<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 1851-1875 (2677 arasından); "" için | Sonraki >>
Alman toplama kamplarında kullanılan mahkûm işaretleri tablosu. Dachau, Almanya, yaklaşık 1938–1942. SS, toplama kamplarındaki mahkûmların işaretlenmesi için 1937–1938’den itibaren bir sistem oluşturmuştur. Üniformalara dikilen renk kodlu rozetler, kamplar arasında bazı farklılıkları göstermekle birlikte bir kişinin neden hapsedildiğini gösteriyordu. Naziler, Dachau toplama kampında mahkûm işaretlerini gösteren bu çizelgeyi kullanmıştır.
Bu büyük, kapaklı ahşap sandık, Yahudilere Yardım Konseyi tarafından (“Żegota” kod adıyla bilinir) sahte kimlik belgelerini Nazi yetkililerinden saklamak üzere kullanılmıştır. Żegota işgal altındaki Polonya’da Polonyalılar ve Yahudiler tarafından kurulan bir yeraltı kurtarma örgütüdür. Örgüt, Aralık 1942’den Ocak 1945’e kadar faaliyet göstermiştir. Sürgündeki Polonya hükûmeti tarafından desteklenen Żegota, işgal altındaki Polonya’da bulunan Yahudileri Nazi…
İki pervaneli yolcu gemisi "St. Louis"in kamaralarını ve oda numaralarını gösteren planı. 1939’da bu Alman transatlantiği, Küba’ya geçici iltica isteyen hemen hemen 1.000 Yahudi mülteciyi taşıdı. Küba ve ardından Amerika Birleşik Devletleri mültecilerin girişine izin vermediği için gemi Avrupa’ya dönmek zorunda kaldı.
25 Mayıs 1939'da ressam Moritz Schoenberger, Almanya’nın Hamburg şehrinden Küba, Havana'ya yapılan yolculukta bu telsiz mesajını (radyo ile gönderilen telgraf) gönderdi. Yolculuk esnasında “St. Louis” Nazi zulmünden kaçan 900'den fazla Yahudiyi taşıyordu. Telsizle gönderilen mesajda, özetle “Bedenimizdeki ve ruhumuzdaki yaralar sarıldı, Cumartesi günü Havana'ya ulaşma konusunda artık daha fazla umutluyuz. Parayı aldım. Çok teşekkürler. Öptüm. Baba” ifadesi…
Almanya, Bingen'de 24 Şubat 1939'da Alice Mayer'e verilen Alman pasaportu. Mayer'in kızı Ellen da pasaportta gösterildi. Anne ve kızın göbek adları “Sara”dır. Sara ismi 17 Ağustos 1938'de çıkan Yahudilere yönelik bir yasa ile zorunlu hâle getirildi. Bu tarihten sonra, Almanya'daki bütün Yahudi kadınlar resmî belgelerde ikinci isim olarak “Sara”yı kullanmak zorunda bırakıldı. Yahudi erkeklerse “Israel” ismini kullanmak zorundaydı. Bu sayede Alman yetkililer Yahudi…
Alman güvenlik güçleri, bu pasaportu Erna "Sara" Schlesinger'e 8 Temmuz 1939'da, Berlin'de verdi. Pasaportun ilk sayfası Almanya'da Yahudilerin kimliğini tespit etmeyi kolaylaştıran Alman yasalarını gösterir. 1938'den itibaren, Almanya'daki düzenlemeler Yahudi kadınların resmî belgelerde ikinci isim olarak “Sara”yı kullanmasını öngördü. Yahudi erkeklerse “Israel” ismini kullanmak zorundaydı. “J” harfi (Almancada “Yahudi” anlamına gelen “Jude” sözcüğünün baş…
San Fransisco Chronicle gazetesinin, “Mülteci Trajedisi” isimli makalesi. Makale, yardım kuruluşu Amerika Yahudi Ortak Dağıtım Komitesi'nden Moses Beckelman ile yapılan bir röportajdan hareketle yazıldı. Yazıda Kuzey ve Güney Amerika rotasındaki duraklar olan Şangay, Kobe (Japonya) ve Lizbon'daki (Portekiz) Polonyalı ve Litvanyalı mültecilerin aşırı kalabalıklaşması ele alınıyordu. Bu darboğazın birincil nedeni, pek çok ülkenin sınırlarını göçmenlerin girişine…
Almanya Berlin'deki yetkililer, 7 Aralık 1939 sabahı eşinin idamının gerçekleştirildiğini bildiren resimdeki idam kararını Barbara Wohlfart'a gönderdi. Fizikî açıdan silahlı kuvvetlerde görev yapmaya uygun olmasa da, Naziler Wohlfart'ın askerlik görevine olan dinî karşıtlığı sonucu yargıladı. Yehova Şahitleri'nden biri olan Wohlfahrt askerliğin İncil'deki cinayet işlememe emrini ihlal ettiğine inanıyordu. 8 Kasım 1939'da Wohlfart'ın boynunun vurulmasına karar verdi. Karar…
Simone Weil, gizli kimliği “Simon Werlin” açığa çıkarsa ve yeni bir sahte kimliğe ihtiyacı olursa diye, üzerinde fotoğrafı bulunan bu boş kimlik kartını yanında taşıdı. Direniş işçileri ve sempatizan hükümet çalışanları Simone'ye gerekli mühür ve imzaları buldu. Bu tür sahte belgeler, Weil'e yardım ve kurtarma örgütü Oeuvre de Secours aux Enfants'in (Çocuklara Yardım Topluluğu) üyesi olarak Yahudi çocukların kurtarılması için yürüttüğü faaliyetlerde…
Simone Weil, bu sahte diplomayı ve diğer sahte belgeleri 1943'te yeni bir nüfus cüzdanı çıkarmak için kullandı. Simone Werlin adıyla tutuklanmaktan kurtuldu ve Çocuklara Yardım Derneği (Oeuvre de Secours aux Enfants–OSE) isimli yardım ve kurtarma organizasyonunun bir üyesi olarak Yahudi çocukları kurtarabilmek için ikametgahını değiştirdi. Weil, 1940'da Strasburg'daki Sosyal Hizmetler Okulu'ndan Fransa'da anaokullarında öğretmenlik yapmaya hak kazandığını gösteren diplomayı…
Simone Weil, 1940'ta Strasburg'daki Sosyal Hizmetler Okulu'ndan anaokullarında öğretmenlik yapmaya hak kazandığını gösteren bu diplomayı aldı. 1943'ün sonunda sahte kimlik düzenleyerek, yardım ve kurtarma örgütü Oeuvre de Secours aux Enfants (Çocuklara Yardım Topluluğu) üyesi olarak sahte kimliğini direniş faaliyetlerini kolaylaştırmak için kullandı. Weil'in yeni kimliğini gösteren belgeler arasında "Simone Werlin" ismini taşıyan sahte diploma da vardı.
1938–1939'dan itibaren 1943'te yeni bir kimlik edinene kadar, Simone Weil sahte bir öğrenci kartıyla uydurma ismi Simone Werlin'i kullandı. Kart Strasburg'taki Sosyal Hizmetler Okulu'na kaydolduğunu gösteriyordu. Sahte ve uydurma belgeleri kullanan Weil Fransa, Chateauroux'a taşınmayı ve yardım ve kurtarma örgütü Oeuvre de Secours aux Enfants'in (Çocuklara Yardım Topluluğu) üyesi olarak Yahudi çocukların kurtarılması için operasyon düzenlemeyi başardı.
Hollanda hükümeti, Westerbork'ta Hollanda'ya yasadışı yollardan giren Yahudi mültecileri hapsetmek için bir kamp kurdu. Westerbork geçici kampının krokisi Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmeyi başaran bir esir tarafından çizildi. 1942 başında Alman işgal kuvvetleri Westerbork'u genişletmeye ve Yahudileri tutabilecekleri bir geçici kampa dönüştürmeye karar verdi. Yahudilerin Hollanda'dan sistemli olarak Westerbork'a toplanması Temmuz 1942'de başladı. Yahudiler Westerbork'tan…
5 Eylül 1942’de SS ve Varşova Bölgesi Polis Müdürü, gettodan izinsiz ayrılan Yahudilere yardım eden kişileri idam cezasıyla tehdit eden bu duyuruyu yayınlamıştır. Bu poster, Yahudiler 1942’nin yaz aylarında Varşova gettosundan Treblinka öldürme merkezine toplu bir şekilde gönderildikten hemen sonra asılmıştır. SS yetkilileri, binlerce Yahudinin gettodan kaçarak saklandığının farkındaydı ve herkesi bu Yahudileri ihbar etmeye zorlamıştır. Poster, 15 Ekim 1941 tarihinden…
II. Dünya Savaşı sırasında insanlar, genellikle sahte kimlikler ve sahte kimlik belgeleri kullanarak Nazi yetkililerinden kurtulmuştur. Sahte kimlik belgeleri özellikle direnişçiler, yardım çalışanları ve Yahudi olduğunu saklamak isteyen Yahudiler için büyük önem taşımıştır. Yüksek kaliteli, inandırıcı sahte kimlikler hazırlamak için onlarca insanın gizli bir şekilde işbirliği yapması gerekmiştir. Ayrıca gelişmiş fotoğrafçılık ve baskı ekipmanları da gerekli…
II. Dünya Savaşı sırasında insanlar, genellikle sahte kimlikler ve sahte kimlik belgeleri kullanarak Nazi yetkililerinden kurtulmuştur. Sahte kimlik belgeleri özellikle direnişçiler, yardım çalışanları ve Yahudi olduğunu saklamak isteyen Yahudiler için büyük önem taşımıştır. Yüksek kaliteli, inandırıcı sahte kimlikler hazırlamak için onlarca insanın gizli bir şekilde işbirliği yapması gerekmiştir. Ayrıca gelişmiş fotoğrafçılık ve baskı ekipmanları da gerekli…
II. Dünya Savaşı sırasında insanlar, genellikle sahte kimlikler ve sahte kimlik belgeleri kullanarak Nazi yetkililerinden kurtulmuştur. Sahte kimlik belgeleri özellikle direnişçiler, yardım çalışanları ve Yahudi olduğunu saklamak isteyen Yahudiler için büyük önem taşımıştır. Yüksek kaliteli, inandırıcı sahte kimlikler hazırlamak için onlarca insanın gizli bir şekilde işbirliği yapması gerekmiştir. Ayrıca gelişmiş fotoğrafçılık ve baskı ekipmanları da gerekli…
1940 yılının sonbaharında Alman yetkililer, Polonya’nın en büyük Yahudi nüfusunu barındıran en büyük kenti Varşova’da bir getto kurmuştur. Varşova nüfusunun neredeyse yüzde 30’u şehrin yüzde 2,4’lük bir kısmına sıkıştırılmıştır.
Yatıştırma politikası, diplomatik bir stratejidir. Bu politikayla savaştan kaçınmak için saldırgan bir yabancı kuvvete bazı tavizler verilmesi söz konusudur. Bu strateji, genellikle 1937 ila 1940 yıllarında görev yapan İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain’le ilişkilendirilir. 1930’larda İngiliz hükûmeti, Nazi Almanyası’na karşı bir yatıştırma politikası izlemiştir. İzlenen yatıştırma politikası, II. Dünya Savaşı’nı önleyemediği için bugün bir…
Alman yetkililer, 1940 yılı sonbaharında yüz binlerce Yahudiyi Varşova gettosuna gitmeye zorlamıştır. En kalabalık olduğu dönemde gettoda 400.000’den fazla Yahudi yaşamıştır. Burada Almanlar tarafından korkunç ve giderek kötüleşen koşullara maruz bırakılmışlardır. Mayıs 1943 itibarıyla Alman yetkililer, 275.000’den fazla Yahudiyi Treblinka öldürme merkezinde ölüme göndermiştir. Ayrıca on binlerce Yahudi de toplama kamplarına sürülmüştür.
Nazi Almanyası’nın işkenceci politikalarının çoğu, öjeni ya da Almanya’daki bağlamda “etnik temizlik” teorileri tarafından şekillendirilmiştir.
Holokost’un ardından sağ kurtulanların çoğu, Yahudiler için Avrupa’da bir gelecek olmadığını düşünüyordu. Yahudilerin artık kırılgan bir azınlık olmadığı bir vatana sahip olmak istiyorlardı. Bu yöndeki umutlar, 14 Mayıs 1948 tarihinde modern İsrail devletinin kuruluşuyla birlikte gerçeğe dönüştü. Yahudiler, İsrail topraklarıyla binlerce yıla dayanan tarihî ve dinî bir bağa sahipti.
Nazi Almanyası, eşi benzeri görülmemiş çapta bir katliama yol açmıştır. Naziler ile müttefikleri ve işbirlikçileri, altı milyon Yahudiyi öldürmüştür. Devlet tarafından desteklenen bu sistematik soykırım, Holokost olarak bilinir. Naziler ile müttefikleri ve işbirlikçileri, başka kitlesel mezalim eylemlerinde de bulunmuştur. II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi olmayan milyonlarca kişiyi öldürmüşlerdir.
Naziler 1933’te iktidara geldiklerinde Almanya’da birkaç bin Afrika kökenli insan yaşıyordu. Naziler, Afrika kökenlileri kendilerinden düşük bir ırk olarak gördükleri için rejim bu insanlara saldırıp işkence etmiştir. Afrika kökenlilerin katledilmesi için merkezî, sistematik bir program olmasa da Afrika kökenli kişiler Naziler tarafından hapse atılmış, zorla hadım edilmiş ya da katledilmiştir.
Almanlar, Kiev’in yakınında bulunan Syrets işçi eğitim kampını Mayıs 1942 ile Ekim 1943 arasında çalıştırmıştır. Syrets kampı, işgal altındaki Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’de Nazi terörünün yaşandığı en önemli yerlerden biriydi. Syrets mahkûmları, Nazilerin Holokost kanıtlarını örtbas etme çalışmalarına da zorla dâhil edilmiştir.
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.