<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 1601-1650 (2677 arasından); "" için | Sonraki >>
Kuzey Afrikalı Yahudiler göreceli olarak şanslıydı. Çünkü Orta ve Doğu Almanya'daki Alman toplama kamplarına olan uzaklıkları, kaderlerinin Avrupa'daki dindaşlarından farklı olmasını sağladı. Alman egemenliği altında yaşamak zorunda kalmadıkları için de şanslıydılar. Almanlar hiçbir zaman Fas'ı ya da Cezayir'i işgal etmedi. Tunus'u Kasım 1942'den itibaren Müttefikler'in Fas ve Cezayir'e girdiği Mayıs 1943'e kadar işgal etmiş olsalar da, Almanlar Avrupa'da doğrudan…
Meşale Harekatı (Cezayir-Fas Cephesi)8 Kasım 1942'de başlayan Cezayir-Fas Cephesi Meşale Harekatı, 11 Kasım 1942'de sona erdi. Amerikalı General Dwight D. Einsenhower komutasındaki Amerikan ve İngiliz Kuvvetleri söz konusu cephede görev aldı. Üç görev gücü Fas Atlantik Kıyısı'ndaki batıda Cezayir ve başkente yakın, Cezayir'in doğusuna 250 mildeki Kazablanka yakınına girdi. Vichy Fransız Kuvvetleri başlangıçta direnseler de, Cezayir'deki Fransız direnişi coup d'etat (darbe)…
Mobilize Katliam Birlikleri Alman ordusu 22 Haziran 1941’de Sovyetler Birliği’ni istila ettikten sonra, Holokost’ta yeni bir aşama başladı. Almanlar savaş şapkası altında ve zafer kazanacaklarından emin bir şekilde, Yahudilerin zorunlu göç ettirilmesini ve hapsedilmesini, kitle katliamlarına dönüştürdü. Nazi (SS) birimleri ile polisten oluşan özel eylem birlikleri ya da Einsatzgruppen, ilerleyen Alman ordusunun arkasından hızla hareket ediyordu. Görevleri, işgal edilen Sovyet…
Nazilerin iktidara geldiği 1933 ve teslim oldukları 1945 yılları arasında, 340.000'den fazla Yahudi Almanya ve Avusturya'dan başka yerlere göç etti. Ne yazık ki, göç edenlerin yaklaşık 100.000'i daha sonradan Almanya tarafından işgal edilen ülkelere sığındı. Alman yetkililer göç edenlerin büyük bir çoğunluğunu sınır dışı etti ya da öldürdü. Almanya Avusturya'yı Mart 1938'de topraklarına kattıktan ve özellikle de 9–10 Kasım 1938 tarihlerinde Kristal Gece'de…
1933 ve 1945 yılları arasında 340.000’den fazla Yahudi Almanya ve Avusturya’dan göç etti. Ne yazık ki göç edenlerin yaklaşık 100.000’i daha sonra Almanya tarafından işgal edilecek olan ülkelere sığındı. Alman yetkililer göç edenlerin büyük bir çoğunluğunu sürdü ve öldürdü. Almanya Mart 1938’de Avusturya’yı ilhak ettikten sonra Batı Avrupa ve Amerika ülkeleri bir mülteci akınından endişe etmeye başladı. Mart 1938–Eylül 1939 arasında 85.000 kadar Yahudi…
Müttefiklerin Kasım 1942'de Kuzey Afrika'ya girmesinden sonra bile Fas, Cezayir ve Tunus'taki Yahudiler için koşullar kısa sürede düzelmedi. Çıkarmaların hemen ardından, Fransız yetkililer ne Amerikan askerî kanadının ne de Müslüman liderlerin ayrımcı yasaları kaldırma taraftarı olmadığını iddia etse de, Cezayirli Başkan Rabbi Maurice Eisenbeth ve Comite Juif Algerien des Etudes Sociales (Sosyal Çalışmalar Cezayirli Yahudi Komitesi) Yahudi haklarını geri almaya çalıştı.…
HOLOKOST Holokost (Yahudi Soykırımı), Batı medeniyeti, ulus devleti, modern bürokrasi toplumu ve bunun yanı sıra insan doğası ile ilgili anlayışımızın merkezinde yer alan bir olaydır. Milyonlarca masum sivilin taammüden toplu katliamıdır. Yahudileri yalnızca kökünün kurutulması müstahak “asalak haşarat” olarak gören bir ırkçı ideolojinin motivasyonu ile Naziler, eşi benzeri görülmemiş ölçekte bir soykırım gerçekleştirmiştir. Hastası sağlıklısı, zengini…
Nazi Kamp Sistemi Nazi kamp sistemi, Nazi devletinin siyasi muhaliflerine karşı bir baskı sistemi olarak başladı. Üçüncü Reich’ın ilk yıllarında Naziler öncelikle Komünistleri ve Sosyalistleri hapsediyordu. 1935 civarına gelindiğinde, rejim özellikle Yahudiler olmak üzere, ırkı nedeniyle ya da biyolojik açıdan ikinci sınıf olarak tanımladığı insanları da hapsetmeye başladı. II. Dünya Savaşı sırasında, Nazi kamp sisteminin teşkilatı ve ölçeği hızla genişledi ve…
1933–1945 yılları arasında, Nazi Almanya’sı milyonlarca kurbanı hapsedebilmek için yaklaşık 20.000 kamp kurdu. Bu kamplar, zorla çalıştırma kampı, geçiş istasyonlar olarak kullanılan geçici kamp ve esasen ve özel olarak katliam için inşa edilen imha kampı gibi pek çok biçimde kullanıldı. 1933’te iktidara gelmesinin ardından, Nazi rejimi sözde “devlet düşmanları”nın hapsi ve bertaraf edilmesi için bir dizi tutuklama kampı kurdu. Toplama kampındaki ilk tutuklular…
1933–1945 yılları arasında Nazi Almanyası, milyonlarca kurbanı hapsedebilmek için yaklaşık 20.000 kamp kurdu. Bu kamplar, birçok amaçla kullanıldı ve zorunlu çalıştırma kampı, geçiş istasyonları olarak kullanılan geçici kamplar ve esasen ve özel olarak toplu katliam için inşa edilen ölüm merkezleri de bunlar arasında yer aldı. Almanlar ve işbirlikçileri yalnızca ölüm merkezlerinde üç milyondan fazla Yahudiyi öldürdü. Nazi kamplarında tutuklu olanların yalnızca…
Müttefik Kuvvetler, Nazi Almanya'sına karşı bir dizi taarruzla Avrupa'da ilerlerken, toplama kamplarında esirlerle karşılaştı ve onları serbest bıraktı. Esirlerin çoğu Polonya'dan Almanya içlerine doğru yapılan ölüm yürüyüşlerinden sağ kurtulmuştu. Bu esirler açlık ve hastalıkla mücadele ediyordu. Sovyet Kuvvetleri Temmuz 1944'te, Polonya Lublin yakınındaki Majdanek'e gelerek, büyük bir Nazi kampına ulaşan ilk ordu oldu. Hızlı Sovyet ilerlemesi karşısında…
Müttefik kuvvetler, Nazi Almanyası’na karşı bir dizi taarruzla Avrupa’da ilerlerken toplama kamplarında açlıktan ve hastalıktan ölmek üzere olan on binlerce esirle karşılaştı. Ancak Nazi kampların dağıtılmasından sonra bunların saçtığı dehşetin boyutları dünyanın gözleri önüne serildi. Temmuz 1944’te Polonya’da Lublin yakınındaki Majdanek’e gelen Sovyet kuvvetleri, büyük bir Nazi kampına ulaşan ilk ordu oldu. Sovyetlerin hızla ilerlemesi karşısında…
GİRİŞ Adolf Hitler'in Nazi diktatörlüğü, ırkçı ve savaşçı karakterini, Ağustos 1936'da, Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yaparken iki haftalığına gizledi. Rejim, Yahudi karşıtı gündemini ve bölgesel genişleme planlarını yavaşlatarak, Oyunlar’ı birçok yabancı izleyici ve gazetecinin gözünde barışçı ve toleranslı bir Almanya yaratmak için kullandı. 1936 Olimpiyatları’nın boykot edilmesi talebini reddeden Birleşik Devletler ve diğer batı demokrasileri,…
Adolf Hitler’in Nazi diktatörlüğü, ırkçı ve militarist karakterini Ağustos 1936’da iki hafta boyunca Yaz Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yaparak kamufle etti. Rejim, oyunları çok sayıda yabancı izleyici ve gazeteciyi barışçı ve hoşgörülü bir Almanya görüntüsüyle şaşırtmak için kullandı. 1931’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 1936 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın Berlin’de yapılmasına karar verdi. Nazi Partisi Lideri Adolf Hitler, iki yıl sonra Almanya…
Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Haziran 1933’te Alman Olimpiyat Komitesi’nden Almanya’nın Olimpiyat İlkeleri’ne sadık kalacağına dair söz almıştır. Bu ilkeler sporda her türlü ayrımcılığı yasaklamaktaydı. Nazi Almanyasında siyahî atletlerin güvenliğinin bu şekilde riske atılacağı kaygısıyla Afrika kökenli Amerikalı gazetelerinin çoğu 1936 Olimpiyat Oyunları’nın boykot edilmesine karşı çıkmıştır. Philadelphia Tribune ve Chicago Defender gibi gazetelerin…
ARKA PLAN 13 Mayıs 1931’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi, 1936 Yaz Olimpiyatları’nın Berlin’de yapılmasına karar vermiştir. Belçika’dan Kont Henri Baillet-Latour komiteye başkanlık yapmıştır. Berlin tercihi, Almanların I. Dünya Savaşı’ndaki yenilgiden sonra dünya topluluğuna geri dönüşünün sinyaliydi. İki yıl sonra Nazi Partisi Lideri Adolf Hitler Almanya Şansölyesi olmuştur. Ulusun kırılgan demokrasisini hızlı bir şekilde tek partili diktatörlüğe…
“Propaganda, bir doktrini tüm insanlara kabul ettirmeye çalışır… Propaganda, bir fikrin bakış açısından genel halk üzerinde çalışır ve onları bu fikrin galibiyetine hazır hale getirir”. Adolf Hitler bu sözleri, propagandayı Ulusal Sosyalizm ideallerini—bunların içinde ırkçılık, Yahudi düşmanlığı ve Bolşeviklik karşıtlığı vardı—yaymak için kullanmayı ilk kez savunduğu Kavgam (1926)adlı kitabında yazdı. 1933'te, Nazilerin iktidarı ele geçirmesinin…
Nazi Terörü Başladı Adolf Hitler Ocak 1933’te Almanya şansölyesi olduktan sonra, Almanya’yı tek parti diktatörlüğüne dönüştürmede ve Nazi politikalarını uygulatmak için gereken polis gücünü organize etmede hızlı davrandı. Kabinesini olağanüstü hâl ilan etmeye ikna ederek, basın, konuşma ve toplanma özgürlükleri de dâhil, bireysel özgürlükleri kaldırdı. Kişiler dokunulmazlık haklarını kaybettiler. Bu da yetkililerin kişilerin mektuplarını okuyabilmesi,…
II. Dünya Savaşı sırasında, bir grup Alman doktor toplama kamplarındaki binlerce esir üzerinde, onların rızasını almaksızın acı veren ve genellikle ölümle sonuçlanan deneyler yaptı. Üçüncü Reich döneminde yürütülen etik dışı tıbbî deneyler üç kategoriye ayrılabilir. İlk kategori Mihver ordularının askerî personelinin sağ kalmasını kolaylaştırmayı hedefleyen deneylerden oluşur. Dachau'da, Alman Hava Kuvvetleri’nden ve Alman Havacılık Deney Enstitüsü'nden…
Nazi Yönetimi Adolf Hitler’in 30 Ocak 1933’te Alman şansölyesi ilan edilmesiyle Alman demokrasisi sona erdi. Irkçı ve otoriter fikirlerle, Naziler temel özgürlükleri ortadan kaldırdı ve bir "Volk" topluluğu yaratmaya girişti. Teorik olarak, "Volk" topluluğu tüm sosyal sınıfları ve tüm Alman bölgelerini Hitler’in arkasında birleştiriyordu. Gerçekte ise, Üçüncü Reich hızla bireylerin keyfi tutuklamalara ve hapis cezalarına maruz kaldığı bir polis devletine…
Naziler, Yahudi toplumunu ortadan kaldırma planlarına istinaden “Nihaî Çözüm” terimini kullandılar. Bütününde “Nihaî Çözüm”, tüm Avrupa Yahudilerinin gaz verilerek, kurşuna dizilerek ve diğer şekillerde katledilmesini hedefliyordu. Yaklaşık altı milyon Yahudi erkek, kadın ve çocuk, yani II. Dünya Savaşı’ndan önce Avrupa’da yaşayan Yahudilerin üçte ikisi, Holokost sırasında öldürüldü. Soykırım ya da Yahudilerin kitlesel imhası on yıl boyunca giderek…
II. Dünya Savaşı, ulusal kaynaklar için bir yük olarak görülen “istenmeyenlerin” öldürülmesi için gerekli bahaneyi sağlamıştı. Naziler, 1920’lerde bazı doktor ve hukukçular tarafından öne sürülmüş tartışmaları bahane ederek yüzlerce akıl hastanesi müdürü, çocuk doktoru, psikiyatrist, aile doktoru ve hemşireyi ötenazi—“acısız ölüm”—yapmak üzere işe alarak cinayeti haklı göstermeye çalıştı. Daha önceden etnik temizlik önlemi olarak ötenaziyi…
İleri gelen Alman yetkililerinin yargılanmalarına, savaş sonrası savaş suçları mahkemelerinin en bilineni olan Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nde, Almanya teslim olduktan altı buçuk ay sonra, 20 Kasım 1945’te Nuremberg, Almanya’da resmî olarak başlandı. Dört Müttefik devletin her biri (ABD, Büyük Britanya, Sovyetler Birliği ve Fransa), birer hâkim ve savcı ekibi gönderdi. Mahkeme kuralları, Kıta Amerika’sı ve Anglo-Amerikan yargı sistemlerinin hassas bir şekilde…
Nürnberg Duruşmaları Savaştan sonra, Holokost sırasında işlenen suçlardan sorumlu olanların bazıları mahkemeye çıkarıldı. 1945 ve 1946’da yapılan duruşmalar için yer olarak Almanya’nın Nürnberg şehri seçildi. Müttefik güçlerden (İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği ve ABD) atanan yargıçlar, en önemli yirmi iki Nazi suçlusunun duruşmalarına başkanlık etti. On iki önde gelen Nazi ölüme mahkûm edildi. Çoğu sadece üstlerinin emirlerini yerine getirdiklerini…
Nazi Almanyasında Eylül 1935’te çıkartılan iki ayrı yasa toplu adıyla Nürnberg Yasaları olarak bilinmektedir: Reich (İmparatorluk) Vatandaşlık Yasası ve Alman Kanını ve Alman Onurunu Koruma Yasası. Bu yasalar, Nazi ideolojisinin temelini oluşturan ırkçı teorilerin birçoğunu somutlaştırmıştır. Almanya’daki Yahudilere yönelik sistematik zulmün yasal çerçevesini oluşturacaklardır. Adolf Hitler, Nürnberg Yasalarını 15 Eylül 1935’te ilan etmiştir. O zamanlar tamamen…
ARKA PLAN 1942 kışından itibaren Müttefik kuvvetlerin hükümetleri, Nazi savaş suçlularını cezalandırma niyetlerini bildirmişlerdir. 17 Aralık 1942’de Birleşik Devletler, Büyük Britanya ve Sovyetler Birliği’nin liderleri, Avrupalı Yahudilerin kitlesel cinayetini resmen ifade eden ve sivil halka uygulanan şiddetin sorumlularına dava açılmasını kararlaştıran ilk ortak resmî bildiriyi yayınlamıştır. Bazı siyasî liderler mahkeme yerine yargısız infazları savunsa da…
Ohrdruf kampı, Buchenwald toplama kampının bir alt kampı ve Amerikan birlikleri tarafından kurtarılan ilk Nazi kampıydı. Naziler tarafından Kasım 1944’te, Almanya’nın Gotha kasabası yakınlarında kurulan Ohrdruf kampı, demiryolu inşaatında zorla çalıştırılmak üzere esir tedarik ediyordu. 1945 Mart’ının sonlarında, kampta 11.700 civarında esir bulunuyordu. Ancak Nisan’ın başlarında SS, neredeyse tüm esirleri Buchenwald’a doğru ölüm yürüyüşü yapmaları için…
Naziler etkin kitle cinayetleri için ölüm merkezlerini kurdu. Temel olarak tutuklama ve çalışma merkezleri vazifesi gören toplama kamplarından farklı olarak ölüm merkezleri (“imha kampları” ya da “öldürme kampları” olarak da adlandırılan) adeta yalnızca “ölüm fabrikalarıydı”. Alman SS ve polis gücü, ölüm merkezlerinde zehirli gazla oksijensiz bırakarak ya da kurşuna dizerek hemen hemen 2.700.000 Yahudiyi katletti. İlk ölüm merkezi, Aralık 1941’de Polonya’nın…
Naziler daha randımanlı kitle cinayetleri için ölüm merkezleri kurdu. Temel olarak tutuklama ve çalışma merkezleri vazifesi gören toplama kamplarından farklı olarak, ölüm merkezleri (“imha kampları” ya da “ölüm kampları” olarak da adlandırılan) adeta yalnızca “ölüm fabrikaları”ydı. Alman SS ve polis gücü ölüm merkezlerinde, zehirli gazla oksijensiz bırakarak ya da kurşuna dizerek neredeyse 2.700.000 Yahudiyi katletti. İlk ölüm merkezi Aralık 1941'de…
Ölüm Merkezlerinde Sürgün trenleri ölüm merkezlerine vardıktan sonra, muhafızlar getirilenlerin dışarıya çıkıp sıraya girmesini emrediyordu. Kurbanlar daha sonra bir seçim işlemine tabi tutuluyordu. Erkekler, kadın ve çocuklardan ayrılıyordu. Genellikle SS doktoru olan bir Nazi, insanlara tek tek hızlı bir şekilde bakarak, zorunlu iş gücü olarak çalıştırılacak kadar sağlıklı ve güçlü olup olmadığını belirliyordu. Sonra bu SS subayı sola ya da sağa doğru işaret…
Ölüm Merkezlerindeki İsyanlar Varşova gettosundaki ayaklanma, diğer gettolardaki ve ölüm merkezlerindeki isyanlar için yol açtı. Birçok mücadeleci ezici derecede güçlü olan Alman güçlerine karşı kaybetmeye mahkûm olduklarını bilseler de savaşarak ölmeyi tercih etti. Mayıs 1943’te Treblinka’ya son gönderilen Yahudi grubu gaz verilerek öldürüldükten sonra, kampta yaklaşık 1.000 Yahudi mahkûm kalmıştı. Yakında öldürüleceklerinin farkında olan mahkûmlar isyan…
Ölüm Yürüyüşleri Savaşın sonuna doğru Almanya’nın askerî gücü çökerken, Müttefik orduları Nazi toplama kamplarını kuşatıyordu. Sovyetler doğudan, İngiliz, Fransız ve Amerikalılar batıdan yaklaşıyordu. Almanlar çılgın bir şekilde cepheye yakın yerlerdeki kamplardan mahkûmları çıkarıyor ve çalıştırmak üzere Almanya içlerindeki kamplara götürüyorlardı. Mahkûmlar önce trenle, ardından "ölüm yürüyüşleri" adıyla bilinen yöntemle yaya olarak…
1944 yazında Doğu Belarus’a yapılan yoğun bir saldırı, Sovyet Kuvvetleri’nin büyük bir Nazi toplama kampı olan Lublin/Majdanek’e girmesine ilk kez imkan verdi. Sovyetler’in hızlı ilerleyişi dolayısıyla, SS birlikleri kampı tahliye edecek zaman bulamadı. Sovyet ve batı medyası, hem kurtulma görüntülerini hem de sağ kalan esirlerle yapılan röportajları kullanarak Majdanek’teki vahşeti kamuoyuna duyurdu. Kısa bir süre sonra SS şefi Heinrich Himmler, tüm toplama…
"Devlet Düşmanları" Yahudiler Nazi nefretinin ana hedefi olsa da, zulüm gören tek topluluk onlar değildi. Başka insanlar ve topluluklar da "istenmeyen" ve "devlet düşmanı" olarak görülüyordu. Siyasi muhaliflerin sesleri kesildikten sonra, Naziler terörlerini diğer "dışlananlara" da yansıtmaya başladılar. Yahudiler gibi, Romanlar (Çingeneler) de "Ari Olmayanlar" ve ırk olarak “ikinci sınıf" olanlar sıfatıyla Nazilerin hedef tahtasındaydılar. Romanlar 1400’lerden beri…
Naziler, suçlarının gerçek yüzünü gizlemek amacıyla sık sık üstü kapalı bir dil kullandılar. Yahudi toplumunu ortadan kaldırma planları doğrultusunda “Nihai Çözüm” terimini kullandılar. Nazi Almanya'sının liderlerinin “Nihai Çözüm”ü uygulamaya kesin olarak ne zaman karar verdikleri bilinmiyor. Soykırım ya da Yahudilerin kitlesel imhası, on yıl boyunca giderek şiddetlenen ayrımcı önlemlerin sonucuydu. Adolf Hitler yönetimi altında Yahudilere eziyet ve…
ARKA PLAN Adolf Hitler, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmiştir. ABD’deki ve diğer Batı demokrasilerindeki gözlemciler, kısa bir süre içinde Nazi rejiminin ev sahipliğini üstlendiği Olimpiyat Oyunları’nı desteklemenin ahlakî olup olmadığını sorgulamaya başlamıştır. 1933’te Yahudi atletlere yapılan zulüm ile ilgili raporlara tepki olarak Amerikan Olimpiyat Komitesi (AOC) Başkanı Avery Brundage şu ifadeyi kullanmıştır: “Ayrı ayrı ülkelerin sınıf, mezhep ya…
İranlı diplomat Abdol Hossein Sardari, işgal altındaki Fransa’da yaşayan İranlı Yahudilere önemli yardımlarda bulundu (1940–1944). İranlı elçi Anoushirvan Sepahbodi, Fransa’nın Almanya tarafından işgal edilmesinin ardından 1940 Haziran’ında elçiliği yeniden kurmak için işgal altında olmayan Vichy’ye gitti. İran Başkonsolosu Sardari, bunun üzerine Paris konsolosluğundaki sorumlu kişi oldu. Sardari yetkilerini kullanarak Alman işgali altındaki Fransa’da yaşayan…
Adolf Eichmann, Avrupalı Yahudilerin Soykırım sırasında sürgün edilmelerinin asıl aktörlerinden biriydi. Almanya’da doğmuş olmasına karşın çocukken Avusturya’ya taşındı. Eichmann, 1932’de Avusturya Nazi Partisi’ne ve SS birliğine katılarak Nazi örgütlerinde hızla yükseldi. Eichmann, Almanya’nın Mart 1938’de Avusturya’yı ilhak etmesinden sonra Viyana’da, 110.000 Avusturyalı Yahudinin Ağustos 1938 ile Haziran 1939 arasındaki göçünü “kolaylaştıran” bir…
Çok sayıdaki muhbirlerinin yardımıyla polis tarafından yakalanma riskinin yüksek olmasına rağmen, bazı kişi ve gruplar Almanya’da dahi Nazizm’e direnmeye çalıştı. Sosyalistler, Komünistler, sendikacılar ve diğerleri gizlice Nazi karşıtı yazılı malzemeleri kaleme alıyor, bastırıyor ve dağıtıyordu. Bu isyancıların pek çoğu tutuklanarak toplama kamplarında hapsedildi. Savaş sırasında Hitler’e karşı pek çok suikast planı yapıldı. Sovyetlerin 1943 başlarında…
Amerikalılar, Nazi rejiminin Yahudilere yaptığı zulüm hakkında anında güvenilir bilgiye ulaşabiliyordu ama pekçoğu, bir toplu katliam operasyonunun mümkün olabileceğini hayal edemedi. Amerikalıların büyük bir çoğunluğu Avrupalı Yahudilerin acısını paylaşmış olsa da mültecilere yardım ve Nazizmin mağdurlarını kurtarma, hiçbir zaman ulusal öncülük teşkil etmedi.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazilerin Yahudi ya da diğer kurbanlarının kurtarılması, Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’nin bir önceliği değildi. Kısmen Yahudi karşıtlığı (Yahudilere karşı önyargı ya da nefret), tecrit politikası, ekonomik Depresyon ve yabancı korkusu (yabancılara karşı önyargı ya da korku) gibi nedenlerle, Amerikan politikası mülteciler için Amerika Birleşik Devletleri’ne giriş vizesi almayı zorlaştırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı,…
1944 baharında müttefikler, Auschwitz-Birkenau’da gaz vererek işlenen kitle cinayetleri hakkında daha ayrıntılı bilgiler elde etti. Bazı günler 10.000 kadar insanın gaz odalarında öldürüldüğü oluyordu. Yahudi kuruluşları çaresizlik içinde yok etme sürecini durdurmak ve Avrupa’nın geri kalan Yahudilerini kurtarmak için çeşitli öneriler yapıyorlardı. Bazı Yahudi liderleri, Auschwitz gaz odalarının bombalanmasını önerirken diğerleri buna karşı çıkıyordu. Bazı…
II. Dünya Savaşı sırasında ABD—özellikle Holokost kurbanları açısından—kararlı bir tutum sergileyememiştir. Genel olarak ABD yetkilileri, bu tavırsızlığı Almanya’ya karşı kazanılan zaferin ölümleri durdurmanın en iyi yolu olduğu görüşüyle savunmaktadır.ABD ve İngiliz temsilcileri, “Nihaî Çözüm”ün 1942 yılında halka açıklanmasının oluşturduğu baskıyla savaş zamanındaki mülteci sorunlarına çözüm bulmak üzere 19 Nisan 1943 tarihinde Bermuda’da…
Holokost sonrasında 1945 ile 1951 yılları arasında ABD (İngiltere ile birlikte), 1945 sonlarına doğru en üst noktaya ulaştığı dönemdeki 250.000 Yahudi dahil olmak üzere Almanya, Avusturya, İtalya ve Çekoslovakya’nın işgal edilmiş bölgelerindeki bir milyondan fazla yerlerinden edilmiş insanın koruyuculuğunu üstlenmiştir. Bu son derece kapsamlı görevin yerine getirilmesinde Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi ve çeşitli özel yardım kuruluşları Batılı…
Anne Frank, Holokost’ta yaşamlarını kaybetmiş sayıları bir milyonu geçen Yahudi çocuklardan birisidir. Otto ve Edith Frank'ın kızları olarak 12 Haziran 1929'da, Almanya’nın Frankfurt şehrinde Annelies Marie Frank adıyla dünyaya geldi. Beş yaşına kadar, Anne Frankfurt dolaylarında bir apartman dairesinde Anne ve babası ve ablası Margot ile birlikte yaşadı. Nazilerin 1933'te iktidara gelmesinin ardından, Otto Frank iş bağlantılarının olduğu Hollanda’nın Amsterdam…
Anne Frank, Holokost’ta hayatını kaybeden, sayıları bir milyonu aşkın Yahudi çocuktan biridir. Saklandıkları süre boyunca, Anne korkularını, umutlarını ve yaşadıklarını kaydettiği bir günlük tutmuştu. Ailenin tutuklanmasının ardından gizli bir apartmanda bulunan bu günlük, Frank ailesinin saklanmasına yardım edenlerden biri olan Miep Gies tarafından saklanmıştı. Günlük savaştan sonra pek çok dilde yayınlanmış ve tüm dünyada binlerce ortaokul ve lisenin…
Antisemitizm, Yahudi halkına karşı önyargı ya da nefret bağlamında şekillenmiş bir anlayıştır. Yahudilere karşı duyulan bu nefret, Holokost’un da temellerini atmıştır. Ancak Yahudi karşıtlığının Holokost ile başladığı ya da sona erdiği söylenemez. Antisemitizm, binlerce yıldır varlığını sürdürmektedir. Bu anlayış, genellikle Yahudilere karşı uygulanan sistematik ayrımcılık ve zulüm şeklinde kendini göstermiştir. Antisemitizm, Yahudi halkının defalarca kez…
Auschwitz toplama kampı kompleksi kendi türünde Nazi rejimi tarafından oluşturulan en büyük kamplardan biriydi. Üç ana kamptan oluşuyordu. Kampların hepsinde zorunlu çalıştırılmak için getirilmiş ve hapsedilmiş esirler vardı. Kamplardan biri uzun süre öldürme merkezi olarak da kullanıldı. Kamplar savaş öncesi Almanya-Polonya sınırında yer alan Yukarı Silesia yakınına, Krakow'un yaklaşık 37 mil batısına kuruldu. Yukarı Silesia bölgesi Polonya'nın işgali ve ele…
Auschwitz Auschwitz, Almanlar tarafından kurulan en büyük kamptı. Toplama, imha ve zorunlu çalıştırma kamplarından oluşan bir kamplar kompleksiydi. Polonya’da Krakow yakınlarındaydı. Auschwitz kamp kompleksi üç büyük kamptan oluşuyordu: 1. Auschwitz, 2. Auschwitz (Birkenau) ve 3. Auschwitz (Monowitz). Auschwitz’de hayatını kaybeden bir milyondan fazla insan arasında her on kişiden dokuzu Yahudiydi. En büyük dört gaz odasının her biri bir defada 2.000 kişi…
Auschwitz toplama kampı tesisi, Nazi rejiminin kurduğu en büyük toplama kampıydı. Tümü, esirleri zorla çalıştırmak üzere kullanılan üç ana kampı içeriyordu. Kamplardan biri öldürme merkezi olarak da işlev görüyordu. Auschwitz’de (Polonya, Krakow’un yaklaşık 60 kilometre batısı) inşaat, Mayıs 1940’ta başladı. SS ve Alman polisinin 1940 ve 1945 yılları arasında en az 1.3 milyon kişiyi Auschwitz’e gönderdiği tahmin edilmektedir. Kamp yetkilileri bu kişilerin 1.1…
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.