıda doktor ve hemşire rejimi desteklerken birçoğu da Nazi suçlarına ortak oldu.
Martin Niemöller (1892–1984), Almanya’da tanınmış bir Luteryan pastördü. 1920’lerde ve 1930’ların başında Nazi’lerin birçok fikrine sempati duydu ve radikal sağcı siyasi hareketleri destekledi. Ancak Adolf Hitler 1933’te iktidara geldikten sonra Niemöller, Hitler’in Protestan Kilisesi’ne müdahalesini açıkça eleştirmeye başladı. 1937’den 1945’e kadar olan dönemde Nazi yönetiminin son sekiz yılını Nazi hapishanelerinde ve toplama kamplarında geçirdi. Niemöller,…
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi yöneticileri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Ordu, Nazi iktidarının güçlenmesinde ve Yahudilere ve diğer gruplara yapılan zulüm ve toplu katliamlarda hayatî bir rol oynamıştır.
Bazen yirmici yüzyılın ilk soykırımı olarak da adlandırılan Ermeni soykırımı, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Hristiyan Ermenilerin 1915 ilkbaharından 1916 sonbaharına kadarki dönemde fiziksel olarak yok edilmesini ifade eder.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.