Gitla Zoberman

Gitla, dindar bir anne babanın dört kız çocuğunun en küçük ikincisiydi. Evlerini, Vistula Nehri kıyısındaki, çoğunluğunu Katoliklerin oluşturduğu bir kasaba olan Sandomierz’e yapmışlardı. Babasının, belediye sarayının karşısında okul kitapları ve romanlar satan küçük bir kitapçısı vardı. Gitla, Katolik kız lisesine kaydolmadan önce mahalle okuluna gitti. Gitla, kışın Vistula’da buz pateniyle kaymayı çok seviyordu.

1933–39: 1937 yılında, Polonya–Almanya sınırındaki büyük bir kasaba olan Katowice’ye taşındım. Orada ticaret lisesine kaydoldum ve eczacılık yapan kız kardeşim Hana’yla birlikte yaşamaya başladım. Ağustos 1939’da Almanların Polonya’yı işgal ettiğini duyduk. Hana’yla birlikte Sandomierz’e geri dönmeye karar verdik. Orada güvende oluruz diye düşünüyorduk. 1 Eylül 1939’da Almanlar Polonya’yı işgal etti. İki hafta sonra da Sandomierz’i işgal ettiler.

1940–44: Pionki çalışma kampında bir yıl geçirdikten sonra babamla birlikte Varşova’ya kaçtık. Aryan simasına sahip olması ve iyi Lehçe konuşması sayesinde Hristiyan olarak geçen kız kardeşim Irene, ücret vererek tuttuğu Polonyalı bir adamın yardımıyla şehre girmemizi sağladı. Varşova’da kendisi işe gittiğinde Irene’in evine kapandım. Siyah saçlarımı sarıya boyadıktan sonra bulaşıkçılık işi buldum. Sahte kimlik taşıyordum ve haç takıyordum. Kılık değiştirmem başarısız oldu. Tramvaydaki bir çocuk beni gösterip “Kike” diye bağırdı. Yahudilere hakaret etmek için kullanılırdı bu laf. Apartmandan bir daha çıkmadım.

Gitla, 1945 yılında Sovyet güçleri tarafından kurtarılmadan önce Stutthof ve Gross–Rosen kamplarına sürüldü. Kız kardeşi, annesi ve babası da kurtuldu.