Holokost ve II. Dünya Savaşı ile ilgili makalelerin alfabetik listesine gözatın. Nazilerin iktidara yükselmesi, Holokost’un nasıl ve neden gerçekleştiği, Nazi kamplarında ve gettolarda yaşam ve savaş sonrası yargılamalar gibi konular hakkında daha fazla bilgi edinin.
<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 1-24 (276 arasından); "Makale" için | Sonraki >>
1930 ve 1940’lar boyunca zulümden kaçmak için güvenli bir liman arayan pek çok kişinin bu çabaları, Amerika Birleşik Devletleri’nin sıkı göçmen kotaları ve karmaşık, zorlu vize alma süreci engellerine takılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’nde kamuoyu, artan göçü desteklemediği için göç politikalarının değişmesi yönünde ciddi bir siyasi baskı oluşmamıştır. Bu politikalarda ekonomik endişelere ve milli güvenliğe öncelik verilmiştir.
ARKA PLAN Adolf Hitler, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmiştir. ABD’deki ve diğer Batı demokrasilerindeki gözlemciler, kısa bir süre içinde Nazi rejiminin ev sahipliğini üstlendiği Olimpiyat Oyunları’nı desteklemenin ahlakî olup olmadığını sorgulamaya başlamıştır. 1933’te Yahudi atletlere yapılan zulüm ile ilgili raporlara tepki olarak Amerikan Olimpiyat Komitesi (AOC) Başkanı Avery Brundage şu ifadeyi kullanmıştır: “Ayrı ayrı ülkelerin sınıf, mezhep ya…
İranlı diplomat Abdol Hossein Sardari, işgal altındaki Fransa’da yaşayan İranlı Yahudilere önemli yardımlarda bulundu (1940–1944). İranlı elçi Anoushirvan Sepahbodi, Fransa’nın Almanya tarafından işgal edilmesinin ardından 1940 Haziran’ında elçiliği yeniden kurmak için işgal altında olmayan Vichy’ye gitti. İran Başkonsolosu Sardari, bunun üzerine Paris konsolosluğundaki sorumlu kişi oldu. Sardari yetkilerini kullanarak Alman işgali altındaki Fransa’da yaşayan…
Holokost’tan sonra adalet ve hesap verilebilirlik Nürnberg davaları ve Adolf Eichmann davası önemli emsaller teşkil ettiler ve böyle devasa suçlar karşısında adaletin doğası üzerine sorgulamalara neden oldular. Soykırım karşısında hesap verilebilirliğin sağlanması hala devam eden bir mücadele.
Adolf Eichmann, Avrupalı Yahudilerin Soykırım sırasında sürgün edilmelerinin asıl aktörlerinden biriydi. Almanya’da doğmuş olmasına karşın çocukken Avusturya’ya taşındı. Eichmann, 1932’de Avusturya Nazi Partisi’ne ve SS birliğine katılarak Nazi örgütlerinde hızla yükseldi. Eichmann, Almanya’nın Mart 1938’de Avusturya’yı ilhak etmesinden sonra Viyana’da, 110.000 Avusturyalı Yahudinin Ağustos 1938 ile Haziran 1939 arasındaki göçünü “kolaylaştıran” bir…
Adolf Hitler, Naziler olarak da bilinen Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin 1921 yılından itibaren tartışmasız lideriydi. 1923 yılında Alman hükümetini devirmeye çalışmaktan tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Duruşması sırasında ün ve destekçi kazandı. Cezaevinde geçirdiği sürede siyasi ideallerini Mein Kampf (Kavgam) adlı kitapta yayınladı. Hitler’in ideolojik hedefleri bölgesel genişleme, Ari ırkın tek bir devlette bir araya getirilmesi ve Avrupa Yahudileri…
Adolf Hitler’in liderliğindeki ve onun ırkçılık temelinde motive edilmiş ideolojisiyle dolu Nazi rejimi, 6 milyon Yahudi ve diğer kurbanların toplu katliamından sorumluydu.
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi liderleri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Öğretmenler ve üniversite profesörleri, Yahudilerin kendi alanlarından ihraç edilmesine etkin olarak dâhil olmanın ya da destek vermenin yanı sıra, ırkçı politikaların uygulanmasında Nazi rejimiyle…
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi yöneticileri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Kamuoyu üzerinde etki sahibi bir konumda olan kilise liderleri ve diğer muhafazakâr seçkinler, Yahudilere yapılan zulme sessiz kaldı.
Yahudilere ve diğer gruplara uygulanan zulüm, yalnızca Hitler ve diğer Nazi partizanlarından kaynaklanan önlemlerin bir sonucu değildi. Nazi yöneticileri, farklı alanlarda çalışan ve çoğunlukla Nazilere inanmayan uzmanların aktif yardımına ya da işbirliğine ihtiyaç duymuştur. Alman polisi, Nazi iktidarının güçlenmesinde ve Yahudiler ile diğer gruplara yapılan zulüm ve toplu katliamlarda önemli bir rol oynamıştır.
Alman-Sovyet Paktı, Ağustos 1939’da imzalanmıştır. Bu antlaşma, aynı yılın Eylül ayında Polonya’nın Nazi Almanyası ve Sovyetler Birliği tarafından işgal edilmesinin zeminini hazırlamıştır. Pakt, iki amansız ideolojik düşman arasında yapılan bir çıkar antlaşmasıydı. Antlaşma, Nazi Almanyası’nın ve Sovyetler Birliği’nin birbirlerine 10 yıl boyunca saldırmadan Doğu Avrupa’da kendilerine birer etki alanı oluşturmasına olanak tanıyordu. Ancak Hitler, iki…
Çok sayıdaki muhbirlerinin yardımıyla polis tarafından yakalanma riskinin yüksek olmasına rağmen, bazı kişi ve gruplar Almanya’da dahi Nazizm’e direnmeye çalıştı. Sosyalistler, Komünistler, sendikacılar ve diğerleri gizlice Nazi karşıtı yazılı malzemeleri kaleme alıyor, bastırıyor ve dağıtıyordu. Bu isyancıların pek çoğu tutuklanarak toplama kamplarında hapsedildi. Savaş sırasında Hitler’e karşı pek çok suikast planı yapıldı. Sovyetlerin 1943 başlarında…
Naziler 1933’te iktidara geldiklerinde Almanya’da birkaç bin Afrika kökenli insan yaşıyordu. Naziler, Afrika kökenlileri kendilerinden düşük bir ırk olarak gördükleri için rejim bu insanlara saldırıp işkence etmiştir. Afrika kökenlilerin katledilmesi için merkezî, sistematik bir program olmasa da Afrika kökenli kişiler Naziler tarafından hapse atılmış, zorla hadım edilmiş ya da katledilmiştir.
Eylül 1939'dan Kasım 1942'ye kadar II. Dünya Savaşı'nın ilk üç yılında elde edilen bir dizi askerî başarı, Almanya'nın Avrupa kıtasına hâkim olmasını sağladı. Almanya, Eylül 1939'da Polonya'yı işgal etti. Polonyalılar, birkaç hafta içinde teslim oldu. Almanlar, eski serbest Danzig kentini ve tüm Batı Polonya'yı, Batı Prusya, Poznan, Yukarı Silezya ve Lodz (adı Litzmannstadt olarak değiştirildi) illeriyle birlikte ilhak etti. Orta ve Güney Polonya, Ekim 1939'da Polonya…
Amerikalılar, Nazi rejiminin Yahudilere yaptığı zulüm hakkında anında güvenilir bilgiye ulaşabiliyordu ama pekçoğu, bir toplu katliam operasyonunun mümkün olabileceğini hayal edemedi. Amerikalıların büyük bir çoğunluğu Avrupalı Yahudilerin acısını paylaşmış olsa da mültecilere yardım ve Nazizmin mağdurlarını kurtarma, hiçbir zaman ulusal öncülük teşkil etmedi.
1944 baharında müttefikler, Auschwitz-Birkenau’da gaz vererek işlenen kitle cinayetleri hakkında daha ayrıntılı bilgiler elde etti. Bazı günler 10.000 kadar insanın gaz odalarında öldürüldüğü oluyordu. Yahudi kuruluşları çaresizlik içinde yok etme sürecini durdurmak ve Avrupa’nın geri kalan Yahudilerini kurtarmak için çeşitli öneriler yapıyorlardı. Bazı Yahudi liderleri, Auschwitz gaz odalarının bombalanmasını önerirken diğerleri buna karşı çıkıyordu. Bazı…
II. Dünya Savaşı sırasında ABD—özellikle Holokost kurbanları açısından—kararlı bir tutum sergileyememiştir. Genel olarak ABD yetkilileri, bu tavırsızlığı Almanya’ya karşı kazanılan zaferin ölümleri durdurmanın en iyi yolu olduğu görüşüyle savunmaktadır.ABD ve İngiliz temsilcileri, “Nihaî Çözüm”ün 1942 yılında halka açıklanmasının oluşturduğu baskıyla savaş zamanındaki mülteci sorunlarına çözüm bulmak üzere 19 Nisan 1943 tarihinde Bermuda’da…
Holokost sonrasında 1945 ile 1951 yılları arasında ABD (İngiltere ile birlikte), 1945 sonlarına doğru en üst noktaya ulaştığı dönemdeki 250.000 Yahudi dahil olmak üzere Almanya, Avusturya, İtalya ve Çekoslovakya’nın işgal edilmiş bölgelerindeki bir milyondan fazla yerlerinden edilmiş insanın koruyuculuğunu üstlenmiştir. Bu son derece kapsamlı görevin yerine getirilmesinde Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi ve çeşitli özel yardım kuruluşları Batılı…
II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Yahudi ya da diğer kurbanlarının kurtarılması, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’nin bir önceliği değildi. Kısmen Yahudi karşıtlığı (Yahudilere karşı önyargı ya da nefret), tecrit politikası, ekonomik Depresyon ve yabancı korkusu (yabancılara karşı önyargı ya da korku) gibi nedenlerle, Amerikan politikası mülteciler için Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş vizesi almayı zorlaştırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı,…
Anne Frank, Holokost’ta yaşamlarını kaybetmiş sayıları bir milyonu geçen Yahudi çocuklardan birisidir. Otto ve Edith Frank'ın kızları olarak 12 Haziran 1929'da, Almanya’nın Frankfurt şehrinde Annelies Marie Frank adıyla dünyaya geldi. Beş yaşına kadar, Anne Frankfurt dolaylarında bir apartman dairesinde Anne ve babası ve ablası Margot ile birlikte yaşadı. Nazilerin 1933'te iktidara gelmesinin ardından, Otto Frank iş bağlantılarının olduğu Hollanda’nın Amsterdam…
Anne Frank, Holokost’ta hayatını kaybeden, sayıları bir milyonu aşkın Yahudi çocuktan biridir. Saklandıkları süre boyunca, Anne korkularını, umutlarını ve yaşadıklarını kaydettiği bir günlük tutmuştu. Ailenin tutuklanmasının ardından gizli bir apartmanda bulunan bu günlük, Frank ailesinin saklanmasına yardım edenlerden biri olan Miep Gies tarafından saklanmıştı. Günlük savaştan sonra pek çok dilde yayınlanmış ve tüm dünyada binlerce ortaokul ve lisenin…
Antisemitizm, Yahudi halkına karşı önyargı ya da nefret bağlamında şekillenmiş bir anlayıştır. Yahudilere karşı duyulan bu nefret, Holokost’un da temellerini atmıştır. Ancak Yahudi karşıtlığının Holokost ile başladığı ya da sona erdiği söylenemez. Antisemitizm, binlerce yıldır varlığını sürdürmektedir. Bu anlayış, genellikle Yahudilere karşı uygulanan sistematik ayrımcılık ve zulüm şeklinde kendini göstermiştir. Antisemitizm, Yahudi halkının defalarca kez…
Aryan sözcüğünün uzun bir geçmişi vardır. Başlangıçta Avrupa dillerinin çoğu ve bazı Asya dilleri dâhil olmak üzere, birbiriyle ilişkili çeşitli dilleri konuşan insan gruplarını ifade etmek için kullanılıyordu. Zaman içinde yeni ve farklı anlamlar kazandı. On dokuzuncu yüzyılın sonu ve yirminci yüzyılın başında bazı akademisyenler ve diğer kişiler, Aryanları diğer ırklardan üstün olduklarını iddia ettikleri hayalî bir “ırk” hâline getirdi. Almanya’da…
Naziler, on yıldan kısa bir sürede Alman Asayiş Polisi’ni radikalleştirerek askerîleşmiş ve tehlikeli bir kuruluşa dönüştürmüştür. Holokost’un pek çok operasyonunu Asayiş Polisleri, gerçekleştirmiştir. Gettoların korumasını üstlenmiş, sürgünleri kolaylaştırmış, saklanan Yahudileri yakalamış, Yahudileri ve diğer kişileri katletmişlerdir. Asayiş Polisi, Avrupa’daki Yahudilere karşı yapılan soykırımın hızlı ve acımasız olmasında çok büyük bir rol…
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.