'A Dangerous Lie: The Protocols of the Elders of Zion' opened in the Gonda Education Center at the United States Holocaust Memorial ...

Yahudi Karşıtı Bir Komplo: Siyon Liderlerinin Protokolleri

Siyon Liderlerinin Protokolleri, Yahudilere karşı nefreti teşvik etmek için kullanılan Yahudi karşıtı bir kitaptır. İlk olarak 1903’te yayınlanmıştır. Protokoller, Yahudilerin dünyayı yönettiği iddiası çevresinde komplo teorileri içermektedir. Modern zamanların en yaygın Yahudi karşıtı yayınıdır.

Önemli gerçekler

  • 1

    Siyon Liderlerinin Protokolleri, pek çok dilde ve biçimde dolaşımda olan bir yayındır. Basılı olarak internette ve diğer ortamlarda mevcuttur. Kitabın birçok farklı versiyonu vardır. Ancak hepsi de Yahudi karşıtı komplo teorilerini desteklemektedir.

  • 2

    Adolf Hitler ve diğer üst düzey Nazi Partisi liderleri, Protokoller’in gerçeği yansıtmadığını biliyordu. Buna karşın Yahudilere karşı nefreti yaymak için bu kitabı kullandılar.

  • 3

    Protokoller’in yalan olduğu defalarca ortaya koyulmuştur. Yine de kitap, güçlü bir Yahudi karşıtı propaganda aracı olmaya devam etmektedir.

Siyon Liderlerinin Protokolleri, ilk olarak 20. yüzyılın başında ortaya çıkmış bir yayındır. O zamandan bu yana Yahudi karşıtı komplo teorisyenleri, bu kitabı kullanarak Yahudilerden oluşan gizli bir yapının dünyayı kontrol ettiği yalanını destekledi. Onlarca yıl içinde Protokoller’in birçok baskısı ve versiyonu yayınlanmıştır. Bugün de yayınlanmaya devam etmektedir. Son yıllarda Protokoller, internet ve sosyal medya dâhil olmak üzere birçok mecrada yaygın bir şekilde dolaşımdadır.

Protokoller, ilk olarak 1903’te Rus İmparatorluğu’nda bir gazetede yayınlanmıştır. Yayıncı, dünyada Yahudilerin dünyayı yönettiği komplosunu kanıtlayan gerçek bir belge keşfettiğini iddia etmiştir. Bu, doğru değildir. Gazeteciler, mahkemeler ve hükûmetler, o zamandan bu yana Protokollerin’in Yahudi karşıtı yalanları destekleyen sahte bir belge olduğunu göstermiştir. 

Sahte olmasına karşın Yahudiler hakkında komplo teorileri yaymak isteyen kişiler, Protokoller’i 120 yıldan fazla bir süredir kullanmaktadır. Protokoller, düzenli olarak güncel olaylara uyarlanmaktadır. Komplocu düşüncenin cazibesi gibi bu düşüncenin cazibesi de karmaşık bir dünyaya basit açıklamalar getirme üzerine kuruludur.

Siyon Liderlerinin Protokolleri nedir?

Protokoller’in “Siyon’un bilge liderleri” olarak adlandırılan bir grup tarafından yapıldığı varsayılan toplantıların gizli, yazılı bir kaydı olduğunu iddia edilmektedir. Toplantı notları, sahtedir. Bu toplantılar, hiçbir zaman gerçekleşmemiştir ve sözde liderler olan “Siyon’un Liderleri,” hiçbir zaman var olmamıştır.

İlk yayınların içeriği, 24 bölüm ya da “protokoller”dir (toplantı tutanakları). Her bölümün, Siyon liderlerinin Yahudilere fayda sağlamak amacıyla dünya siyasetini, ekonomiyi, finans piyasalarını, medyayı, eğitimi ve toplumun diğer kısımlarını kontrol etmeye yönelik gizli planlarını belgelediği iddia edilir. Diğer Yahudi karşıtı yalanlar arasında Yahudilerin Hristiyanlığı ve diğer tüm dünya dinlerini yok edeceği iddiaları da yer almaktadır. Protokoller’de ayrıca Yahudilerin dünyayı savaş hâlinde tutmaktan kazançlı çıktıkları iddia edilir.

Protokoller’in farklı versiyonları ya da baskıları vardır ancak hepsi, tek bir amaç için kullanılır: dünyandaki sorunların sorumluluğunu Yahudilerin üstüne yıkmak. Başkalarının hataları için bir başkasını suçlamaya günah keçisi ilan etmek denir. Protokoller’i destekleyenlerin amacı, her zaman Yahudileri şeytanlaştırmak için çeşitli sorunlar için onları suçlamaktır.

Uzun Süreli Yahudi Karşıtı Komplo Teorileri ve Protokoller

Yahudi Karşıtı komplo teorileri, yüzlerce yıldır vardır. Bu teoriler zaman içinde dinî, ekonomik, milliyetçi ve ırkçı fikirleri kullanarak Yahudilere karşı nefreti teşvik edecek şekilde gelişmiştir. Yahudiler yanlış bir şekilde İsa’yı öldürmek (Tanrı’nın katli), savaş ve devrim çığırtkanlığı yapmak, hatta veba ve salgın hastalıklar yaymak ile suçlanmıştır. Sahte iddialarla siyaseti ve dünya ekonomisini kontrol etmekle itham edilmiştirler.

Yahudi karşıtlığı, 19. yüzyılda daha da yaygınlaşmıştır. Bu sürede Avrupa ve Kuzey Amerika toplumları büyük sosyal, ekonomik ve siyasi değişimler yaşamıştır. Basım teknolojileri dâhil olmak üzere iletişim alanında ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu sayede insanlar, fikirlerini daha hızlı bir şekilde dünyaya yaymaya başlamıştır. O dönemde Yahudi karşıtlığının bir türü, Yahudilerin tüm bu değişiklikleri kendi çıkarları için düzenlediğini iddia etmeye dayanıyordu. Bu tür Yahudi karşıtı komplo teorileri, Protokoller’in birçok versiyonunda yer almaktadır.

Yahudilere karşı bu önyargıların çıkış noktası Protokoller olmasa da bunların tek bir kaynakta bir araya getirildiği yayın, Protokoller’dir. Kitap, en popüler Yahudi karşıtı komplo teorilerini pekiştirip güçlendirmektedir.

Protokoller’in Kökeni: Yalanlar Nerede Başladı?

Siyon Liderlerinin Protokolleri’nin ilk versiyonu, 1903 yılında yayınlanmıştır. O yılın sonbaharında Protokoller, Rusya’nın St. Petersburg şehrinde yayınlanan Znamia (Afiş) gazetesinde bir yazı dizisiydi. Znamia’nın sahibi, Pavel Krushevan’dı. Krushevan, başarılı bir yazar ve acımasız bir Yahudi karşıtıydı. Rus İmparatorluğu’nda birçok gazetenin sahibiydi ve bunları Yahudilere karşı nefreti körüklemek için kullanıyordu. Nisan 1903’te Krushevan’ın gazetelerinden birinde çıkan Yahudi karşıtı makaleler, Kişinev’de bir pogromun kışkırtılmasına katkı sağladı.

Bazı akademisyenler, Protokoller’in asıl yazarının Krushevan olduğunu düşünmektedir. Krushevan, gazetesinde yayınlanan bu metne önsöz ve sonsöz yazdı. Protokoller’in “Dünya Masonlar Birliği ve Siyon Liderleri”nin bir toplantısının tutanakları olduğunu iddia etti. Krushevan, Yahudileri dünyayı kontrol etmek için komplo kurmakla suçluyordu. Sözde “kanıt” olarak da gelişmekte olan Siyonist hareketi gösterdi. O dönemdeki diğer milliyetçi hareketlere paralel olarak Siyonizm, Yahudilerin eski anavatanında bağımsız bir Yahudi devletinin kurulmasını savunuyordu. Bazı kişiler, Protokoller’in 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde düzenlenen Birinci Siyonizm Kongresi’nin toplantı tutanakları olduğunu iddia etmiştir. Bu iddia, doğru değildir.

Protokoller, 1905’te Deccal’in gelişiyle ilgili bir kitabın eki olarak yayınlanmıştır. Bu kitap, Yahudi karşıtı Rus mistik Sergei Nilus tarafından yazılmıştır. Kitapta Yahudilerin dünyayı yok etmek isteyen şeytanî güçlerin maşası olduğu, iddia edilir.

Protokoller’in Dünyaya Yayılması

Siyon Liderlerinin Protokolleri, 1917 Bolşevik Devrimi’nden sonra daha geniş bir şekilde dolaşıma girdi. O yıl, Rus Çarı bir halk ayaklanmasının ortasında tahtından indi. Göstericiler yiyecek, I. Dünya Savaşı’nın sona ermesini ve Çarın imparatorluk yönetimine son verilmesini talep ediyordu. Birkaç ay sonra Bolşevik Partisi, Bolşevik Devrimi olarak bilinen bir darbeyle Rusya’da iktidarı ele geçirdi. Bolşevik Partisi, daha sonra Komünist Parti olarak anılmaya başladı.

Benzer Komünist devrimlerin Avrupa’ya yayılması korkusu, Protokoller’de yer alan temel Yahudi karşıtı komplo teorilerinden birini güçlendirdi: Komünizmin ve bu devrimi planlamanın suçlusu Yahudilerdi. Bu yanlış suçlamaya genellikle “Yahudi Bolşevizmi” adı verilir.

Takip eden yıllarda Protokoller, diğer birçok ülkede de alıcı buldu. Düzinelerce dile çevrildi ve dünyanın birçok yerinde yayınlandı. 1919’da Almanya’da Almanca baskısı yayınlandı. 1920’lerde Avrupa’da ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Protokoller’in versiyonları ortaya çıktı. Paris’te Fransızca, Londra, New York ve Boston’da İngilizce çevirisi vardı. Kısa süre içinde Japonca (1920), İtalyanca (1921), İsveççe (1921), Norveççe (1921) ve Lehçe (1923) baskıları da yapıldı. Suriye’de 1925’ten önce Arapça çevirisi mevcuttu.

Protokoller, Yahudi karşıtı komplo teorilerini destekleyen başka kitaplara ilham kaynağı oldu. Amerika Birleşik Devletleri’nde en iyi bilinenlerden biri, Henry Ford’un kaleme aldığı The International Jew: The World’s Foremost Problem (Uluslararası Yahudi: Dünyanın En Önemli Sorunu) adlı kitaptı. Ford, Ford Motor Company’nin kurucusudur. 1920’lerde Amerika Birleşik Devletleri’nin en ünlü ve saygın kişilerinden biriydi. The International Jew, ilk olarak Ford’un Dearborn Independent gazetesinde yazı dizisi olarak yayınlandı. Kısa sürede kitap olarak basıldı ve Almanca dâhil olmak üzere en az 16 dile çevrildi. Aralarında Adolf Hitler’in de bulunduğu Nazi Partisi liderleri, The International Jew’den ilham aldı.

Protokoller dünya çapında dolaşıma girdikçe metnin ayrıntıları, güncel olaylara ve yerel koşullara hitap edecek şekilde sık sık değiştirildi. Protokollerin’in içeriğinin baskıdan baskıya ve dilden dile farklılık göstermesinin bir nedeni de budur. Bununla birlikte tüm versiyonlardaki temel, Yahudi karşıtı fikirlerin hiç değişmeden devam etmesidir.

Protokoller’in Yalan Olduğunun Kanıtlanması: 1920’ler

The Times, August 17, 1921

London Times'ta yayınlanan bu makalede, muhabir Philip Graves Protokollerin “düzmece” olduğunu kanıtlamak için Maurice Joly'nin yazdığı Machiavelli ve Montesquieu Arasında Cehennemde Diyaloglar (1864) ile Siyon Liderlerinin Protokolleri'ni yan yana koyarak karşılaştırmıştır. Yapılan diğer araştırmalar ise, Hermann Goedsche'nin yazdığı Prusya basımı roman Biarritz'in bir bölümünün de (1868) Protokoller'e “esin kaynağı oluşturduğunu” ortaya koydu. Times (Londra), 17 Ağustos 1921.

Katkıda bulunanlar:
  • © Philip Graves, NI Syndication Limited, 1921

1920’de İngiliz gazeteci ve diplomat Lucien Wolf, Protokoller’in yalan olduğunu ortaya koyan bir kitap yayınladı. Metni uydurmak için kullanılan fikirlerin Biarritz (1868) adlı Almanca bir romanın bir bölümünde geçtiğini tespit etti. Bu kurgu eserde Yahudi liderler, Prag’daki Eski Yahudi Mezarlığı’nda gizlice buluşur. Toplantının sonunda onları desteklemek için Şeytan gelir.

Ertesi yıl The Times gazetesi (Londra), Protokoller’in “sahte” ve “beceriksizce yapılmış bir sahtecilik” olduğunu ilan etti. The Times, Protokoller’in büyük bir kısmının az bilinen Fransızca bir siyasi hiciv olan Maurice Joly’nin Dialogue in Hell Between Machiavelli and Montesquieu’den (1864) [Machiavelli ve Montesquieu’nun Cehennemdeki Diyaloğu] kopyalandığını tespit etti. Dialogue in Hell’de Yahudilerden hiç bahsedilmemektedir.

Kısa süre içinde Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’da Protokoller’in sahte olduğunu ortaya koyan başka raporlar da yayınlandı. 1921’de New York Herald muhabiri Herman Bernstein, The History of a Lie: The Protocols of the Wise Men of Zion (Bir Yalanın Tarihi: Siyon Bilgelerinin Protokolleri) adlı kitabı yayınladı. Üç yıl sonra Alman gazeteci Benjamin Segel, Die Protokolle der Weisen von Zion, kritisch beleuchtet (Siyon Liderlerinin Protokolleri, Eleştirel Bir Aydınlatma) adlı kitabını yazdı. Segel, kitabının İngilizce baskısına yazdığı ön sözde şunları ifade ediyordu:

“Yahudilerin büyük acılar çekmesine yol açan bu sahtekârlık, kandırılan kitlelerin zihinlerini inanılmaz bir şekilde büyülemeye devam ediyor.”

Adolf Hitler ve Protokoller

Adolf Hitler, Protokoller’i 1920’lerin başında Nazi Partisi’nin öndegelen düşünürlerinden Alfred Rosenberg’e sundu. Kitapta yer alan komplo teorileri, Hitler’in Almanya’nın I. Dünya Savaşı’ndaki kayıplarından Yahudilerin sorumlu olduğuna dair zaten güçlü olan kanaatlerini pekiştirdi.

Hitler, 1920’lerdeki ilk siyasi konuşmalarından bazılarında Protokoller’den bahsetti. Otobiyografisi Kavgamda da (1925) kitaba atıfta bulunuyordu. Hitler, Protokoller’in “Yahudi halkının doğasını ve faaliyetlerini ortaya koyduğunu ve... nihaî amaçlarını ifşa ettiği”ni öne sürdü. Ayrıca Protokoller’in daha fazla kişi tarafından bilinmesinin ardından “Yahudi tehdidi” olarak adlandırdığı şeyin “bertaraf edileceği”ni öngördü.

Hitler, 1933’te Almanya’nın şansölyesi olduktan sonra halka hitap ettiği konuşmalarında Protokoller’e doğrudan atıfta bulunmadı. Ancak kitaptaki yalanların çoğunu, sık sık tekrarladı. Bunlar arasında Komünizmin yayılmasından Yahudilerin sorumlu olduğu, iddiası da vardı. Bu Yahudi karşıtı komplo teorisi, Yahudi Bolşevizmi olarak bilinmektedir.

Nazi Propagandası ve Protokoller

Protokoller’in yalan olduğu, Nazilerin 1933’te iktidara gelmesinden on yıldan fazla bir süre önce ortaya çıkmıştı. Yine de Protokoller, bazen Nazi propagandasında Almanları Almanya’nın Yahudi saldırganlardan korunması gerektiği fikri çevresinde birleştirmek için kullandı. Almanların çoğu, muhtemelen Protokoller’i okumamış olsa da Nazilerin amansızca yürüttüğü propaganda kampanyaları sonucunda kitabın içeriğindeki Yahudi karşıtı yalanlara aşina olmuştur.

Nazi Almanyasının Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels, Protokoller’in Yahudileri şeytanlaştırmak için kullanılabileceğini anlamıştı. Goebbels, bu görevi üstlenmeden uzun zaman önce günlüğünde Protokoller’den bahsediyordu. Hitler, şöyle yazmıştır: “Siyon Liderlerinin Protokolleri’nin sahte olduğunu düşünüyorum.” Ancak Goebbels, şöyle devam ediyordu: “Protokoller’in özüne inanıyorum ama gerçek olaylara dayandığına inanmıyorum.” Goebbels için önemli olan, Protokoller’in Nazilerin Yahudi karşıtı gündemini ilerletebilecek olmasıydı.

Nazi Partisi, en agresif Yahudi karşıtı propagandalarının bazılarında Protokoller’den yararlandı. Örneğin Yahudi karşıtı Der Stürmer gazetesinin yayıncısı Julius Streicher, 1930’larda Protokoller’de geçen fikirleri temel alan birçok haber yayınladı. Nazi Partisi’nin merkezî yayınevi (Franz Eher Verlag), 1919 ve 1938 yılları arasında Protokoller’in 22 baskısını yaptı.

Protokoller’in Yalan Olduğunun Kanıtlanması: 1930’lar

Almanya dışındaki Nazi sempatizanları da Protokoller’in dolaşımda kalmasına katkı sağladı. Bu kişilerin eylemlerine karşı iki kez dava açıldı.

1934’te Güney Afrika’nın Grahamstown şehrinde Güney Afrika Yahudi Olmayanların Nasyonal Sosyalist Hareketi (Gri Gömlekliler olarak da bilinir) liderlerine karşı bir dava açıldı. Bu Nazi sempatizanları Protokoller’e benzeyen bir belgeyi dağıttıkları için dava edildi ve para cezasına çarptırıldı. Güney Afrika Yüksek Mahkemesi’nin bir kolu, Protokoller’in “iftira niteliğinde bir belge” olduğuna karar verdi.

1935’te İsviçre Mahkemesi, Ulusal Cephe’nin bir gösterisinde Protokoller’in Almanca baskısını dağıttıkları için iki Nazi liderini cezalandırdı. Ulusal Cephe, İsviçre’nin Bern şehrinde faaliyet gösteren aşırı milliyetçi ve Yahudi karşıtı bir örgüttü. Duruşmanın yargıcı, Protokoller’i “anlamsız saçmalık” olarak nitelendirdi.

Protokoller’in II. Dünya Savaşı Sırasındaki Nazi Baskıları

II. Dünya Savaşı sırasında (1939–1945), Sovyetler Birliği dâhil olmak üzere Avrupa’nın büyük bir bölümü, Almanya tarafından ele geçirilmiş ve işgal edilmiştir. Naziler, Protokoller’i işgal ettikleri ülkelerde de dağıttı. “Nihaî Çözüm”ün bir parçası olarak milyonlarca Yahudi öldürüldükten sonra bile 1943’te Alman yetkililer Protokoller’in Rusça, Ukraynaca ve Belarusça baskılarını yayınladı. Protokoller’in farklı versiyonları ve Yahudi komploları hakkındaki yalanları destekleyen diğer metinler Alman işgali altındaki Fransa, Belçika ve Polonya’da da ortaya çıktı.

Protokoller’in Yalan Olduğunun Kanıtlanması: Soykırımdan Sonra

1964’te bir ABD Senatosu alt komitesi, Protokoller’in “kötü niyetli bir aldatmaca” olduğunu ilan eden bir rapor yayınladı. Rapor, Soğuk Savaş sırasında komünizmle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde yazıldı. Raporda Protokoller’in “uluslararası Yahudi komplosu efsanesini yayan bir dizi sahte belgeden biri” olduğu açıklanıyordu. Senato, Protokoller’i “saçmalık” olarak nitelendirdi.

Günümüzde Yahudi Karşıtlığı, Holokost’un İnkârı ve Protokoller

This 2005 Syrian edition of the Protocols claims that the terrorist attacks of September 11, 2001, were orchestrated by a Zionist ...

Protokoller'in bu 2005 Suriye baskısı, 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarının Siyonist ittifakı tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor. Son bölüm İsrail Devleti'nin ortadan kaldırılacağı tahmininde bulunuyor. Şam, Suriye, 2005'te basılmıştır. İsrail Büyükelçiliği'nin armağanıdır.

Katkıda bulunanlar:
  • US Holocaust Memorial Museum

Holokost’tan sonra Siyon Liderlerinin Protokolleri’nin düzmece olduğunun kanıtlanması, kitabın gücünü azaltamadı. Protokoller ve Yahudiler hakkındaki komplocu düşünceler, Yahudi karşıtlığını körüklemeye devam ediyor. Protokoller’in düzinelerce dildeki baskıları, basılı ve çevrimiçi olarak mevcuttur. Kitaba yapılan atıflar, sosyal medyada sıklıkla paylaşılmaktadır. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2024 tarihli bir raporuna göre Protokoller, ilk kez yayınlandığı Rusya’da önemli bir etkiye sahiptir.

Protokoller’in bazı yeni baskılarında COVID-19 salgınından Yahudiler sorumlu tutulmaktadır. Ayrıca savaş ve terör eylemlerinden (11 Eylül 2001’de Amerika Birleşik Devletleri’ne yapılan saldırılar gibi) Yahudiler, sorumlu tutulmaktadır. Dünyanın bazı bölgelerinde Protokoller, okul ders kitaplarına dâhil edilmiştir. Hatta televizyon programlarına uyarlanmıştır.

Protokoller, ayrıca siyasi propagandada ve devlet başkanları tarafından da kullanılmıştır. Örneğin İran’ın eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad (2005–2013) Yahudi karşıtı söylemlerinde Protokoller’deki temalardan yararlanmıştır. Özellikle Orta Doğu’daki diğer etkili siyasi ve toplumsal liderler, açıkça kitabın gerçek olduğunu iddia etmiştir. Protokoller, terör örgütü Hamas tarafından hem Yahudi halkının hem de İsrail Devleti’nin yok edilmesi çağrılarını meşrulaştırmak için kullanılmıştır.

Protokoller’in bazı yeni versiyonlarında Holokost’un gerçekleştiği inkâr edilir (Holokost’un inkârı). Diğer baskılarında ise Holokost’un tarihi çarpıtılır. Örneğin bazı yayınlarda Yahudilerin İsrail Devleti’ni kurmak için Nazilerle işbirliği yaptığı iddia edilir.

Protokoller’in bu çağdaş uyarlamalarının da amacı aynıdır: Yahudiler hakkında Yahudi karşıtı komplo teorilerini teşvik etmek.

Dipnotlar

  1. Footnote reference1.

    Yüzyıllar boyunca pek çok Hristiyan, Yahudilerin İsa’yı öldürerek tanrısal bir cinayet işlediğine inanmıştır. Aslında İsa, Romalı yetkililer tarafından öldürülmüştür. Çeşitli Hristiyan geleneklerinin liderleri, bu yanlış inancı resmî öğretilerinde pekiştirmişlerdir. Ancak 20. yüzyılın sonlarında bazı Hristiyan kiliseleri, bu tanrısal cinayet suçlamasını asılsız olarak kabul edip kınamıştır. Örneğin Roma Katolik Kilisesi, 1965 yılında yapılan İkinci Vatikan Konsili’nin bir parçası olarak bu yalanları reddetmiştir.

  2. Footnote reference2.

    Nisan 1903’te üç gün boyunca Yahudi olmayan kişiler, Yahudi komşularına karşı cephe aldı. Yüzlerce Yahudiyi yaraladılar ve kırktan fazlasını öldürdüler. Kişinev pogromundan önce, kan iftirası suçlaması da dâhil olmak üzere Yahudi karşıtı propaganda yapıldı. Pogrom’un failleri, eylemlerini Yahudi saldırganlığına karşı meşru müdafaa iddiasıyla gerekçelendirdi.

  3. Footnote reference3.

    Masonlar, kardeşlik esasına dayalı bir gönüllülük örgütüdür. Kökleri yüzlerce yıl öncesine, belki de 1300’lü yıllara kadar uzanmaktadır. 20. yüzyıl boyunca hem Yahudi karşıtları hem de Masonluk karşıtları, Yahudilerin Masonik ideolojiyi ve uluslararası bağlantıları kötücül amaçlar için manipüle ettiğini savunmuştur. Bazı komplo teorisyenleri, locaların “Siyon’un Büyükleri”nin hizmetinde olduğunu iddia ederek Yahudiler ve Masonlar arasında bağlantı kurmaya başlamıştır.

  4. Footnote reference4.

    Tıpkı Protokoller gibi, Yahudi Bolşevizmi de bir komplo teorisidir. Sözde Yahudi komplolarına ilişkin mevcut Yahudi karşıtı fikirlerden yararlanır ve Yahudilere karşı şiddeti kışkırtmak için kullanılmaktadır.

  5. Footnote reference5.

    Biarritz, posta teşkilatı çalışanı ve Prusya Gizli Polisi için çalışan bir casus olan Hermann Goedsche tarafından yazılmıştır. Goedsche, kitabı “John Retcliffe” takma adıyla yayınlamıştır.

Thank you for supporting our work

We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of all donors.

Sözlükçe