Students and teachers mark the official establishment of the Hebrew school in Eyshishok

Eyshishok: Bir Yahudi Cemaatinin Yok Edilmesi

Nazi Almanyası ile müttefikleri ve işbirlikçileri, işgal altındaki Doğu Avrupa’da Yahudileri hedef alan toplu katliam operasyonları gerçekleştirmiştir. Bu katliamlar, bazen “kurşunlarla Holokost” olarak adlandırılır. Bu toplu katliamlar ve bunlarla ilişkili katliamlarda yaklaşık 2 milyon Yahudi öldürülmüştür. Bu şekilde Alman makamları, Doğu Avrupa’daki 1.500’den fazla köy, kasaba ve şehirdeki Yahudi topluluklarını yok etti. Eyshishok da bu topluluklardan biriydi.

Önemli gerçekler

  • 1

    II. Dünya Savaşı’ndan önce Eyshishok, Polonya’nın kuzeydoğusunda ağırlıklı olarak Yahudi olan bir kasabaydı. Savaş sırasında Eyshishok, birkaç kez el değiştirdi.

  • 2

    25 ve 26 Eylül 1941’de Alman Einsatzkommando 3 ve Litvanyalı yardımcı kuvvetler, kasaba sakinlerinin çoğu da dâhil olmak üzere yaklaşık 3.500 Yahudiyi vurarak öldürdü.

  • 3

    Eyshishok Yahudileri, Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anma Müzesi’nde bir sergi olan Yüzler Kulesi’nde anılmaktadır. Kulede Holokost öncesi hayata dair 1000’den fazla fotoğraf sergilenmektedir.

Eyshishok’taki Yahudi topluluğu, Holokost sırasında yok edilen yaşamların ve toplulukların bir simgesi hâline gelmiştir. Eyshishok kasabası halkı, Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anma Müzesi’nin Yüzler Kulesi sergisinde anılmaktadır.

Tarih boyunca Eyshishok, Ejszyszki (Lehçe) ve Eišiškės (Litvanca) dâhil olmak üzere çeşitli isimlerle anılmıştır. Eyshishok, bu kasabanın Yidiş dilindeki adıdır ve genellikle burada yaşayan Yahudi cemaati tarafından kullanılırdı. Eyshishok günümüzde Litvanya’nın Vilnius İli’nde, Litvanya-Belarus sınırı yakınlarında bulunmaktadır. Ancak II. Dünya Savaşı başladığında bu bölge, Polonya’nın bir parçasıydı.

Eyshishok ve çevresindeki bölgenin uzun bir çeşitlilik geçmişi vardır. Çok dinli, çok etnik ve çok dilli bir yapıya sahipti. Bunun kısmen nedeni, bölgenin son üç yüz yılda birçok kez el değiştirmiş olmasıdır. Tarihsel olarak bölge, birçok farklı dil konuşan çeşitli etnik gruplara ev sahipliği yapmıştır: Belaruslular, Yahudiler, Litvanyalılar, Polonyalılar, Tatarlar ve diğerleri. Bölge aynı zamanda Katolikler, Yahudiler, Müslümanlar ve Ortodoks Hıristiyanları içeren çok dinli bir yerdi.

Holokost’tan önce Eyshishok, bir shtetl olarak görülüyordu. Shtetl kelimesi, genellikle Doğu Avrupa’da Yahudi nüfusunun çoğunlukta olduğu küçük bir pazar kasabasını tanımlayan Yidişçe bir kelimedir. 19. yüzyılın sonlarında Eyshishok’un nüfusu, yaklaşık 2.000⁠–3.000 kişiydi. %70 Yahudiydi. Kasaba halkının diğer % 30’unu çoğu Roma Katolik olan Polonyalılar oluşturuyordu. Eyshishok ve çevresinde köylülerin çoğu, etnik olarak Polonyalıydı. Ancak Litvanyalılar, Tatarlar ve Belaruslular bölgede yaşıyor ve Eyshishok halkıyla etkileşim hâlindeydiler.

Eyshishok’taki Yahudi Topluluğu

Holokost’tan önce, 250 yıldan fazla bir süre boyunca Eyshishok’ta belgelenmiş bir Yahudi cemaati vardı. İki savaş arası dönemde Eyshishok’un Yahudi topluluğu, yaklaşık 2.000 kişiden oluşuyordu. Kesin nüfus, savaş ve göçün bir sonucu olarak dalgalanmaktaydı.

Eyshishok’taki Yahudiler için kasabadaki yaşam, köklü bir şekilde Yahudi geleneklerine bağlıydı. Kasabada birçok Yahudi kültür kuruluşu, eğitim faaliyetleri ve yardım derneği bulunuyordu. Ana meydanın yakınında bir sinagog kompleksi bulunuyordu. Sinagog avlusunda (şulhoyf), Tora çalışması için ayrılmış iki yer (eski ve yeni batei midraş) ve bir ritüel banyosu (mikvah) vardı. İbranice gündüz okulu da vardı.

Shtetl bus stop and gas station

Bir grup erkek, Eyshishok’un otobüs durağı ve Shell benzin istasyonunun yanına park etmiş bir otobüsün önünde duruyor. Soldan sağa: kimliği belirsiz iki otobüs şoförü, yerel bir Polonyalı polis memuru, Avraham Krisilov, Israel Erlich ve Moshe Slonimski. Arkalarında sürücü koltuğunda bir çocuk gülümsüyor.

Benzin istasyonunun ortak sahipleri Avraham ve Moshe, Eylül 1941’de Eyshishok’taki katliamda öldürüldü. Israel ayrı olarak öldürüldü.

Katkıda bulunanlar:
  • United States Holocaust Memorial Museum, courtesy of The Shtetl Foundation

Eyshishok’taki ekonomik yaşam, pazar meydanı ve burada Perşembe günleri kurulan haftalık pazar çevresinde dönüyordu. Kasabanın merkezindeki pazar alanı, kasabanın birçok dükkânına ve işyerine ev sahipliği yapıyordu. Müşteriler arasında Yahudi ve Polonyalı kasaba halkının yanı sıra Polonyalı köylüler de vardı. Kasabadaki Yahudi ailelerin birçoğu, fırınlar, fotoğraf stüdyosu, tavernalar ve bakkallar gibi küçük işletmelerin sahibi ve yöneticisiydi. Bazı Yahudiler ayakkabıcı, terzi, demirci, kasap ya da diğer hizmet alanlarında çalışıyordu. Bu işletmelerin birçoğu 1920’ler ve 1930’larda zorluklar yaşadı. O zamanlar Polonya hükûmetinin ekonomik politikaları, Yahudilere ait ticaret ve işletmeleri olumsuz etkiledi.

Eyshishok Yahudi cemaati, birbirine sıkı sıkıya bağlı olmasına karşın aynı zamanda giderek daha da çeşitleniyordu. 1920’ler ve 1930’larda bölgedeki altyapının gelişmesi, Eyshishok’u dış dünyaya giderek artan bir şekilde daha düzenli bağladı. 1920’lerde Polonya hükûmeti, Eyshishok’tan geçen ve asfalt döşeli bir otoyol inşa etti. Yahudi bir aile, şehir merkezinde otobüslerin yakıt ikmali yaptığı bir Shell benzin istasyonu işletiyordu. 1931 yılında kasaba, ilk kez elektrik aldı.

Eyshishok’un Yahudi topluluğundaki herkes, aynı siyasi görüşleri ya da dinî yaklaşımı paylaşmıyordu. Avrupa ve Kuzey Amerika’nın büyük kısmında anlaşmazlık yaratan nesil ve siyasi ayrılıklar, Eyshishok’ta da belirgin şekilde fark ediliyordu. Genç kuşaklar, shtetl geleneklerinden uzaklaştı. Birçok kişi, çağdaş yaşamın cazibesine büyük şehirlerde ve kültür merkezlerinde kapıldı; örneğin Vilna (Wilno/Vilnius) gibi. Bazıları Komünizm gibi modern, laik siyasi hareketlere bile ilgi duydu.

Eyshishok’ta Etnik Gruplar Arasındaki İlişkiler

Eyshishok’ta Yahudiler, bölgedeki diğer gruplardan izole bir şekilde yaşamıyorlardı. Eyshishok’ta Yahudiler ve Yahudi olmayanlar birbirlerine yakın yaşıyor ve günlük olarak işbirliği yaparak çalışıyorlardı. Birçoğunun yakın ilişkileri vardı. Bazı Polonyalı köylüler, koşer olan (yani Yahudi dini yasalarına göre katı diyet standartlarını koruyan) Yahudi ziyaretçiler için ayrı bir tencere bile bulunduruyordu.

Örneğin Kabacznikler, kasabanın daha öndegelen Yahudi ailelerinden biriydi. Bir tabakhane işletiyorlar ve toptan deri ticareti yapıyorlardı. Çalışanlarının çoğu, Polonyalıydı; aile ile Yidiş konuşan hizmetçileri de buna dâhildi. Kabacznikler, kasabadaki bazı Polonyalı ailelerle yakındı. Miriam Kabacznik anımsadı:

Sıradan bir hayattı. Sıradan hoş bir hayat. Birbirimizi tanıyorduk. Samimiydi. Memnuniyetle karşılandı. Bizim hiçbir zaman kapımız kilitli olmadı. Kapılar her zaman açık ve kilitli değildi. Ve Yahudi olmayanlar arasında da birçok arkadaşımız vardı. Evde her zaman hoş karşılandıkları söylenirdi. Ve içeri giriyor.

Ancak Eyshishok’ta bireyler ve gruplar arasında da zorluklar yaşandı. Bazen etkileşimlere önyargılar ve kırgınlıklar damga vurdu. Bu zorluklar, sıklıkla dinî ve sınıfsal farklılıklardan kaynaklanıyordu. Örneğin pazar günü köylülerle kasaba halkı arasında sık sık kavgalar çıkıyordu. Bazı Yahudi çocuklar, Polonyalı sınıf arkadaşlarının antisemitik hakaretler kullandığı okul bahçesindeki anlaşmazlıklarla karşılaştı.

II. Dünya Savaşı, Eyshishok’taki mevcut ilişkileri değiştirdi. İşgalci güçler, grupları birbirine karşı kışkırttı. Bunu yaparken uzun süredir devam eden etnik ve sınıf dinamiklerini altüst ettiler. Nazi işgalinin vahşeti, özellikle istikrarsızlaştırıcı ve tahrip edici olacaktı.

Eyshishok ve II. Dünya Savaşı’nın Seyri

II. Dünya Savaşı, Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesiyle Avrupa’da başladı. İki hafta sonra Sovyetler Birliği, Doğu Polonya’yı işgal/istila etti. Sovyet işgali altındaki bu bölge, Eyshishok’u içeriyordu. Ekim 1939’da Sovyetler Birliği, Eyshishok ve çevresindeki bölgeyi Litvanya’ya devretti.

Litvanya Sınır Kasabası Olarak Eyshishok (1939–1940)

Ekim 1939’dan itibaren Eyshishok, Litvanya’da bulunuyordu. Litvanya ile Sovyet işgali altındaki Polonya arasındaki sınırdan sadece birkaç kilometre (mil) uzaklıktaydı.

Eyshishok, bir sınır kasabası olarak Yahudi mülteciler için bir geçiş noktası işlevi görmüştür. O dönemde Yahudiler ve diğer kişiler, hâlâ Litvanya üzerinden Alman ve Sovyet işgali altındaki Polonya’dan kaçabiliyordu. Birçok kişi, yasa dışı yollarla sınırı geçerek Litvanya sınır polisinden kaçtı. Yerel köylüler, sık sık mültecilere sınırı geçmeleri için rehberlik edip onları Eyshishok’a ardından da Vilna’ya götürüyorlardı. Bu mültecilerin yiyeceğe, barınmaya ve yön tariflerine ihtiyaçları vardı. Eyshishok hahamı Szymen Rozowski, onlara yardımcı olmak üzere bir komite kurdu.

Eyshishok Yahudileri, bu mültecilerden Alman işgali altındaki Polonya’da Yahudilere yönelik Nazi zulmünü öğrendiler.

Litvanya’nın Sovyet İşgali (Yaz 1940–Haziran 1941)

1940 yılının yazında Sovyetler Birliği, Litvanya’yı işgal edip ilhak etti. Bu durum, Eyshishok’un bir kez daha Sovyet kontrolü altına girmesine neden oldu. Sovyetler, Litvanya’nın yönetimini dönüştürerek Komünistleri bölgesel ve yerel düzeyde iktidara getirdi. Sovyetler Birliği, binlerce kişiyi Sibirya’ya sürgün etti.

Komünist bir devlet olarak Sovyet kontrolündeki Litvanya, din ve serbest girişimden yana olmayan bir tutum sergiliyordu. Yeni hükûmet, işgal altındaki Litvanya’da hem Yahudi hem de Yahudi olmayanlar dâhil birçok kişiye karşı sert politikalar uyguladı. Komünist yetkililer, özel mülkiyeti kamulaştırdı. Eyshishok’ta daha iyi durumda olan bazı sakinler, işyerlerini ve evlerini böyle kaybetti. Hükûmet, ayrıca bazı dinî kurumları kapattı.

Eyshishok’ta Komünistleri destekleyen yerel Yahudiler, bu politikaları kendi toplulukları içinde uyguladılar. Haham Rozowski’yi evinden taşınmaya zorladılar ve İbranice gündüz okulunu kapattılar. Ancak sinagog açık kaldı ve cemaat hâlâ dinî bayramları kutladı.

Litvanya’da birçok Yahudi ve Yahudi olmayan, Sovyet kontrolünü reddetti. Yeni komünist otoritelerin kamulaştırma politikalarına karşı çıktılar. Bazı Litvanyalılar, Sovyet politikaları için Yahudileri suçladı. Sovyet işgali, genellikle eski önyargılar üzerine kurulu yeni kırgınlıklar oluşturdu.

Litvanya’nın Alman İşgali (Haziran 1941–1944)

22 Haziran 1941’de Nazi Almanyası, Sovyetler Birliği’ne—Sovyet işgali altındaki Polonya ve Litvanya da dâhil olmak üzere—saldırdı. Naziler, Komünizme karşı acımasız bir kampanya yürüterek Sovyet işgalciler için çalışmış olan insanları idam etti. Birçok Litvanyalı, Sovyet işgalinin sona ermesinden memnundu ve bağımsız bir Litvanya’nın geri dönüşünü umuyordu.  

Bazı Anti-Komünist Litvanyalılar, Alman ordusunun gelişini memnuniyetle karşıladılar. Yeni milliyetçi Litvanyalı milisler kuruldu ve ardından bunlar, Komünistlere karşı Alman kampanyasına katıldı. Bazı durumlarda bu milisler, Yahudilere de saldırarak pogromlar gerçekleştirdiler. Alman propagandası, Litvanyalıları Sovyet yönetimi nedeniyle Yahudilere karşı suçlamaları hususunda teşvik etti ve Alman yetkililer birçok pogromu başlattı.

1941 yılının Ağustos ayında Almanlar, işgal altındaki Litvanya’da Alman sivil yönetimi kurdu. Almanlar, Litvanyalıları birçok idari göreve atadı.

Eyshishok’un Alman İşgali

Haziran 1941’in sonlarında Alman ordusu, Eyshishok’a ulaştı. Ancak sadece birkaç hafta kaldılar.

Asker ayrıldığında kasabayı ve çevresindeki bölgeyi sivil bir Alman işgal yönetimi devraldı. Avrupa’nın birçok yerinde olduğu gibi Almanlar da yönetim için yerel sistemlere ve işbirlikçilere dayanıyordu. Böylece Eyshishok’un komutası, Almanlardaydı. Ancak yerel temsilciler arasında Litvanyalılar da bulunuyordu.

Eyshishok’taki Alman işgal güçleri Yahudileri zorla çalıştırma, şiddet ve toplum içinde aşağılamaya maruz bıraktı. Yahudilerin Davut Yıldızı rozeti takmalarını zorunlu hâle getirdiler. Dindar Yahudi erkeklerin sakallarını keserek onları küçük düşürdüler. Yahudilerin kaldırımlarda yürümesi yasaklandı. Almanlar, ayrıca Eyshishok’taki Yahudileri değerli eşyalarını teslim etmeye zorladı.

Ayrıca Almanlar, Eyshishok’ta bir Yahudi konseyi (Judenrat) kurulmasını emretti. Konsey, Alman politikalarını uygulamak zorunda kaldı. Üyeler, ayrıca işgalciler tarafından zorunlu çalıştırma taleplerinin yerine getirilmesini sağlamak zorundaydı. Yahudi konseyi, diğer görevlerine ek olarak Alman işgalcilere yiyecek sağlamak zorundaydı.   

Students and teachers mark the official establishment of the Hebrew school in Eyshishok

Öğrenciler ve öğretmenler, Eyshishok’taki İbranice okulunun resmen kurulduğunu kutluyor. Eylül 1941’de Alman Einsatzkommando 3 ve Litvanyalı yardımcı kuvvetler, Eyshishok’ta Yahudilere yönelik bir katliam gerçekleştirerek kasaba sakinlerinin çoğunu öldürdü.

Katkıda bulunanlar:
  • United States Holocaust Memorial Museum, courtesy of The Shtetl Foundation

Eyshishok Yahudilerinin Toplu Katliamı, Eylül 1941

Eyshishok’taki Holokost, Litvanya’daki Holokost’un daha geniş öyküsünün bir parçasıydı. Naziler, Litvanya’da Yahudi topluluğunu dehşet verici bir hızla toplu olarak katletti. Nazi işgali sırasında Litvanya’da yaklaşık 200.000 Yahudi yaşıyordu. Almanlar, Litvanyalı işbirlikçilerin yardımıyla altı ay gibi kısa bir sürede 150.000 Yahudiyi öldürdü.

Einsatzkommando 3 adında bir Alman SS ve polis birimi, Alman işgali altındaki Litvanya’da birçok katliamı organize etmiştir. Özellikle Kovno (Kaunas) ve Vilna şehirlerinin çevresindeki topluluklarda Yahudilere karşı katliam gerçekleştirdiler. Einsatzkommando 3, küçük bir birlikti ve toplu cinayetleri tek başına gerçekleştiremezdi. Milliyetçi Litvanyalı milislerin üyelerini yardımcı birliklere aldılar. Alman denetimi altında katliamları genellikle bu birlikler gerçekleştirirdi.

1941 yaz ve sonbaharında Alman işgali altındaki Litvanya’da öldürülenler arasında Eyshishok Yahudileri de bulunuyordu.

Katliam Öncesi

Eylül 1941’de Einsatzkommando 3 ve Litvanyalı yardımcı kuvvetleri, Eyshishok yakınlarında katliamlar yapmaya başladı.

Yerel köylüler, Eyshishok’taki Yahudileri olan bitenler hakkında uyardı. Onlara 10 Eylül 1941’de Varėna kasabası da dâhil olmak üzere, yakın çevredeki kasabalarda Yahudilere yönelik katliamların gerçekleştiğini söylediler. Varėna, Eyshishok’un sadece yaklaşık 32 kilometre (20 mil) batısındaydı. Bazı Yahudiler bu uyarıları görmezden gelirken Haham Rozowski, bunları ciddiye aldı. Rozowski, bir toplantı çağrısı yaptı. Yahudi cemaatini kendilerini savunmak için silahlanmaya teşvik etti. Yahudi halkı arasında en iyi hareket tarzı konusunda tereddüt ve görüş ayrılığı vardı.

İki haftadan daha kısa bir süre sonra Eyshishok’ta toplu katliam yaşandı.

21 Eylül 1941 Pazar: Toplama Operasyonu

21 Eylül 1941 Pazar günü, Roş Aşana’nın arifesiydi. Yahudilerin yeni yılı ve Yahudilikteki en kutsal günlerden biriydi.

O sabah kasabada duyurular ortaya çıktı. Alman yönetimi, Eyshishok’taki Yahudilere kalan değerli eşyalarını teslim etmeleri ve o akşam sinagogda toplanmalarını emretti. Kasabada silahlı yabancılar belirdi. Pek çok Yahudi değerli eşyalarını saklamak, güvenli saklanma yerleri bulmak ve sevdiklerini kaçmaya ikna etmek için çabaladı.

O günün ilerleyen saatlerinde Litvanyalı yardımcı polis memurları, Eyshishok’taki Yahudileri topladı. Yahudileri sinagoga ve batei midraş (Tevrat çalışması için belirlenmiş yerler) gitmeye zorladılar. Bazı Yahudiler emri görmezden gelerek Yahudi olmayan komşuları, çalışanları ve arkadaşlarıyla saklanmaya ya da kaçmaya çalıştılar. Litvanya yardımcı birlikleri, kasabayı çepeçevre sardı. İnsanların gitmesini engellemeye çalıştılar.

22–24 Eylül 1941, Pazartesi–Çarşamba: Gözaltı 

Yahudiler, en az üç gün boyunca sinagogda ve iki beyt midraşta kalabalık olarak kaldılar. Yemek ya da su verilmeden tutuldular. Tuvalet yoktu. Yakınlardaki Valkininkai kasabası (Lehçe Olkieniki) de dâhil olmak üzere, diğer kasabalardan yüzlerce Yahudi getirildi.

Alman Einsatzkommando 3, genellikle sadece birkaç gün süren geçici gözaltı merkezleri kurdu. Yahudilerin bu şekilde gözaltına alınması, Holokost’un bu bölgede yaygın bir uygulama örneğiydi. Amaç, bir topluluk ya da ilçedeki Yahudileri öldürülmeden önce bir araya toplamaktı.

On altı yaşındaki Zvi Michaeli ve ailesi, sinagoga doluşanlar arasındaydı. Yıllar sonra etraflarındaki insanların nasıl paniğe kapılmaya başladığını anlattı. Bağırmaya ve çığlıklar atmaya başladılar. Çocuklar ağlıyordu. İnsanlar, girişteki geçici tuvalete doğru ilerlerken birbirlerinin üzerine basıyordu. Haham halka dua etmeye, liderlik etmeye başladı. Sinagog eşzamanlı bağırma, ağlama ve dua sesleriyle doluydu.

Çevredeki bölgelerden giderek daha fazla Yahudi sinagog kompleksine zorlandıktan sonra koşullar kötüleşti. Yahudiler, iki gün ve üç gece boyunca tıklım tıklım dolu sinagogun içinde tutuldular.

Failler, 24 Eylül Çarşamba günü Yahudileri dışarı çıkardılar. Yahudileri birkaç blok uzaktaki at pazarı bölgesine götürdüler. Oraya ulaşmak için kasabanın ortasından geçtiler. Komşularından bazıları, izlemenin ve tezahürat yapmanın keyfini çıkarmak için toplandı. At pazarında Yahudiler, Litvanyalı yardımcı polisler ve köpekleri tarafından korundu.

25 Eylül 1941, Perşembe: Yahudi Erkeklerinin Katliamı

Fail sahipleri, 25 Eylül Perşembe sabahı at pazarında toplanan binlerce kişi arasından yaklaşık 250 genç ve sağlıklı erkeği seçtiler. Yahudilere bu adamların bir getto oluşturacakları söylendi. Ancak Litvanyalı yardımcılar, bunun yerine onları eski Yahudi mezarlığına götürdü. Orada onları vurdular.

At pazarı alanında tutulan Yahudiler, katliamın seslerini işitebiliyordu. Zvi Michaeli’ye göre, Yahudi olmayan komşularından bazıları pazarın çitine yaklaşıp Yahudilere kaçıp kendilerini kurtarmalarını söyledi. Diğerleri, maddî kazanca odaklanarak Yahudilerden değerli eşyalarını çitlerin üzerinden atmalarını istediler.

Daha çok erkek ve erkek çocuğu, gruplar hâlinde eski Yahudi mezarlığına götürülüyordu. Litvanyalı yardımcı birlikler, onları orada soyundurdu. Almanlar izlerken Litvanyalı yardımcı birlikler, Yahudi erkeklere önceden var olan bir çukurda ateş açtı. Erkeklerin katledilmesi sırasında kadınlar ve çocuklar at pazarında kaldı.

Zvi Michaeli, babası ve küçük kardeşiyle birlikte kurşuna dizilmek üzere sıradaydı. Çekim sırasında bir kurşun onu sadece sıyırdı. Ancak bir kurşun, babasına isabet etti ve bedeni Zvi’nin üzerine düştü. Zvi hatırladı:

“Ama hâlâ bilincim yerinde.” Neler olduğunu biliyorum. Ölmediğimi hissediyorum… Hâlâ hayattayım. Ve daha uzun bir süre boyunca vücudunu üzerimde hissediyorum. Ve daha ağırlaştı, daha ağırlaştı ve daha ağırlaştı. Boğuluyor gibi hissediyorum. Artık buna katlanamıyorum. Ve onun kanının üstümde olduğunu hissediyorum. Onun [altından] çıkmak zordu. Ama bir şekilde başardım…"

Sonunda Zvi, sürünerek toplu mezardan çıktı ve kaçtı.

26 Eylül, Cuma: Kadınlar ve Çocukların Katliamı

26 Eylül Cuma günü failler, kadın ve çocukları katletmeye başladı. Onları arabalarla yaklaşık 1,6 km (1 mil) uzaklıktaki bir çakıl ocağına götürdüler. Çukur, bir Katolik mezarlığının arkasında yer alıyordu. Litvanyalı yardımcı birlikler, kadınları ve çocukları ayırdı. Kadınları soyunmaya zorladılar ve onlara bir toplu mezara doğru ateş etmeye başladılar. Daha genç kadınların birçoğuna tecavüz ettiler. Sonra vahşice çocukları öldürdüler.

Leon Kahn ve ağabeyi, mezarlıkta saklanıyorlardı. Kadınların ve çocukların öldürülmesine tanık oldular. Leon, daha sonra şunları hatırladı: “Konu, sadece insanları idam edip öldürmek meselesi değildi. Bu, bir vahşet meselesiydi.”

Katliamın Belgelenmesi: Jäger Raporu

Aralık 1941’de Einsatzkommando 3’ün komutanı Karl Jäger, birliğinin “Litvanya’daki Yahudi sorunu”nu (“das Judenproblem für Litauen”) çözdüğünü söyleyerek övünmüştü.

Berlin’e gönderdiği utanç verici bir raporda yüzden fazla katliamın yerlerini, tarihlerini ve boyutlarını listelemiştir. Einsatzkommando 3, bu katliamların çoğunu Alman işgali altındaki Litvanya’da gerçekleştirmiştir. Raporda Eyshishok’taki (raporda Eysisky olarak yazılan) katliamın tarihi olarak 27 Eylül belirtilir. Bu durumun bir hata olup olmadığı ya da katliamın tamamlandığı ya da rapor edildiği günün bir yansıması olup olmadığı belirsizdir.

Jäger, Berlin’deki üstlerine birliğinin toplam 137.346 Yahudiyi katlettiğini bildirdi. Jäger Raporu’ndaki her bir istatistiksel girdinin arkasında Litvanya ve Belarus’ta bireylerin vahşice öldürülmesi ve Yahudi topluluklarının yok edilmesi bulunmaktadır.

Jäger raporu, Eyshishok’ta 3.446 Yahudinin öldürüldüğünü detaylı bir şekilde belirtmektedir. Aralarında 989 erkek, 1.636 kadın ve 821 çocuk bulunmaktaydı. Hayatta kalanların ifadeleri, öldürülenlerin sayısının daha da yüksek olabileceğini öne sürmektedir.

Eyshishok’ta Kurtuluş ve Hayatta Kalma

Katliamdan Sağ Kurtulmak

Yüzlerce Eyshishok Yahudisi, başlangıçta saklanarak ve kaçarak katliamdan kurtuldu. Bu günlerin yarattığı kaos, kaçış için fırsatlar sundu. Bazıları 21 Eylül akşamı sinagogda toplanmayı reddetti. Diğerleri, sonraki günlerde sinagogdan ya da at pazarından gizlice kaçmayı başardılar. Hayatta kalanların ifadelerine göre Litvanyalı yardımcılar, en az iki olayda Yahudilerin kaçmasına yardımcı oldu.

Kaçanlar ve saklananlar, Yahudi olmayanların yardımlarına güvendiler. Yardım için Polonyalı komşularına, arkadaşlarına ve çalışanlarına yöneldiler. Bu Polonyalılar, Yahudileri Litvanya ve Alman muhafızlardan gizlice kaçırmaya yardımcı oldular. Onları kendi evlerinde sakladılar. Ve onları köylü gibi gizlemek için onlara kıyafet verdiler. Örneğin Zvi Michaeli, toplu mezardan çıktıktan sonra Polonyalı aile dostlarının çiftliğine gitmiştir. Kapılarına çıplak ve kan içinde geldi. Ona temizlik yapma ve bakım sağlama konusunda yardımcı oldular.

Ancak katliamdan sağ kurtulmak, Eyshishok’taki kalan Yahudilerin hayatta kalacağını garanti etmiyordu. Alman işgali ve Avrupa’daki Yahudilerin toplu katliamı, daha yeni başlamıştı.

Katliamdan Sonra Kurtarma ve Hayatta Kalma

Katliamdan sonra Eyshishok’un Yahudileri için kasabada kalmak, güvenli değildi.

Birçoğu, dokuz mil (yaklaşık 14 kilometre) güneye, arkadaşlarının ve ailelerinin bulunduğu Raduń kasabasına kaçtı. Raduń, Eyshishok’tan farklı bir Alman idari bölgesinde yer alıyordu ve Eylül 1941’de bu bölgede toplu cinayetler daha az sistematikti. Ancak Raduń’a kaçanların birçoğu, Holokost’ta hayatta kalmayı başaramadı. Almanlar Raduń gettosunu Mayıs 1942’de tasfiye ettiklerinde öldürüldüler.

Diğer Yahudiler, kırsal kesimde saklanarak tespit edilmekten kaçınmaya çalıştılar. Polonyalı arkadaşlarla ya da yabancılarla farklı süreler geçirdiler. Bazıları, yakındaki ormanlarda bulunan partizan birimlere katıldı.

Savaş devam ettikçe Eyshishok ve çevresindeki yaşam, giderek daha zorlaştı. Alman işgali altında Yahudilere yardım etmenin cezaları, oldukça ağırdı. Eyshishok bölgesinde kriz anında Yahudilere yardım etmeye istekli olanlar, uzun vadeli yardımı riske etmeye her zaman istekli ya da muktedir değildi.

Yaffa Sonenson at her family's summer home

Yaffa Sonenson (şimdi Eliach), 23 Haziran 1941 tarihinde ailesinin Tetlance’deki yazlık evinin önünde tavuklara yem veriyor. Kameranın arkasında Eyshishok’ta bir fotoğraf stüdyosu sahibi olan büyükannesi Alte Katz bulunuyor. Yaffa, Holokost’tan saklanarak hayatta kalmış, ancak büyükannesi öldürülmüştür.

Yıllar sonra Yaffa, Holokost’tan önce Eyshishok’taki yaşam anılarını yeniden canlandırmak için yola çıktı. 15 yıldan fazla bir süre boyunca topluluğun fotoğraflarını bulmak için dünyayı gezdi. Topladığı 1000’den fazla resim, şu an Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anı Müzesi’nde üç katlı bir kulede sergilenmektedir.

Katkıda bulunanlar:
  • United States Holocaust Memorial Museum, courtesy of The Shtetl Foundation

Yine de bazı insanlar, büyük risk alarak yardım etti. Örneğin Polonyalı çiftçi Kazimierz Korkuć (İngilizce dış bağlantı), yakınlardaki bir köyde bulunan çiftliğinde on altı Yahudiyi sakladı. Sakladığı kişiler arasında arkadaşları olan Sonenson ailesi vardı—genç Yaffa Eliach (kızlık soyadı Sonenson) dâhil. Genç bir Polonyalı çoban olan Antoni Gawryłkiewicz (İngilizce dış bağlantı), saklanmakta olan bu Yahudi grubuna yiyecek ve giysi sağlayarak düzenli olarak yardım etti. Ayrıca onlar ve bölgedeki partizanlar arasında haberci olarak görev yaptı.

Yahudilerin saklanmasına yardım ettiklerinden şüphelenilen Korkuć ve Gawryłkiewicz, işgal yetkilileri tarafından tutuklandı, sorgulandı ve dövüldü. Ancak ikisi de Yahudileri sakladıklarını kabul etmedi. Korkuć, 1973 yılında ‘Uluslararası Dürüstler’ arasında tanındı. Gawryłkiewicz, 1999 yılında tanındı.

Eyshishok’taki ilk katliamdan kaçanların hepsi, Holokost’tan sağ çıkmadı. Raduń gettosunda öldürülenlere ek olarak saklandıkları yerler keşfedildiğinde ya da partizan olarak savaşırken öldürülen diğer insanlar da vardı.

Sonrası

Temmuz–Ekim 1944 arasında Sovyet Kızıl Ordusu, Almanları Litvanya’dan çıkardı ve ülkeyi yeniden işgal etti. Kızıl Ordu, Eyshishok’u 13 Temmuz 1944 tarihinde yeniden ele geçirdi. Bu dönemde saklanarak hayatta kalmayı başaran Yahudiler, kasabaya geri dönmeye başladı. 

Sonuç olarak Eyshishok’tan sadece birkaç düzine Yahudi, Holokost’tan sağ kurtuldu. 

Hayatta kalanlar, 1941 yılı Eylül ayının sonları ve onu izleyen yıllara dair anıların peşini bırakmadığı kişilerdi. Zvi Michaeli şöyle hatırlıyor:

“Holokost’tan duygusal olarak asla kurtulamadım. Ben, şimdiye kadar ikiye bölünmüş bir adam olarak kaldım. Zira bedenim mezardayken, babam üzerimde ve kardeşimin, babamın kanı hâlâ sırtımda. Onlar, benimle birlikte. Onlar, günlük hayatımda benimle beraberler.”

Yüzler Kulesi’ndeki Anıtlaştırma

Eyshishok Yahudileri, Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anma Müzesi’nde bir sergi olan Yüzler Kulesi’nde anılmaktadır. Kulede 1000’den fazla fotoğraf bulunmaktadır. Bu görüntüler, Holokost öncesinde Shtetl sakinleri tarafından yaratılan zengin kültürel ve toplumsal yaşamı kanıtlar.

Fotoğraflar, Yaffa Eliach (kızlık soyadı Sonenson) tarafından toplanmıştır; kendisi, Eyshishok’tan hayatta kalan biri olarak bilinir. Eliach, kasabanın fotoğraf stüdyosunun sahipleri olan ve sergilenen fotoğrafların çoğunu çeken Yitzhak ve Alte Katz’ın torunuydu. Eliach, fotoğrafları bulmak için 15 yıl boyunca dünyayı dolaştı. Kule için motivasyonu üzerine şunları yazdı:

“Ölüm imgelerinin ötesine geçip bu insanların yaşadıkları dolu dolu, zengin hayatların hakkını verebilecek ne tür bir anıt olabilir diye merak ettim... Kendi yolumu çizmeye ve ölüm için değil, yaşam için bir anıt yaratmaya karar verdim.”

Dipnotlar

  1. Footnote reference1.

    Eyshishok çevresindeki bölgenin tarihi oldukça karmaşıktır. 1569–1795 yılları arasında Vilna ve çevresi—Eyshishok dâhil olmak üzere—Polonya-Litvanya Birliği’nin bir parçasıydı. 1700’lerin sonlarında Polonya-Litvanya Topluluğu zorla feshedildi ve Prusya Krallığı, Avusturya İmparatorluğu ve Rusya İmparatorluğu arasında paylaştırıldı. 1795’ten I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Eyshishok, Rus İmparatorluğu’nun Vilna valiliğindeydi. I. Dünya Savaşı sırasında Rus İmparatorluğu’nun çöküşüyle birlikte Polonya ve Litvanya, bağımsız devletler olarak yeniden kuruldu. Her iki devlet de Vilna ve çevresindeki bölgeyi, Eyshishok dâhil, sahiplendi. Kesin sınır, Vilna ve Eyshishok’un 1922’de İkinci Polonya Cumhuriyeti’nin bir parçası olmasına kadar tartışmalı olarak kaldı. O zamanlar Eyshishok, Nowogródek Voyvodalığı’nda bulunuyordu.

  2. Footnote reference2.

    Miriam Kabacznik Shulman, Randy M. Goldman tarafından yapılan mülakat, 23 Temmuz 1996, bölüm 1, transkript ve kayıt, Jeff ve Toby Herr Sözlü Tarih Arşivi, Birleşik Devletler Holokost Anı Müzesi, Washington, DC, RG-50.030.0375, https://collections.ushmm.org/search/catalog/irn504868.

  3. Footnote reference3.

    Zvi Michaeli, Irene Squire ile yapılan röportaj, 5 Şubat 1996, röportaj 11771, 62–63. bölümler, deşifre ve kayıt, Görsel Tarih Arşivi, USC Shoah Vakfı.

  4. Footnote reference4.

    Leon Kahn, Fran Starr tarafından yapılan röportaj, 5 Aralık 1996, röportaj 23999, bölüm 11, transkript ve kayıt, Görsel Tarih Arşivi, USC Shoah Vakfı.

  5. Footnote reference5.

    Zvi Michaeli, Irene Squire tarafından yapılan röportaj, 5 Şubat 1996, röportaj 11771, 166–167. bölümler, transkript ve kayıt, Görsel Tarih Arşivi, USC Shoah Vakfı.

  6. Footnote reference6.

    Yaffa Eliach, Bir Zamanlar Bir Dünya Vardı: Eyshishok Kasabası’nın 900 Yıllık Kroniği (Boston: Little, Brown and Company, 1998), 3.

Thank you for supporting our work

We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.

Sözlükçe