
Holokost ve Nazi Zulmü Kurbanlarının Sayısının Belgelenmesi
Holokost, en iyi belgelenmiş soykırım vakalarından biridir. Buna karşın Nazi politikaları sonucunda öldürülen kişi sayısının tam olarak hesaplanması, neredeyse imkansız bir iştir. Savaş zamanından kalan ve kaç kişinin katledildiğini açıkça belirten tek bir belge yoktur.
-
1
Naziler ve işbirlikçileri, savaşın sonlarına doğru mevcut belgelerin ve diğer fiziksel kanıtların büyük bölümünü ortadan kaldırmaya çalışmıştır.
-
2
Bilim insanları, devlet kurumları ve Yahudi kuruluşları can kaybının boyutunu doğru bir şekilde tahmin edebilmek için 1940’lardan günümüze nüfus sayımı raporları, ele geçirilen Alman ve Mihver Devleti arşivleri ve savaş sonrası yürütülen soruşturmalar gibi çok sayıda farklı kaydı esas almıştır.
-
3
Yeni belgeler açığa çıkarıldıkça ve tarihçiler olayları daha iyi kavradıkça mevcut tahminler değişiklik gösterebilir. Kesin bir sayı asla belirlenemeyecek olsa da 70 yıllık araştırma ve daha fazla arşivin erişime açılmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda bu tahmin aralıklarında çok büyük bir değişim görülmeyecektir.
Giriş
Holokost, yaklaşık altı milyon Yahudi erkek, kadın ve çocuğun Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından bürokratik, devlet destekli ve sistematik bir şekilde hapsedilip öldürülmesidir. Ocak 1933’te Almanya’da iktidara geçen Naziler, Almanların “üstün ırk” olduğuna inanıyorlardı ve “ırksal olarak saf” bir devlet oluşturmak istiyorlardı. “Aşağı” bir ırk olarak kabul edilen Yahudiler, sözde Alman ırkı toplumuna karşı yabancı bir tehdit olarak görülüyordu.
Alman yetkililer, Holokost döneminde ırksal ya da biyolojik olarak kendilerinden daha aşağıda gördükleri ve bazen aralarında kendi çocuklarının da bulunduğu başka grupları da hedef alıp katletti: Romanlar (Çingeneler), engelli Almanlar ve bazı Slav halkları (özellikle Lehler ve Ruslar). Aralarında komünistler, sosyalistler, Yehova Şahitleri ve eşcinsellerin olduğu diğer gruplar da siyasi ve ideolojik nedenlerle ve davranışlarına bakılarak zulme uğruyordu.
Naziler, “istenmeyen” grupların çocuklarının öldürülmesini savunduğu için Holokost döneminde—başta Yahudi ve Roman çocuklar olmak üzere—çocuklar özellikle savunmasız kalmıştır.
Nazi politikaları sonucunda öldürülen kişi sayısının hesaplanması oldukça zor bir iştir. Savaş zamanından kalan ve Holokost’ta ya da II. Dünya Savaşı’nda kaç kişinin öldürüldüğünü açıkça belirten, Nazi yetkilileri tarafından oluşturulmuş bir belge yoktur.
Bilim insanları, Yahudi kuruluşları ve devlet kurumları can kaybının boyutunu doğru bir şekilde tahmin edebilmek için 1940’lardan günümüze nüfus sayımı raporları, ele geçirilen Alman ve Mihver Devleti arşivleri ve savaş sonrası yürütülen soruşturmalar gibi çok sayıda farklı kaydı esas almıştır ve bu belgelerdeki istatistikleri bir araya getirmiştir. Daha fazla belge gün ışığına çıktıkça ya da bilim insanları Holokost’u daha iyi kavradıkça can kaybı tahminlerinde değişiklik görülebilir.
Holokost kurbanlarının sayısını belgelemeye çalışırken akılda tutulması gereken en önemli konu, dünyanın hiçbir yerinde hayatını kaybedenlerden oluşan tek bir liste bulunmadığı gerçeğidir.
Aşağıda Nazi rejimi ve işbirlikçileri tarafından katledilen sivillerin ve esir alınan askerlerin mümkün olan en iyi tahminî sayıları verilmiştir.
Bu tahminler, savaş zamanından kalan ve Nazi nüfus politikasını uygulayan yetkililer tarafından hazırlanan raporlar ve II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan nüfus kaybı üzerine savaş sonrasında yapılan demografik çalışmalar esas alınarak hesaplanmıştır.
Ölüm Sayısı
Kategori | Ölü Sayısı |
---|---|
Yahudiler | 6 milyon |
Sovyet siviller | yaklaşık 7 milyon (Yahudiler için belirtilen 6 milyonluk sayıya dahil edilen 1,3 milyon Sovyet Yahudisi sivil dahil) |
Sovyet savaş esirleri | yaklaşık 3 milyon (yaklaşık 50.000 Yahudi asker dahil) |
Yahudi olmayan Leh siviller | yaklaşık 1,8 milyon (Elit tabakaya mensup 50.000 ila 100.000 Leh dahil) |
Sırp siviller (Hırvatistan ve Bosna-Hersek topraklarında) | 312.000 |
Bakım tesislerinde yaşayan engelli kişiler | en fazla 250.000 |
Romanlar (Çingeneler) | en fazla 250.000 |
Yehova Şahitleri | yaklaşık 1.900 |
Mükerrer suçlular ve sözde asosyaller | en az 70.000 |
Siyasi muhalif Almanlar ve Mihver Devleti işgali altında bulunan bölgelerdeki direnişçi aktivistler | belirlenemedi |
Eşcinseller | yüzlerce, belki de binlerce (muhtemelen yukarıda mükerrer suçlular ve sözde asosyaller kategorisi altında belirtilen 70.000 ölüm arasında da sayılmışlardır)Ölüm Yerine Göre Hayatını Kaybeden Yahudiler |
Ölüm Yerine Göre Hayatını Kaybeden Yahudiler
Holokost’ta ölen Yahudiler gözönüne alındığında öldükleri yere göre hayatını kaybeden Yahudilerin sayısı için en iyi tahminler aşağıda verilmiştir:
Ölüm Yeri | Ölen Yahudi Sayısı |
---|---|
Auschwitz kompleksi (Birkenau, Monowitz ve alt kamplar dahil) | yaklaşık 1 milyon |
Treblinka 2 | yaklaşık 925.000 |
Belzec | 434.508 |
Sobibor | en az 167.000 |
Chelmno | 156.000–172.000 |
Polonya’nın Almanlar tarafından işgal edilen orta ve güney bölgelerindeki farklı konumlarda gerçekleştirilen silahlı operasyonlar (Genel Hükümet) | en az 200.000 |
Almanya topraklarına katılan Batı Polonya’da gerçekleştirilen silahlı operasyonlar (Wartheland Bölgesi) | en az 20.000 |
Almanların toplama kampı olarak belirlediği diğer tesislerdeki ölümler | en az 150.000 |
Alman işgali altındaki Sovyetler Birliği’ndeki yüzlerce noktada gerçekleşen silahlı operasyonlar ve gaz vagonları | en az 1,3 milyon |
Sovyetler Birliği’nde gerçekleştirilen silahlı operasyonlar (Sovyetler Birliği’ne sürülen Alman, Avusturya, Çek Yahudileri) | yaklaşık 55.000 |
Sırbistan’daki silahlı operasyonlar ve gaz vagonları | en az 15.088 |
Hırvatistan’da Ustaša rejimi altında kurşuna dizilen ya da işkence görenler | 23.000–25.000 |
Gettolarda ölenler | en az 800.000 |
Diğer1 | en az 500.000 |
Belgelerle İlgili Notlar
Savaş zamanından kalan belge yoktur
Savaştan yukarıdaki Yahudi ölüm sayılarını belirten tek bir belge kalmamıştır.
Tek bir belge olmamasının gayet açık ve birbiriyle ilişkili üç nedeni vardır:
- Almanlar ve diğer Mihver yetkilileri tarafından katledilen Yahudilerin kapsamlı istatistiklerinin derlemesi, 1942 ve 1943 yıllarında başladı. Ancak, savaşın son bir buçuk yılında sona erdirildi.
- Savaşı kaybedeceklerini anlayan Almanlar ve Mihver işbirlikçileri—1943 yılında başlamak üzere—mevcut belgelerin çoğunu imha etmiştir. Ayrıca toplu katliamın tüm fiziksel kanıtlarını da ortadan kaldırmışlardır.
- II. Dünya Savaşı ve Nazi rejimi tamamen sona erene kadar ölen Yahudilerin sayısını tutacak personel yoktu ya da hiçbir personel bunu yapmak istememişti. Bu nedenle toplam tahminler, yalnızca savaş bittikten sonra hesaplanmış olup demografik kayıp verileri ve soykırım faillerinin belgelerini esas almıştır. Parçalar hâlinde olsa da bu kaynaklar, hesaplamalara olanak tanıyan temel sayıları içermektedir.
Savaştan geriye SS komutanı Heinrich Himmler adına gerçekleştirilen kapsamlı tek bir istatistik çalışması kalmıştır. 1945 yılında Amerikan Ordusu tarafından ele geçirilen kayıtlar arasında bu çalışmanın bir kopyası da bulunmaktadır. Benzer şekilde II. Dünya Savaşı’nın ardından Amerikan, İngiliz ve Sovyet güçleri tarafından ele geçirilen kayıtlar arasında dehşet verici bilgiler içeren bazı bölgesel listeler de bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Sovyetler Birliği bu belgelerin çoğunu Nazi faillerine karşı yürütülen sivil ya da cezaî soruşturmalarda zaman zaman kanıt olarak kullanmıştır.
Leh ve Sovyet sivil sayıları
Leh ve Sovyet sivil sayılarına baktığımızda tarihçilerin aşağıda belirtilen gruplar arasında ayrım yapabilmesini sağlayacak yeterli demografik araçlar yoktur:
- ırksal nedenlerle hedef alınan bireyler
- yeraltı direnişlerinde etkin bir şekilde yer alan ya da yer aldığına inanılan kişiler
- başkaları tarafından gerçekleştirilen ya da gerçekleştirildiği düşünülen direniş faaliyetlerine misilleme olarak öldürülen kişiler
- askerî operasyonlar sırasında yaşanan sözde sivil ölümleri
Askerî operasyonlar ve partizanlara karşı düzenlenen operasyonlar sırasında gerçekleşen tüm Sovyet, Leh ve Sırp sivil ölümlerinin arkasında ırksal bir motivasyon vardı. Alman birimleri, bu operasyonları ideolojik nedenlere dayalı olarak ve sivillerin hayatını kasıtlı şekilde gözardı ederek gerçekleştirdi.
Sonuç
Kurban sayısının belirlenmesi, suçların boyutunu araştırıp anlamada büyük önem taşır. Olayın boyutu ortadadır. Her sayının ardında umutları ve hayalleri yok edilen kişiler vardır. Kurbanların adlarının belirlenmesi için sürdürülen çabalar, onları katledenlerin yok etmek istediği benliğin ve itibarın iade edilmesi açısından önemlidir.
Not (1)
“Diğer” kategorisine 1939–1940 yıllarında Polonya’da gerçekleştirilen silahlı operasyonlarda katledilenler; Yugoslavya, Yunanistan, İtalya, Fransa ya da Belçika’da partizan olarak katledilenler; Macaristan’daki amele taburlarında katledilenler; savaştan önce Almanya ve Avusturya’da yürütülen antisemitik faaliyetlerde katledilenler; 1940–1941 yıllarında Romanya’daki Demir Muhafızlar tarafından katledilenler ve II. Dünya Savaşı’nın son altı ayında toplama kampı ve çalışma kampı tahliye yürüyüşlerinde katledilenler gibi gruplar dahildir. “Diğer” kategorisi, Polonya, Sırbistan ve Avrupa’nın Alman işgali altındaki bölgelerinde saklanırken yakalanıp katledilen kişileri de içermektedir.