Vladka, Bund'un (Yahudi Sosyalist Partisi) Zukunft gençlik hareketindendi. Varşova gettosunda Yahudi Direniş Örgütü'nün (ZOB) üyesi olarak aktif görev aldı. Aralık 1942'de silah almak ve çocuklarla yetişkinler için kalacak yer ayarlamak üzere Varşova'nın Polonya tarafı Aryan'a kaçak giriş yaptı. Yahudi yeraltı örgütünde, kamplarda, ormanlarda ve gettolarda yaşayan Yahudiler için aktif kurye olarak çalıştı.
Ben, dindar bir Yahudi bir ailenin dört çocuğundan biriydi. Almanya 1 Eylül 1939'da Polonya'yı işgal etti. Almanların Varşova'yı işgal etmesinin ardından, Ben Sovyet işgali altındaki Polonya'ya kaçmaya karar verdi. Ancak kısa sonra Varşova gettosundaki ailesinin yanına dönmeye karar verdi. Ben gettonun dışındaki bir işte çalıştırıldı. Yahudi Mücadele Örgütü'nün üyesi olan ve daha sonradan evleneceği (ZOD) Vladka (Fagele) de dahil olmak üzere, esirlerin gettodan kaçmasına yardım etti. Sonra gettonun dışında saklanarak, Yahudi olmayan bir Polonyalı kılığına büründü. 1943'teki Varşova gettosu ayaklanmasında Ben, getto mücadelecilerini kanalizasyonlardan geçirerek kurtarmak için yeraltı örgütüyle çalıştı ve onları Varşova'nın "Ari" kısmında sakladı. Ben Varşova'nın “Ari” kısmından, ayaklanma esnasında Varşova gettosunun yanmasını izledi. Ayaklanmadan sonra Ben, Varşova'dan Yahudi değilmiş numarası yaparak davranarak kaçtı. Serbest kalmasının ardından babası, annesi ve kız kardeşiyle yeniden bir araya geldi.
Abraham, Polonya’nın başkenti Varşova'da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Büyükbabasının babasının başında olduğu giyim fabrikası ve perakende dükkânı vardı. Abraham'ın ailesi Varşova'da Yahudilerin yaşadığı kısımda oturuyordu. Abraham da Yahudi okuluna gitti. Varşova'daki Yahudi cemaati Avrupa'daki en büyük Yahudi topluluğuydu ve şehirdeki nüfusun yaklaşık üçte birini oluşturuyordu.
1933–1939: 8 Eylül 1939'da Varşova'nın bombalanmasının ardından ailemin çok az yiyeceği kaldı. Dükkânlar harabeye dönmüştü. Ne suyumuz vardı, ne de ısınabiliyorduk. Yiyecek avına çıkmışken Alman bombalarından kaçtım ve yakındaki turşu fabrikasından yedi kavanoz turşu çaldım. Haftalar boyunca evde yalnızca turşu ve pilav vardı. Suyun az olmasından dolayı, bombaların yol açtığı yangınlar kontrolden çıktı. Başkent teslim olduğunda rahatladık.
1940–1944: Nisan 1943'e kadar Varşova gettosunda duvarları olmayan zorunlu çalışma alanında kaldım. Gettodaki ayaklanma sürerken alevleri görebiliyorduk. Gözlerimize inanamadık. Bir tarafta sokakların tamamıyla alevler içinde olduğunu gördüm. Öbür tarafta ise Varşova'da Yahudi olmayanların yaşadığı yerlerdeki Lehlerin Paskalya'ya hazırlandığına şahit oldum. Naziler ayaklanmadan sonra gettoyu dağıttığında, babam ve ben de sürgün için yürüyüşe zorlanan kişiler arasındaydık. Lehler valizlerimi taşırken kaldırımda durup şöyle dedi: “Sonuçta ölümünüze doğru yürüyorsunuz. Eşyalarınızı bırakın”.
Abraham Majdanek'e ve daha sonra Buchenwald'da dahil olmak üzere yedi farklı Nazi kampına sürgün edildi. 30 Nisan 1945'te Dachau kampına geçiyorken serbest bırakıldı.
Mendel dindar bir Yahudi ailenin altı çocuğundan biriydi. Yirmili yaşlarının başında evlendi ve karısıyla birlikte, onun büyüdüğü kasaba olan, Varşova yakınlarındaki Wolomin’a taşındı. Rozenblit’lerin oğlu Avraham doğduktan bir hafta sonra Mendel'in karısı öldü. Genç karısının ölümü ve bakılması gereken bir çocukla perişan olan Mendel baldızı Perele ile evlendi.
1933–39: Mendel Wolomin’de bir kereste deposu işletiyordu. 1935’te Rozenblit’lerin bir de Tovah adlı bir kızı oldu. Avraham ve Tovah okul çağına geldiğinde bir Yahudi okuluna gitmeye başladılar. Burada genel dersleri Lehçe, Yahudilere özgü dersleri de İbranice olarak alıyorlardı. Almanlar 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal ettiğinde Avraham sekiz, Tovah da dört yaşındaydı.
1940–44: 1940 sonbaharında Rozenblit ailesi Varşova gettosuna gönderildi. Nisan 1943’teki getto ayaklanması sırasında Mendel ve ailesi, Varşova’nın eteklerine kaçmayı başardı. Karışıklıkta aralarından biri kaybolursa, belirledikleri bir çiftlik evinde buluşma kararı aldılar. Avraham aniden kayboldu. Perele onu bulmaya çıktı ve ondan da bir daha haber alınmadı. Mendel sonunda Avraham’ı çıplak ayaklı hâlde çiftlik evinde buldu. Mendel, Avraham ve Tovah kısa süre sonra tutuklandı ve Auschwitz’e gönderildi.
Auschwitz’te Mendel ağır işgücüne seçildi. Çocukları gaz verilerek öldürüldü. 1947’de Mendel Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti ve yeni bir aile kurdu.
Vladka Bund’un (Yahudi Sosyalist Partisi) Zukunft gençlik hareketindendi. Varşova gettosu yeraltı örgütünde Yahudi Muharebe Örgütü’nün (ZOB) üyesi olarak aktif görev aldı. Aralık 1942’de silah almak ve çocuklarla yetişkinler için gizlenme yeri ayarlamak üzere Arilere, Varşova’nın Polonya tarafına kaçak giriş yaptı. Yahudi yeraltı örgütünde ve kamplarda, ormanlarda ve gettolarda yaşayan Yahudiler için aktif kurye olarak çalıştı.
Varşova Getto Ayaklanması’nı bastıran Alman Kuvvetler’in komutanı, SS Tümgenerali Juergen Stroop fotoğraflardan ve diğer malzemelerden oluşan bir albüm derlemiştir. Sonraları “Stroop Raporu” diye tanınan bu albüm, Nuremberg'deki Uluslararası Askerî Mahkeme'ye delil olarak sunuldu. Burada, kapağın üzerinde Uluslararası Askerî Mahkemesi'nin kanıt mührü bulunuyor.
Varşova şehri Polonya'nın başkentiydi. II. Dünya Savaşı öncesinde Varşova, Polonya'daki Yahudi hayatı ve kültürünün merkeziydi. Savaş öncesinde Varşova'daki Yahudi nüfusu 350.000 olup, kentin toplam nüfusunun yüzde 30'unu oluşturuyordu. Varşova'daki Yahudi toplumu Polonya ve Avrupa'daki en geniş, New York'tan sonra ise dünyadaki ikinci en büyük Yahudi toplumuydu. 29 Eylül 1939'da Almanlar Varşova'yı işgal etti. Ekim 1940'ta Almanlar Varşova'da bir getto kurulması emrini verdi. Varşova'da yaşayan bütün Yahudiler Kasım 1940'ta kendileri için şehrin geri kalanından mühürle ayrılmış bir alana yerleştirildi. Getto, gettoyla Varşova şehri arasındaki gidiş gelişi önlemek için yüksekliği 3 metreden fazla olan, üzerinde dikenli teller bulunan ve sıkı gözetim altında tutulan bir duvarla çevrilmişti.
Doğu Avrupa’daki gettolarda bulunan pek çok Yahudi, Almanlara karşı direniş örgütlemeye ve çalıntı ve el yapımı silahlarla silahlanmaya çalışıyordu. 1941–1943 arasında yaklaşık 100 Yahudi grubu yeraltı direniş hareketleri oluşturdu. Yahudilerin Almanlara karşı en bilinen silahlı çatışmayla direniş teşebbüsü, Varşova gettosunda yaşandı.
1942 yazında yaklaşık 300.000 Yahudi Varşova’dan Treblinka’ya sürüldü. Ölüm merkezinde toplu katliamlar olduğu haberi Varşova gettosuna sızdığında, hayatta kalan ve çoğu gençlerden oluşan bir grup, Z.O.B. (Lehçe Yahudi Muharebe Örgütü anlamına gelen Zydowska Organizacja Bojowa) adında bir örgüt oluşturdu. 23 yaşındaki Mordecai Anielewicz liderliğindeki Z.O.B., Yahudileri tren vagonlarına gitmeye karşı direnişe çağıran bir bildiri yayınladı. Ocak 1943’te, Varşova gettosundaki savaşçılar, gettodan sürmek üzere yeni bir grup toplamaya çalışan Alman birliklerine ateş açtı. Savaşçılar gettoya kaçak olarak sokulmuş az miktardaki silahı kullanıyordu. Birkaç gün sonra birlikler geri çekildi. Bu küçük zafer getto savaşçılarına gelecekteki direniş için hazırlanma gücü verdi.
19 Nisan 1943’te, Alman birlikleri ve polisi hayatta kalan sakinleri sürmek üzere gettoya girdikten sonra Varşova gettosu ayaklanması başladı. Yedi yüz elli savaşçı ağır silahlı ve iyi eğitimli Almanlara karşı savaştı. Getto savaşçıları yaklaşık bir ay kadar dayanabildi. Ancak 16 Mayıs 1943’te isyan sona erdi. Almanlar direnişi yavaşça kırmışlardı. Yakalanan 56.000 Yahudiden yaklaşık 7.000’i vuruldu, geri kalanı ise kamplara gönderildi.
Önemli Tarihler
28 Temmuz 1942 Yahudi Muharebe Örgütü Kuruldu Varşova gettosundan Treblinka imha kampına yapılan ilk sürgün dalgasının ortalarında, Yahudi Muharebe Örgütü (ZOB, Zydowska Organizacja Bojowa) kuruldu. 22 Temmuz 1942’de Almanlar neredeyse hiç durmaksızın 12 Eylül 1942’ye kadar devam eden toplu sürgünlere başladı. Bu süre içinde 250.000’den fazla Yahudi gettodan sürüldü ya da öldürüldü. Yahudi gençlik örgütlerinin üyeleri tarafından kurulan ZOB, gettodaki Yahudileri sürgüne direnişe çağırdı. Yahudilerin mobilize katliam birlikleri tarafından ve imha kamplarında katledildiği ile ilgili haberler zaten gettoya sızmıştı. Ancak ZOB bir isyan başlatmaya hazır değildi. Eylül ayında sürgünler bittikten sonra, ZOB yeraltı siyasi örgüt üyelerini bünyesine alarak büyüdü ve eğitim, cephane ve patlayıcı sağlayan Polonya direniş güçleriyle temasa geçti. Mordecai Anielewicz komutan olarak atandı.
18–21 Ocak 1943 Almanlar Direnişle Karşılaştı Almanlar Varşova gettosundan sürgünlere yeniden başladı. Ancak bu sefer ZOB (Yahudi Muharebe Örgütü; Zydowska Organizacja Bojowa) direnişi ile karşılaştılar. Sabah erken saatte yapılan toplamalar ZOB örgütünü gafil avladı ve insanlar Almanlara karşı direnmek için sokaklara çıktı. Gettodaki diğer Yahudiler önceden hazırlanmış saklanma yerlerine çekildi. Direniş, tahliyelerin sorunsuzca yapılmasını bekleyen Almanları şaşırtmıştı. Misilleme hareketi olarak 21 Ocak’ta büyük meydanda 1.000 Yahudiyi katlettiler, ancak bundan sonra sürgünleri durdurdular. Almanlar 5.000–6.500 arası Yahudiyi sürgüne gönderebildi ya da öldürebildi. Direniş eylemlerinin sonuçlarından cesaret alan gettodaki Yahudiler, tam bir isyan planlayıp hazırladılar. Muharebe örgütü tek düzene sokuldu, stratejiler planlandı, yeraltı sığınakları ve tüneller ile çatı geçitleri yapıldı. Varşova gettosu Yahudileri sonuna kadar savaşmaya hazırlandı.
16 Mayıs 1943 Getto Yıkıldı, Ayaklanma Sona Erdi Bir ay süren çatışmalardan sonra, Almanlar Varşova’daki Büyük Sinagog’u havaya uçurdu. Bu olay, ayaklanmanın sona erdiğini ve gettonun imha edildiğini gösteriyordu. 19 Nisan 1943’te SS Generali Jürgen Stroop komutasındaki Almanlar, gettoyu tamamen yerle bir etmeye ve kalan Yahudileri de sürmeye başladı. Ancak getto halkı sürgün için bildirimde bulunmuyordu. Aksine, gettodaki muharebe örgütleri Almanlara direnmek üzere kendilerini binalara ve sığınaklara kapatmıştı. Üç gün sonra, Alman güçleri Yahudileri saklandıkları yerlerden çıkmaya zorlamak için gettodaki her binayı tek tek yakmaya başladı. Direniş, Almanlar gettoyu moloz yığını hâline getirene kadar, haftalarca devam etti. Ocak 1943 sürgünlerinden sonra gettoda yalnızca 50.000 civarında Yahudi kalmasına karşın, General Stroop gettonun yıkılmasından sonra 56.065 Yahudinin yakalandığını, bunlardan 7.000’inin Treblinka imha kampına, kalanının ise zorunlu çalışma kamplarına ve Majdanek imha kampına gönderildiğini bildirdi. Direniş savaşçılarından bazıları gettodan kaçmayı başararak, Varşova çevresindeki ormanlarda yaşayan partizan gruplarına katıldı.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia.
View the list of all donors.