Holokost ve II. Dünya Savaşı ile ilgili makalelerin alfabetik listesine gözatın. Nazilerin iktidara yükselmesi, Holokost’un nasıl ve neden gerçekleştiği, Nazi kamplarında ve gettolarda yaşam ve savaş sonrası yargılamalar gibi konular hakkında daha fazla bilgi edinin.
<< Önceki | Görüntülenen sonuçlar: 201-246 (265 arasından); "Makale" için | Sonraki >>
Nuremberg mahkemeleri sırasında, hukukî anlamda bir “soykırım” kavramı mevcut değildi. 2 Eylül 1998’de, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (Birleşmiş Milletler tarafından kurulan bir mahkemedir) uluslararası bir mahkeme huzurunda gerçekleştirilen yargılama sürecinden ardından, dünyada ilk kez tanımlanmış soykırım suçu nedeniyle mahkumiyet kararı verdi. Jean-Paul Akeyesu adında bir adam Ruanda'nın Taba kasabasının belediye başkanıyken, iştirak ve idare ettiği…
Savaş Mültecileri Kurulu Savaşın son zamanlarına kadar Amerika Birleşik Devletleri Yahudileri Holokost’tan kurtarma girişiminde bulunmadı. Ocak 1944’te, Hazine Bakanı Henry Morgenthau, Jr. Başkan Franklin D. Roosevelt’i Savaş Mültecileri Kurulu’nu kurmaya ikna etti. Yahudi kitle katliamlarına ilişkin doğrulanmış raporlar ABD Dışişleri Bakanlığına 1942’de ulaşmış olsa da yetkililer suskun kalmıştı. Savaş sırasında, Dışişleri Bakanlığı Nazi Almanyası…
II. Dünya Savaşı’nın ardından yurt içi, uluslararası ve askerî mahkemeler, savaş suçlularını on binlerce duruşmada yargıladı. Nazi döneminde işlenen suçların faillerini adalete teslim etme çabaları, 21. yüzyılda da devam edecek. Ne yazık ki bu faillerin çoğu hiç yargılanmadı ya da cezalandırılmadı. Yine de savaş sonrası yargılamalar sonucunda önemli içtihatlar ortaya çıktı. Günümüzde yurt içi ve uluslararası mahkemeler, savaş dönemindeki vahşetleri…
II. Dünya Savaşı’nın ardından, savaş suçlusu sanıklar hem uluslararası, hem de yerel mahkemelerde yargılandı. Önde gelen Alman yetkililerin duruşmaları, yargıçları Müttefik güçlerden (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Fransa) oluşan Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi (IMT) nezdinde Almanya Nürnberg’de yapıldı. 18 Ekim 1945 ile 1 Ekim 1946 arasında, IMT, 22 “önemli” savaş suçlusunu barışa karşı işlenen suçlardan, savaş suçlarından,…
Almanya’da ve hatta tüm Avrupa’da Romanlara (Çingeneler) yapılan zulüm, Nazilerin 1933’te iktidara gelmesinden önce de devam ediyordu. Bavyera, Almanya’daki polis 1899 yılında bile Romanların merkezi kaydını tutuyordu ve daha sonra Münih’teki Romanlara karşı polis operasyonlarını koordine edecek bir komisyon kurdu. 1933 yılında Almanya’da polis, Nazi öncesi yasaları “Çingene” yaşam tarzını izleyenlere karşı daha sert bir şekilde uygulamaya başladı. Naziler,…
Yahudi düşmanlığı ve Yahudilere yapılan zulüm Nazi ideolojisinin temel ilkesini göstermekteydi. 1920'de yayınlanan 25 maddelik Parti Programlarında, Nazi parti üyeleri Yahudileri “Aryan” toplumundan ayırma ve politik, kanunî ve medenî haklarını ellerinden alma niyetlerini açıkça bildirdi. Nazi liderleri, iktidarı ele geçirdikten hemen sonra, Alman Yahudilere zulmetme konusunda verdikleri sözü iyi bir şekilde yerine getirmeye başladılar. Yahudi vatandaşların haklarını…
Savaş Öncesi Almanya’sında Yahudiler Yahudiler, Orta Çağ’dan itibaren Almanya’da yaşamıştır. Avrupa’nın pek çok yerinde olduğu gibi yüzyıllar boyunca yaygın bir zulümle karşı karşıya kalmışlardır. Almanya’daki Yahudilere Hıristiyan Almanlarla aynı hakların verilmesi, 19. yüzyılı bulmuştur. Naziler 1933 yılında iktidara geldiğinde Almanya’daki Yahudiler, Alman toplumuna gayet iyi entegre olmuş, hatta asimile olmuş durumdaydı. Almanya’daki Yahudiler, topluma…
“Eğer bir yazı parçası kitlesel nefreti üretebilseydi, bu o olurdu. Bu kitap yalanlar ve iftiralar hakkındadır”.Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel Protocols of the Elders of Zion (Siyon Liderlerin Protokolleri [Kısaca Protokoller olarak bilinir]), modern zamanların en kötü ününe sahip ve en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayınıdır. Yahudiler hakkında defalarca çürütülen yalanları günümüzde özellikle internette dolaşmaya devam etmektedir. Protokolleri…
Bu zaman çizelgesi, modern zamanların en çok dağıtılan Yahudi karşıtı yayını The Protocols of the Elders of Zion’un (Siyon Liderlerin Protokolleri [kısaca Protokoller olarak bilinir]) kronolojisidir. Yahudi liderlerin gizli toplantılarının kaydı olduğu varsayılan Protokoller, sözde dünyayı yönetme komplosunu anlatır. Komplo ve Siyon Liderleri denilen liderler asla var olmamıştır. Protokoller, birçok kez aldatma oldukları kanıtlanmasına karşın, Yahudi nefretini yaymaya…
Alman SS ve polis yetkilileri, 1942 baharında günümüz Polonya’sının doğu sınırı yakınlarında bulunan bataklık ve seyrek nüfuslu bir bölgede Sobibor ölüm merkezini kurdu. Kampın en geniş bölgesi 400 metreye 600 metrelik bir alanı kaplıyordu. Etrafına dikilen ağaçlar mıntıkayı kamufle ediyordu ve tüm kamp 15 metre genişliğinde mayın tarlalarıyla çevriliydi. Sobibor ölüm merkezindeki yetkililer, küçük bir Alman SS subayı ve polis memuru grubundan ve eski Sovyet savaş…
22 Haziran 1941 tarihinde Nazi Almanyası, savaşta Polonya’ya karşı müttefiki olan Sovyetler Birliği’ne sürpriz bir saldırı başlatmıştır. Savaşın sonunda Alman birlikleri yüzlerce kilometre ilerleyerek Moskova’nın varoşlarına kadar gelmiştir. İşgalin ardından mobilize ölüm mangaları, Sovyet Yahudilerini toplu olarak katletmeye başlamıştır. Alman ordusu ve sivil işgal politikaları, milyonlarca Sovyet savaş esirinin ve Sovyet sivilin ölümüne neden olmuştur.
“Soykırım” terimi 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçlara karşılık gelen çok özel bir terimdir. İnsan hakları, ABD Haklar Bildirgesi ya da 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nde görüldüğü üzere, bireylerin haklarıyla ilgilidir. 1944'te, Raphael Lemkin (1900–1959) isminde bir Polonyalı-Yahudi, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil,…
İngilizcedeki “soykırım” terimi, 1944 öncesine kadar mevcut değildi. Soykırım, bir grubun varlığını ortadan kaldırma amacıyla gruplara karşı işlenen şiddet içeren suçları ifade eden çok spesifik bir terimdir. İnsan hakları, 1948 Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde belirtildiği gibi, bireylerin haklarını konu alır. 1944’te Raphael Lemkin (1900–1959) adındaki Polonyalı bir Yahudi avukat, Avrupalı Yahudilerin imha edilmesi de dahil, sistematik…
Bu, “soykırım” kavramının gelişiminde ciddi kavramsal ve hukukî ilerlemenin kaydedildiği bir zaman sürecini kapsar. Soykırım olarak kabul edilebilecek bütün olayların detaylandırılmasına kalkışmaz. Daha ziyade soykırım teriminin nasıl şiddet karşıtı grupların yaygın tehditlerine yanıt veren siyasî, hukukî ve etik sözlüğün bir parçası hâline geldiğini açıklamaya çalışır. 1900: Raphael Lemkin“Soykırım” sözcüğünü üreten Raphael Lemkin, 1900…
SS Polis Devleti Nazi terörünün önemli bir aracı, Adolf Hitler ve diğer parti liderleri için özel muhafız birliği olarak kurulan Koruyucu Takım ya da SS’di (Schutzstaffel). Siyah gömlekli SS üyeleri, yardımcı polis gücü ve daha sonraları toplama kampı muhafızları olarak da hizmet gören, daha küçük, üst düzey bir grubu oluşturuyordu. Sonunda Fırtına Birlikleri’ni (SA) önem açısından gölgede bırakan SS, 1934’ten sonra Nazi Partisinin özel ordusu hâline geldi. SS…
St. Louis’in Yolculuğu Bir Alman transatlantiği olan St. Louis’in yolculuğu, Nazi teröründen kaçmaya çalışan çok sayıda insanın karşılaştığı zorlukları dramatik bir şekilde vurgulamaktadır. Mayıs 1939’da çoğu Yahudi mülteci olan 937 yolcu Almanya’nın Hamburg şehrinden Küba’ya doğru yola çıktı. Çoğu sonunda Amerika Birleşik Devletleri’ne iltica etmeyi planlıyordu ve kabul için bekleme listesindeydi. Tüm yolcularda Küba’ya giriş izni veren karaya…
Romanya’nın Karadeniz’deki Constanta limanı, Avrupa’dan Filistin’e geçmeye çalışan Yadudiler için gemiye binmenin çok önemli bir noktasıydı. İngiliz göçmenlik kısıtlamalarına karşın, can havliyle Almanlardan kaçabilmenin yollarını arayan binlerce Yahudi Constanta, Türkiye, Filistin rotasını takip etmek üzere gemiye bindi. Aralık 1941’de 767 Yahudi, Constanta’da Struma adındaki bir gemiye bindi. İstanbul’a vardıktan sonra Filistin vizesi başvurularını yaparak…
II. Dünya Savaşı’ndan sonra galip gelen Müttefik kuvvetler, eşi benzeri görülmemiş bir adım atarak Alman yöneticilerini uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle bireysel olarak yargılamak üzere bir Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi (UACM) kurmuştur. Nürnberg duruşmaları, günümüzde de gelişmeyi sürdüren yeni bir uluslararası ceza hukuku sisteminin ve hesap verme zorunluluğunun temelini oluşturmuştur.
“Nazilerin muhaliflerine vermediklerini biz Nazilere verdik… yasaların korumasını”. —Eski ABD Savaş Bakanı Henry Stimson Almanya’nın Nuremberg şehrinde düzenlenen Uluslararası Askerî Mahkeme’yi anlatıyor Sözlerle eylemler arasında doğrudan bir bağ gerçekten var mı? Söylemler ve imajlar insanları soykırım yapmaya yönlendirebilir mi? Avrupa’daki savaş Mayıs 1945’te bittiğinde, Müttefikler 12 yıllık Nazi yönetimi ve sürekli pompalanan bir nefret…
Almanlar, Kiev’in yakınında bulunan Syrets işçi eğitim kampını Mayıs 1942 ile Ekim 1943 arasında çalıştırmıştır. Syrets kampı, işgal altındaki Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’de Nazi terörünün yaşandığı en önemli yerlerden biriydi. Syrets mahkûmları, Nazilerin Holokost kanıtlarını örtbas etme çalışmalarına da zorla dâhil edilmiştir.
Sürgünler Wannsee Konferansı’nı izleyen aylarda, Nazi rejimi "Nihai Çözüm" planlarını uygulamaya devam etti. Yahudiler "sürgün edildi"—trenlerle ya da kamyonlarla işgal altındaki Polonya’da bulunan altı kampa götürüldü: Chelmno, Treblinka, Sobibor, Belzec, Auschwitz–Birkenau ve Majdanek–Lublin. Naziler bu altı kampa "imha" kampları diyorlardı. Sürgün edilenlerin çoğu büyük gruplar hâlinde zehirli gazla hemen öldürülüyordu. Naziler "daha temiz" ve daha "etkili"…
Nuremberg’deki Uluslararası Askerî Ceza Mahkemesi’nin (IMT) kararından sonra Müteakip Nuremberg Davaları olarak bilinen davalara, başsavcı olarak Amerikalı General Telford Taylor atandı. IMT savaş suçlarının, mütecaviz savaşı ve insanlığa karşı işlenen suçları cezalandırmış olduğu için sonraki yargılamalar, bu suçlarla itham edilen ikinci kademe Nazilerin suçluluğunu tespit etme amacını taşıyordu. ABD, 12 müteakip Nuremberg yargılamasında toplam 183 sanığı…
Alman yetkililer, Kasım 1941’de işgal altındaki Polonya’nın Varşova şehrinin yaklaşık 80 kilometre kuzeydoğusunda, daha sonra Treblinka I adıyla bilinen bir zorunlu çalışma kampı kurdu. Alman yetkililer, Treblinka II olarak bilinen ölüm merkezinin inşasını Temmuz 1942’de tamamladı. Almanlar ve işbirlikçileri, Temmuz 1942’den Kasım 1943’e kadar Treblinka’da 870.000 ile 925.000 arasında Yahudiyi öldürdü. Almanlar, Yahudileri Varşova gettosundan ve Radom, Bialystok ve…
Tunus Cephesi, Müttefikler’in Tunus'un doğusunda yer alan Safakes'te 5 Ocak 1943'te kara ve deniz çıkarması yapmasıyla ve Tunus'un orta batısındaki Kafsa'da bulunan Alman mevzilerine 17 Mart 1943'te saldırı düzenlemesiyle başladı. 4 Şubat 1943'te, İngiliz Sekizinci Ordusu, Libya ile Tunus arasındaki sınırı geçti. Amerikan Kuvvetleri’yle İngiliz Uluslararası Topluluğu'na ait kuvvetler arasında sıkışıp kaldığı ve ikmal üsleriyle bağlantıları kesildiği için, General…
Alman Hükümeti KrizdeAlmanya’yı 1919’dan 1932’ye kadar, Alman tarihinde Weimar Cumhuriyeti olarak bilinen dönemde bir dizi koalisyon hükümeti yönetmişti. Bu dönemde, hiçbir parti parlamentoda çoğunluğu elde edememişti. Ekonomik politikalar konusundaki ihtilaflar, sağ ve sol kanat partiler arasında gitgide artan siyasi kutuplaşma, verimli bir koalisyonun kurulmasını da önlüyordu. Bunun yerine, Haziran 1930’dan sonra, ardı ardına gelen şansölyeler parlamentoda iş yapabilecek…
1940 yılının sonbaharında Alman yetkililer, Polonya’nın en büyük Yahudi nüfusunu barındıran en büyük kenti Varşova’da bir getto kurmuştur. Varşova nüfusunun neredeyse yüzde 30’u şehrin yüzde 2,4’lük bir kısmına sıkıştırılmıştır.
Varşova Gettosu Ayaklanması Doğu Avrupa’daki gettolarda bulunan pek çok Yahudi, Almanlara karşı direniş örgütlemeye ve çalıntı ve el yapımı silahlarla silahlanmaya çalışıyordu. 1941–1943 arasında yaklaşık 100 Yahudi grubu yeraltı direniş hareketleri oluşturdu. Yahudilerin Almanlara karşı en bilinen silahlı çatışmayla direniş teşebbüsü, Varşova gettosunda yaşandı. 1942 yazında yaklaşık 300.000 Yahudi Varşova’dan Treblinka’ya sürüldü. Ölüm merkezinde…
22 Temmuz ile 12 Eylül 1942 arasında Alman makamları, Varşova gettosunda yaklaşık 300.000 Yahudiyi sürmüş ya da öldürmüştür. SS ve polis birimleri, 265.000 Yahudiyi Treblinka öldürme merkezine sürmüş ve 11.580 Yahudiyi de zorunlu çalışma kamplarına göndermiştir. Almanlar ve destekçileri, sürgün faaliyetleri sırasında Varşova gettosunda 10.000’den fazla Yahudiyi öldürmüştür. Alman makamları, yalnızca 35.000 Yahudinin gettoda kalmasına izin verirken 20.000’den…
Alman yetkililer, 1940 yılı sonbaharında yüz binlerce Yahudiyi Varşova gettosuna gitmeye zorlamıştır. En kalabalık olduğu dönemde gettoda 400.000’den fazla Yahudi yaşamıştır. Burada Almanlar tarafından korkunç ve giderek kötüleşen koşullara maruz bırakılmışlardır. Mayıs 1943 itibarıyla Alman yetkililer, 275.000’den fazla Yahudiyi Treblinka öldürme merkezinde ölüme göndermiştir. Ayrıca on binlerce Yahudi de toplama kamplarına sürülmüştür.
Varşova, modern Polonya devletinin başkentidir. II. Dünya Savaşı’ndan önce şehir, Yahudi yaşamı ve kültürünün önemli bir merkeziydi. Savaş öncesinde Varşova’daki Yahudi nüfusu 350.000 olup, kentin toplam nüfusunun yüzde 30’unu oluşturuyordu. Varşova’daki Yahudi topluluğu, Avrupa’nın en büyük ve New York’un ardından dünyanın ikinci büyük Yahudi topluluğuydu. Almanya’nın 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgalinin ardından Varşova ağır saldırılara maruz…
20 Ocak 1942'de 15 üst düzey Nazi Partisi ve Alman hükümet yetkilisi, "Yahudi Sorununa Nihaî Çözüm" adını verdikleri uygulamayı görüşmek ve koordine etmek üzere Berlin'in Wannsee banliyösündeki bir villada toplandı.
20 Ocak 1942’de, Nazi partisi ve Alman hükümetinden üst düzey on beş lider önemli bir toplantı için bir araya geldi. Berlin’in zengin bir bölgesinde, Wannsee olarak bilinen gölün kenarındaki bir villada toplandılar. Toplantı, işbirliği yapması gerekli olan Dışişleri ve Adalet Bakanlığı sekreterleri dâhil, SS dışındaki belli başlı hükümet liderleriyle "Avrupa’daki Yahudi sorunu ile ilgili Nihai Çözüm"ü görüşmek üzere SS lideri Heinrich Himmler'in…
20 Ocak 1942’de üst düzey Nazi Partisi ve Alman hükümet yetkilileri, “Yahudi Sorununa Nihaî Çözüm” adını verdikleri uygulamayı görüşmek üzere Berlin’in Wannsee banliyösündeki bir villada toplandı. “Nihaî Çözüm”, Avrupalı Yahudilerin sistematik, planlı ve fiziksel imhasının kod adıydı. Adolf Hitler, 1941 yılı içinde toplu katliam için bu plana yetki verdi. SS Generali Reinhard Heydrich, katılımcıları bilgilendirmek (1), “Nihaî Çözüm” uygulamasına…
"Weimar Cumhuriyeti," İmparatorluk döneminin sonu (1918) ile Nazi Almanyası'nın (1933) başlangıcı arasında Alman hükümetine verilen addır. Siyasi çalkantı ve şiddet, ekonomik darlık ve ayrıca yeni sosyal özgürlükler ve coşku dolu sanatsal hareketler, karmaşık Weimar döneminin karakterini oluşturmuştur. Bu dönemde yaşanan zorlukların çoğu, Adolf Hitler'in iktidara gelmesine zemin hazırladı.
Nazi-destekli eziyet ve kitle cinayetleri Üçüncü Reich'ta ve işgal altındaki Avrupa'nın her tarafında Almanlara direnişi besledi. Nazilerin başlıca kurbanları Yahudiler olmasına karşın, onlar da Nazi baskısına çeşitli yollarla, hem kolektif hem de bireysel olarak direndiler. Örgütlü silahlı direniş, Alman işgali altındaki Avrupa'da Nazi politikalarına en güçlü Yahudi muhalefetiydi. Yahudi siviller işgal altındaki Polonya'da ve Sovyetler Birliği'nde 100'ün üstünde…
Nazilerin başlıca kurbanları Yahudiler olsa da, onlar da hem toplu, hem de bireysel olarak çeşitli yollarla baskıya karşı direndiler. Örgütlü silahlı direniş, Alman işgali altındaki Avrupa’daki Nazi politikalarına karşı en güçlü Yahudi muhalefetiydi. Yahudi siviller işgal altındaki Polonya’da ve Sovyetler Birliği’nde 100’ün üstünde gettoda silahlı direniş gösterdi. Bunlar arasında en ünlüsü, Nisan–Mayıs 1943’te Varşova gettosundaki Yahudilerin silahlı bir…
Yahudi İşletmelerin Boykot Edilmesi “Yahudi Boykotu” (“Judenboykott”), Nazi rejimi tarafından Almanya’daki Yahudilere karşı yürütülen ilk koordinasyonlu eylemdir. Eylem, 1 Nisan 1933 tarihinde Cumartesi günü gerçekleşmiştir. O gün, Almanların Naziler tarafından Yahudi olduğu belirtilen mağaza ve işletmelerden alışveriş yapmamaları istenmiştir. Ayrıca Yahudi doktor ve avukatların ofislerini ziyaret etmemeleri de istenmiştir. Naziler, neden boykot çağrısında…
Yahudi Karşıtlığı Yahudi karşıtlığı kavramı, Holokost sırasında sayısız insanın yaşadığı trajediyi anlamaya çalışırken başlangıç noktasını oluşturmaktadır. Yahudiler tarih boyunca Yahudi karşıtlığı olarak bilinen önyargılar ve ayrımcılıkla karşılaşmıştır. Neredeyse iki bin yıl önce bugün İsrail olarak adlandırılan topraklardan Romalılar tarafından kovulan Yahudiler, dünyaya dağılarak azınlıklar hâlinde yaşarken kendilerine özgü…
“Yahudi karşıtlığı” terimi, Yahudilere karşı bir önyargı ya da Yahudilerden nefret etme anlamına gelmektedir. Avrupalı Yahudilerin, 1933–1945 yıllarında Nazi Almanyası ve işbirlikçileri tarafından devlet eliyle zulmedilmesi ve katledilmesi, yani Holokost, Yahudi karşıtlığının tarihteki en uç örneğidir. “Yahudi karşıtlığı” terimi, ilk kez 1879’da Alman gazeteci Wilhelm Marr tarafından kullanılmıştır. Ancak, Yahudilere karşı duyulan belirgin nefret modern…
1933–1945 yılları arasında, binlerce kişi Nazilere karşı şiddet kullanarak ya da şiddet kullanmaksızın direniş gösterdi. Almanya'daki Nazizmin ilk muhalifleri arasında Komünistler, Sosyalistler ve sendika liderleri vardı. Ana akım kilise hiyerarşisi Nazi rejimini desteklemesine ya da politikalarını kabullenmesine karşın, Dietrich Bonhoeffer gibi ilahiyatçılar rejime bireysel olarak karşıydılar. Bonhoeffer 1945'te idam edildi. Muhafazakar Alman elitleri ve Alman Ordusu'nun Genel…
1933 ile 1945 yılları arasında hem Almanya’da hem de Alman işgali altındaki topraklarda çeşitli gruplar Nazi rejimine karşı direniş gösterdi. Yurtiçinde Nazizm’in ilk muhalifleri arasında komünistler, sosyalistler ve sendika liderleri yer aldı. Temmuz 1944’te Alman politikacılardan ve askerî liderlerden oluşan küçük bir grup, Adolf Hitler’e karşı başarısız bir suikast girişiminde bulundu. Fransa’da hem milliyetçi hem de komünist direniş hareketi Alman yetkililerine…
Yahudi Partizanlar Gettolardan ve kamplardan kaçabilen bazı Yahudiler kendi çarpışma birimlerini oluşturmuşlardı. Bu savaşçılar ya da partizanlar yoğun ormanlık bölgelerde toplanmıştı. İşgal altındaki Sovyet topraklarında büyük bir partizan grubu Litvanya’nın başkenti Vilna yakınlarındaki bir ormanda gizleniyordu. Yüzlerce treni raydan çıkarıp, 3.000’den fazla Alman askeri öldürmüşlerdi. Partizan olarak ormandaki hayat zordu. Bulunmamak için sürekli yer…
28 Ekim 1940’ta Faşist İtalya, Arnavutluk’taki üsleri üzerinden 1939 Nisan’ında İtalya’nın ilhak etmiş olduğu Yunanistan’ı işgal etti. Ancak birkaç gün içerisinde Yunan ordusu, İtalyanları Arnavutluk Dağları’na kadar sürdü ve çatışma burada çıkmaza girdi. Hitler, 22 Haziran 1941’de yapılması planlanan Sovyetler Birliği’ne karşı saldırının Balkan kanadından gerçekleşmesini güvence altına almak için Yugoslavya ve Yunanistan’ın işgali emrini verdi. 6…
Özgürlüğe kavuşturduktan sonra Müttefikler, zorla göç ettirilmiş Yahudileri evlerine geri göndermeye hazırlandılar. Ancak bu kişilerden pek çoğu bunu reddetti ya da geri dönmeye korktu. 1945 ile 1952 arasında 250.000’den fazla zorla göç ettirilmiş Yahudi Almanya, Avusturya ve İtalya’da kamplarda ve kent merkezlerinde yaşadı. Bu tesisler, Müttefik yetkililerce ve Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi tarafından yönetiliyordu. Hayatta kalanlar ailelerini…
Zorunlu İşgücü Almanların işgal ettiği bölgelerde, Naziler Yahudi işçileri zalimce muamele etmek üzere seçiyordu. Yahudi işçiler aynı zamanda aşağılayıcı muamelelere de tabi bırakılıyor, SS görevlileri dindar Yahudileri sakallarının kesilmesine boyun eğmeye zorluyordu. İşgal altındaki Polonya’da Yahudilere ait zorunlu çalışma kampları gibi, gettolar da Yahudi iş gücünden yararlanmada üs olarak kullanılıyordu. Örneğin, Lodz gettosunda Naziler 96 fabrika…
Naziler, Yahudiler ve diğer hedef gruplardan milyonlarca kişiyi çok ağır koşullarda çalışmaya zorladı. Nazi toplama kamplarının ve tutuklama tesislerinin kurulmaya başlandığı 1933 kışından itibaren, zorunlu çalıştırma—genellikle yararsız ve aşağılayıcı nitelikte, ekipman, giysi, gıda ve gerisi olmadan—toplama kampı rejimlerinin önemli bir parçasını oluşturuyordu. Savaşın başlamasından önce bile Naziler, Yahudi sivil halkını toplama kamplarının içinde ve…
We would like to thank Crown Family Philanthropies, Abe and Ida Cooper Foundation, the Claims Conference, EVZ, and BMF for supporting the ongoing work to create content and resources for the Holocaust Encyclopedia. View the list of donor acknowledgement.